KOAH, yani Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, günümüzde en yaygın ve tehlikeli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Bu hastalık, genellikle geç fark edilmekte ve akciğerlerde ciddi hasarlara neden olmaktadır.
19 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Seha Akduman, bu önemli hastalığın farkındalığını artırmak amacıyla hayati bilgiler paylaşmıştır.
Dr. Seha Akduman
Kronik bir hastalıktır
KOAH, kronik bronşit ve amfizemin bir arada bulunduğu, ilerleyici bir akciğer rahatsızlığıdır. Nefes yollarında daralma, akciğer dokusunda geri dönüşümsüz hasar ve kronik iltihaplanma ile karakterize edilmektedir.
Kimler risk altında?
– Temel risk faktörü, sigara kullanımıdır. Bu kapsama tüm tütün ürünleri ve elektronik sigara da dahil olmaktadır. Elektronik sigara, nargile ve puro gibi ürünler ile pasif içicilik, hastalık riskini artıran etmenlerdir.
– Akciğer kapasitesinin yaşla birlikte azalması, özellikle sigara içen bireylerde riski artırmaktadır.
– Ayrıca, uzun süreli hava kirliliğine maruz kalmak da hastalığın ortaya çıkmasında ve ilerlemesinde önemli bir risk faktörüdür.
Alerjiniz varsa dikkat!
– Çocukluk döneminde tekrarlayan alt solunum yolu enfeksiyonları, zatürre ve bronşiolit gibi durumlar, akciğer gelişimini olumsuz etkileyerek kalıcı bir azalma yaratabilmektedir. Bu durum, bireylerin erişkin yaşa geldiğinde KOAH riskini artırmaktadır.
– Son yıllarda artış gösteren alerjik hastalıklar da KOAH için önemli bir risk faktörüdür. Alerjik rinit, atopik dermatit ve astım gibi durumlar, hastalığın gelişimini hızlandırmaktadır.
Aşırı tuz tüketmeyin
– Düşük doğum ağırlığı ile dünyaya gelenlerde akciğer gelişimi sorunları yaşanabilmektedir. Bu da hastalık riskini artırır.
– Aşırı tuz tüketimi, mukus üretimini ve iltihaplanmayı artırarak KOAH riskini yükseltmektedir. Mevcut KOAH hastalarında ise nefes darlığını kötüleştirebilir.
ÜRKÜTÜCÜ İSTATİSTİKLER
Dünya genelinde 65 yaş üstü bireylerin her 5’inde bir KOAH görülmektedir. Erişkinlerin her 10’undan 2’sinde, sigara içenlerin ise her 4’ünde bu hastalık bulunmaktadır. Gerçek rakamların ise çok daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Her yıl dünya genelinde yaklaşık 3 milyon kişi KOAH nedeniyle yaşamını yitirmektedir.
İşte erken evre belirtileri
– Üç aydan fazla süren ve özellikle sabahları daha yoğun olan inatçı öksürük.
– Göğüste sıkışma hissi ve hırıltılı solunum.
– Fiziksel aktiviteler sırasında çabuk yorulma.
– Balgamda artış.
– Nefes darlığı.
MESLEKİ NEDENLERİ DE VAR
Maden işçileri, inşaat ve yol yapım çalışanları, tozlu ortamlarda çalışanlar, ayrıca boya, kimya, tekstil ve metal sanayi çalışanları, mesleki nedenlerle KOAH riski altında bulunmaktadır.
En tehlikeli tuzağı
“Sigara içen herkes öksürür” düşüncesi, KOAH’ın en tehlikeli yanılgılarından biridir. Sigara kaynaklı öksürük, KOAH’ın belirtilerinin göz ardı edilmesine neden olabilmektedir. Bu durum, akciğer kapasitesinin hızla düşmesine ve ilerleyen aşamalarda oksijen tedavisine ihtiyaç duyulmasına yol açmaktadır.
Genellikle farklı sorunlarla karıştırılır
Türkiye’de 40 yaş üzerindeki bireylerin yaklaşık yüzde 10’u KOAH belirtileri göstermesine rağmen, çoğu kişi bu hastalığın farkında değildir. Belirtilerin başka hastalıklarla karışması ve hastalığın sessiz ilerleyişi, KOAH’ın erken teşhisini zorlaştırmaktadır.
Ciddiye alınmalı
KOAH, yaşam kaybına neden olan en sık üç hastalıktan biri olarak dikkat çekmektedir. İlerleyici doğası, sık ataklarla seyri ve uzun süre hastaneye yatış gerektirmesi, hastalığın öneminin göz ardı edilmemesi gerektiğini göstermektedir.
Akciğer Hastalıkları
Tedavi edilmezse ne olur?
– Akciğer fonksiyonlarında hızlı bir kayba,
– Sık ataklar ve yoğun bakım gereksinimine,
– Yaşam kalitesinde ciddi düşüşe,
– İleri evrede oksijen bağımlılığına,
– Kalp sorunlarına yol açabilir.
– Ayrıca yaşam kaybı riski belirgin şekilde artar.
Kişiye özel planlama
2024 GOLD rehberine göre KOAH, heterojen bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle tedavi süreci, bireysel ihtiyaçlara uygun olarak planlanmalıdır.
Tedavisi nasıl yapılır?
Her atak, akciğer fonksiyonlarında bozulmalara yol açar. Atakların önlenmesi için bireye uygun tedavi, aşılama (özellikle grip ve zatürre aşıları), sigara ve kirli havadan kaçınma, ek oksijen desteği sağlanması, CPAP ve BIPAP cihazlarının kullanımı ve düzenli doktor kontrolü gereklidir.
Bu tedavi yaklaşımlarının hem yaşam süresini uzattığı hem de atakları azaltmaya yardımcı olduğu kanıtlanmıştır.
– Solunum egzersizleri düzenli olarak yapılmalı,
– Düzenli fiziksel aktivite gerçekleştirilmelidir.
– Nemli ve soğuk havalarda dışarı çıkmaktan kaçınılmalı, çıkılması gerekiyorsa önlemler alınmalı ve uzun süre kalmamaya dikkat edilmelidir.
– Kilo kontrolü sağlanmalıdır.
– KOAH’ın temel sorunu akciğerlerin erken yaşlanmasıdır. Bu nedenle beslenmede antioksidan içeren gıdalar ve omega 3 yağ asitleri tercih edilmeli, tuz tüketimi azaltılmalıdır.




