Büyükerik, akıllı telefonların tasarımının iki elle kullanım için uygun olmasına rağmen, birçok kullanıcının pratiklik nedeniyle tek elle kullanmayı tercih ettiğini belirtti.
Büyükerik, bu alışkanlığın özellikle başparmak üzerinde aşırı yük oluşturduğunu ifade etti. Tek elle kullanım, başparmak hareketlerini sürekli bir döngüye sokarken, elin diğer kısımları da telefonu kavramak için gereğinden fazla gergin hale geliyor. Zamanla bu durum, ağrı, performans kaybı ve fonksiyonel kısıtlamalara neden olabiliyor.
Tek elle telefon tutmanın yalnızca başparmağı değil, diğer parmakları da etkilediğini anlatan Büyükerik, özellikle serçe parmakta son yıllarda gözlemlenen deformitelerin dikkat çektiğini vurguladı.
Büyükerik, “Smartphone pinky” olarak adlandırılan bu durumun giderek yayıldığını, gençlerin telefonun alt kısmını taşımak için küçük parmaklarını sürekli bükülü pozisyonda kullandıklarını dile getirdi.
Bu pozisyonun küçük parmak eklemi üzerinde tekrarlayıcı baskı yarattığını belirten Büyükerik, zamanla PIP ekleminde çökme, hafif eğilme, yana kayma ve kemik üzerinde girinti benzeri şekil değişikliklerinin meydana gelebileceğini kaydetti. Bu durumun genellikle yumuşak dokuların kronik basınca uyum sağlamasından kaynaklandığını ifade etti.
– ‘Küçük parmağı taşıyıcı destek olarak kullanmaktan kaçınılmalıdır’
Büyükerik, beşinci parmakta oluşabilecek şekil değişikliklerinin büyük ölçüde önlenebilir olduğunu belirterek, şu önerilerde bulundu:
“Telefonu mümkün olduğunca iki elle kullanmak gerekir. Küçük parmağı taşıyıcı destek olarak kullanmaktan kaçınılmalıdır. Kısa kullanım süreleri ve düzenli dinlenme molaları verilmelidir. El ve parmaklara yönelik basit germe egzersizleri gün içine yayılmalıdır. Telefon halkaları ve ergonomik tutuş aparatları doğru konumlandırılarak yük azaltılmalıdır. Bu önlemler, özellikle gençlerde uzun süreli deformite gelişimini önemli ölçüde azaltabilir.”
Büyükerik, bilek ve parmaklarda sürekli tekrarlayan bükme-açma hareketlerinin, uygunsuz duruş ve uzun süreli statik pozisyonların kaslara giden kan akımını azalttığını belirtti. Bu durum, kas yorgunluğunu artırırken, karpal tünel sendromu riskini de yükseltebiliyor.
Akıllı telefon kullanımının el kasları üzerindeki uzun dönem etkilerinin gelecekte yapılacak daha kapsamlı araştırmalarla netleşeceğini ifade eden Büyükerik, erken yaşta doğru kullanım alışkanlığı kazanmanın önemine değindi. Gençlerde sağlıklı kullanım davranışlarının yerleşmesinin, ilerleyen yaşlarda gelişebilecek tendon, eklem ve sinir sorunlarını önemli ölçüde azaltabileceğini belirtti.
