Eski yastıklar, toz akarları, ter ve çeşitli alerjenleri barındırarak cilt enfeksiyonları ve solunum yolu hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Ayrıca, zamanla şekillerini kaybeden yastıklar, baş ve boyun ağrılarının artmasına yol açabiliyor. Uzmanlar, yastıkların en fazla iki yılda bir değiştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
SENTETİK KOKULAR SAĞLIK AÇISINDAN RİSK TAŞIYOR
Evlerde yaygın olarak kullanılan sentetik oda spreyleri de zararsız değil. Bu ürünlerin içeriğinde yer alan ftalat, formaldehit ve benzen gibi kimyasalların astım, hormonal bozukluklar ve hatta kanser riskini artırabileceği ifade ediliyor. Bu maddelerin yaydığı kokular ise migren, cilt tahrişi ve kronik baş ağrılarına yol açabiliyor.
ESKİ YATAKLAR UYKU KALİTESİNİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
7 ila 10 yıldan fazla kullanılan yatakların ortopedik desteklerini kaybettiği ve toz ile bakteri birikimine neden olduğu bildirilmektedir. Bu durum, alerji şikayetlerini artırırken, kronik sırt ağrısı ve uyku düzensizliklerine de yol açabiliyor. Bu nedenle, yatakların en geç 10 yılda bir yenilenmesi tavsiye ediliyor.
DOĞAL ALTERNATİFLERİN TERCİHİ ÖNEMLİ
Uzmanlar, yatak odasında kullanılan ürünlerde doğal ve hijyenik alternatiflerin tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor. Sentetik koku içeren ürünlerin tamamen bırakılması ve yastık ile yatakların düzenli aralıklarla yenilenmesi önerilmektedir.