Geçtiğimiz ağustos ayında, Philadelphia’da yaşayan 30 yaşındaki Casey Cattie, sabahları ter içinde uyanmaya başladı. Vantilatörünün altında üşüyen Cattie, gece boyunca sırılsıklam terliyordu. Bu dönemde, vücudundaki değişiklikleri takip etmek için arkadaşından aldığı Oura Yüzüğü’nü kullanıyordu. Ancak geceleri yaşadığı terlemeler arttıkça, yüzük sık sık ona ciddi sağlık sorunları hakkında uyarılar veriyordu.
Cattie, yaşadığı bu değişimlerin nedenini öğrenmek için birçok doktora başvurdu, fakat bir sonuç elde edemedi.
Bir süre sonra, geçen baharda İzlanda’ya yaptığı seyahat sırasında bir tıbbi acil durum yaşadı ve doktorlar kanser şüphesiyle karşılaştılar. Nisan ayında, Cattie’ye 4. evre Hodgkin lenfoma teşhisi kondu. Bu sağlık sorununu, Oura Yüzüğü’nün fark etmiş olabileceğini ifade ediyor.
Cattie, yaşadığı ateş ve gece terlemelerinin başlangıcında durumunu adet döngüsünün bir parçası olarak değerlendirdi ve geçiştirmeye çalıştı. Ancak semptomlar hızla kötüleşti.
Çeşitli doktorlarla görüştü, fakat yapılan tüm testlerin negatif çıkması, vücudundaki bir şeylerin yanlış gittiğine olan inancını artırdı. Sonunda, İzlanda’daki seyahati sırasında nefes darlığı yaşamaya başladığında, tedavi edilmediği takdirde eve dönmesinin imkansız olacağı korkusuyla acil servise başvurdu.
Doktorlar, akciğerlerinin etrafında sıvı birikmesine bağlı “masif plevral efüzyon” teşhisi koydular. Ayrıca, yapılan BT taramaları sonucunda büyüyen lenf düğümleri tespit edildi ve kanser şüpheleri yeniden gündeme geldi.
Hodgkin lenfoma teşhisi konuldu
Kesin tanı için biyopsi ve PET taramaları önerildi. Cattie’ye yapılan testler sonucunda 4. evre Hodgkin lenfoma teşhisi kondu ve tedavi süreci başlamış oldu.
Hodgkin lenfoma, genellikle genç yetişkinlerde görülen, beyaz kan hücrelerinden kaynaklanan bir kanser türüdür. Genellikle lenf düğümlerinde ortaya çıksa da, karın, pelvis, dalak ve kemik iliği gibi diğer organları da etkileyebilir. Cattie, tedavi sürecinde kemoterapi ve immünoterapiden yararlanıyor ve bu tedaviye devam ediyor.
Cattie, Oura Yüzüğü’nün tedavi sürecini de takip ettiğini belirtiyor: “Tedaviden birkaç gün sonra, yüzük hafif hastalık belirtilerini göstermeye başlıyor. Bu durum benim için gerçekten ilginç, çünkü en kötü hissettiğimde bu belirtiler ortaya çıkıyor.”
Giyilebilir cihazlar, sağlık takibinde önemli bir rol oynamakta. Akıllı saatler ve yüzükler, kalp atış hızı ve vücut sıcaklığındaki değişimleri doğru bir şekilde takip edebiliyor. Stanford Genomik ve Kişiselleştirilmiş Tıp Merkezi Başkanı Dr. Michael Snyder, bu cihazların vücuttaki değişimleri tespit etmede önemli bir araç olabileceğini ifade ediyor. Ancak bu cihazlar, her değişimi tam olarak doğru şekilde açıklayamıyor ve çoğu zaman doktor kontrolüne ihtiyaç duyuluyor.
Cattie, yaşadığı bu deneyimle sağlık konusunda daha dikkatli olunması gerektiğine ve vücudun verdiği sinyallere güvenilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. “Kendi hikayenizi dinleyin ve sağlık için savunuculuk yapın” diyor. “Eğer bir şeylerin ters gittiğini hissediyorsanız, buna güvenmelisiniz.”