Uzmanlar, böbrek nakli yapılan hastaların, genel nüfusa kıyasla mesane kanseri geliştirme oranlarının üç kat daha fazla olduğunu uzun süredir bilmektedir. Bu durumun, bağışıklık sisteminin baskılanmasıyla birlikte vücutta gizli olan virüslerin yeniden etkin hale gelmesiyle ilişkili olduğu öne sürülmektedir. Bu virüslerden biri, nüfusun %95’inin çocukluk döneminde enfekte olduğu BK virüsüdür.
3 Aralık’ta Science Advances dergisinde yayımlanan bir çalışmada, araştırmacılar BK virüsünün mesane kanserlerinde görülen DNA hasarlarına benzer etkiler yarattığını ortaya koydu. Ancak dikkat çekici olan, bu hasarların doğrudan virüs tarafından değil, vücudun bağışıklık sistemi enzimleri tarafından meydana geldiğiydi.
Tümör virolojisi alanında uzman olan Dr. Patrick Moore, bu araştırmayı “BKV’nin mesane kanserindeki rolünü düşündüren etkileyici bir çalışma” şeklinde değerlendirdi. Araştırmanın lideri Simon Baker ise, mesane kanserinde görülen DNA mutasyonlarının geleneksel risk faktörlerinden, yani sigara ve kimyasallardan farklı olduğunu vurguladı. Bu mutasyonlar, virüslere karşı vücudun ilk savunma hattını oluşturan APOBEC adlı enzim ailesinin imzasını taşıyor.
Baker ve ekibi, laboratuvar ortamında sağlıklı insan mesane hücrelerini BK virüsü ile enfekte etti. İncelemeler sonucunda, hücrelerde mesane kanserlerine özgü benzer mutasyonlar ve APOBEC3 enziminin belirgin bir şekilde arttığı gözlemlendi. Bu enzimin kapatılması durumunda ise DNA hasarının tamamen ortadan kalktığı belirlendi. Bu durum, hasarın virüs kaynaklı değil, konak hücrenin kendi savunma mekanizması tarafından oluşturulduğunu göstermektedir.
Ayrıca, araştırmacılar BK virüsü ile hiç karşılaşmamış “komşu hücrelerde” bile APOBEC3 seviyesinin arttığını ve kanser benzeri mutasyonların tespit edildiğini bildirdi. Baker, “Bu sonuç bizi şaşırttı fakat aynı zamanda mantıklı. Çünkü mesane kanserlerinde virüs bulunmuyor” diyerek, bulguların geçmişte yaşanan enfeksiyonlarla ilerleyen dönemlerde ortaya çıkan kanserler arasındaki ilişkiyi açıklamaya başladığını belirtti.
Livescience’ta yayımlanan habere göre, bu çalışma umut verici olsa da uzmanlar bunun sadece bir başlangıç olduğunu ifade ediyor. Dr. Moore, BK virüs enfeksiyonunun mesane kanserli hastalarda gerçekten daha yaygın olup olmadığının incelenmesi gerektiğini vurguladı.
BK virüsünün çoğu bireyde herhangi bir sorun yaratmadığı, yalnızca bağışıklığın baskılandığı durumlarda yeniden aktif hale geldiği biliniyor. Böbrek nakli geçiren Tim Tavender, nakil sonrasında BK virüsü enfeksiyonu geçirip mesane kanseri hastası olanlardan biridir. Tavender, çalışmanın bulguları hakkında “Eğer bu virüsü kontrol altına almanın bir yolunu bulurlarsa, benim yaşadıklarımı başkaları yaşamayabilir” diyerek umut dolu duygularını paylaştı.
www.sozcu.com.tr internet sitesinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Mega Ajans
ve Rek. Tic. A.Ş’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
