Mississippi Üniversitesi araştırmacıları, tarçının temel bileşeni olan sinnamaldehitin vücut üzerindeki etkilerini inceleyerek önemli bulgular elde etti.
Food Chemistry dergisinde yayınlanan çalışmada, sinnamaldehitin bazı ilaçların vücutta parçalanma sürecini hızlandırabilen reseptörleri aktive edebildiği ortaya kondu. Bu durum, ilaçların beklenenden daha kısa sürede etkisini kaybetmesine ve tedavi sürecinin aksamasına neden olabiliyor.
Araştırmanın yazarlarından Dr. Bill Gurley, “Sinnamaldehitin belirli reseptörleri aktive edebileceğini biliyoruz. Bu, potansiyel bir ilaç etkileşimi riski doğuruyor. Ancak kesin sonuçlara ulaşmak için daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç var” şeklinde konuştu.
Kronik hastalığı olan bireyler için bu riskin daha fazla olduğu belirtiliyor. Diyabet, hipertansiyon, HIV, artrit ya da kanser gibi hastalıklara yönelik düzenli ilaç kullanan kişilerin, tarçın takviyesi almadan önce bir sağlık uzmanına danışmaları öneriliyor.
Yüksek oranda kumarin içeriyor
Araştırmada, tüm tarçın türlerinin aynı risk derecesine sahip olmadığına da dikkat çekiliyor. Özellikle süpermarketlerde yaygın olarak bulunan ve Güney Çin menşeli olan Çin tarçını, yüksek oranda kumarin içeriyor.
Kumarin, kanı incelten bir bileşen olduğundan, antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaç kullananlar için ciddi sağlık riskleri doğurabilir. Buna karşılık, “gerçek tarçın” olarak bilinen Seylan tarçını, çok daha az kumarin içermesi nedeniyle daha güvenli bir seçenek olarak değerlendiriliyor.
Dr. Amar Chittiboyina, “Seylan tarçını, daha düşük kumarin içeriği ile daha az risk taşır. Ancak yine de doz aşımı veya bilinçsiz tüketim dikkatle değerlendirilmelidir” uyarısında bulundu.
Çalışmanın diğer bir uzmanı Dr. Shabana Khan, takviyelerin hastalıkları tedavi etme amacı taşımadığını belirterek, “Reçeteli ilaçlarla birlikte herhangi bir takviye kullanılmadan önce mutlaka bir sağlık uzmanına danışılmalıdır. Aksi halde, bu ürünlerin aşırı tüketimi ilaçların etkisini azaltabilir” dedi.
Tarçın, genellikle kan şekeri, kalp sağlığı ve iltihapla mücadelede faydalı bir bileşen olarak bilinse de, aşırı ve yoğun şekilde tüketildiğinde ters etkilere yol açabileceği ifade ediliyor. Dr. Gurley, özellikle kronik hastalığı bulunan bireylerde yüksek doz tarçın kullanımının risk taşıdığını belirtti.
Araştırma, yemeklerde veya kozmetik ürünlerde kullanılan tarçın yağının herhangi bir risk taşımadığını vurguluyor. Ancak dikkat çeken bir diğer nokta, market raflarındaki ürünlerin büyük çoğunluğunun Çin tarçını içermesi. Tüketicilerin bu ayrımı bilmeden yaptığı alışverişler, ilaç etkileşimi riskini artırabilir.
The Economic Times, bu çalışmayı “en sağlıklı gıdaların bile yanlış kullanıldığında zararlı olabileceğini hatırlatan önemli bir uyarı” olarak değerlendirdi. Araştırmacılar, tarçının vücutta nasıl etkileşimlere yol açabileceğini daha iyi anlayabilmek için daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
