Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Ulkar Mammadova, burun kanaması (epistaksis) hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Burun kanamasının, burun içerisindeki hassas damarların zarar görmesi sonucu ortaya çıktığını belirten uzman, “Epistaksis, toplumda oldukça yaygın bir durumdur. İnsanların yaklaşık yüzde 60’ı yaşamları boyunca en az bir kez burun kanaması geçirir ve bunların yalnızca yüzde 6’sı tıbbi müdahale gerektirir. Burun kanamalarının sıklığı, genellikle çocukluk döneminde ve 50 yaş sonrası artış göstermektedir. Kış aylarında, düşük nem oranı ve kuru sıcak iklimlerde burun kanamaları daha fazla görülmektedir. Kuru hava, burun karıştırma alışkanlığı, alerjiler, enfeksiyonlar veya yüksek tansiyon gibi faktörler burun kanamasına neden olabilir” şeklinde konuştu.
‘BURUN İÇİNE KAÇAN CİSİMLER VE PITHILAŞMA BOZUKLUKLARI’
Burun kanamasına yol açabilecek hastalıklar hakkında bilgi veren Dr. Mammadova, şunları aktardı:
“Çocuklarda burun içine kaçan yabancı cisimler, genellikle tek taraflı kötü kokulu burun akıntısı ve kanama ile sonuçlanabilir. Burun içindeki kıkırdak eğrilikleri, burun akışını olumsuz etkileyerek mukozanın kurumasına ve kabuklanmasına yol açar; bu da burun kanamalarının en yaygın nedenleri arasında yer alır. Kanama genellikle burun eğriliğinin bulunduğu ön bölgelerde başlar. Ayrıca, tüberküloz, Wegener granulomatozis ve sarkoidoz gibi granülomatöz hastalıklar, burun mukozasında kabuklanma ve iltihaplı akıntı ile birlikte tekrarlayan burun kanamalarına neden olabilir. Özellikle genç erkek hastalarda sık tekrarlayan burun kanamaları varsa, nazofarengeal anjiofibrom olasılığı düşünülmelidir. Bu tür durumlarda, burun ve geniz bölgesini değerlendirmek için bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) görüntüleme yapılmalıdır. Yaygın burun kanamalarında, pıhtılaşma bozuklukları da mutlaka araştırılmalıdır. Kan sulandırıcı ilaç kullananlar, karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastalar ile K vitamini eksikliği yaşayan kişiler burun kanaması açısından risk altındadır. Ayrıca, yüksek tansiyon ve damar sertliği de burun kanamalarına yol açabilir. Yanlış ve uzun süreli burun spreyleri kullanımı, mukozada tahriş ve kuruluğa neden olarak kanamaya yol açabilir. Rinit ve sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları da burun kanamasının diğer nedenleri arasındadır.”
‘YAZ AYLARINDA BURUN KANAMASI ARTABİLİR’
Yaz aylarında burun kanamalarında artış olabileceğine dikkat çeken Dr. Mammadova, “Burun, vücudun en yoğun damar yapısına sahip organlarından biridir. Damar yapıları, mukozanın hemen altında yer aldığından, sıcaklık, basınç ve nem değişikliklerinden kolayca etkilenir. Hava sıcaklığı arttıkça ortamın nem oranı düşer ve bu durum burun mukozasının kurumasına yol açar. Kuruyan mukoza çatlar, yüzeye yakın damarlar daha kolay yırtılır ve burun kanaması meydana gelir. Klima kullanımı, ortam havasını soğuturken nem oranını da düşürür; bu, burun mukozasının kurumasına neden olur. Yaz aylarında artan terleme, vücutta sıvı kaybına yol açar ve bu da burun içindeki mukozal salgıların azalmasına neden olur. Mukoza elastikiyetini kaybederek kırılgan hale gelir, bu da burun kanamalarının artmasına yol açar” ifadelerini kullandı.
BURUN KANAMASI SIRASINDA YAPILMASI GEREKENLER
Burun kanaması sırasında yapılması gerekenleri açıklayan Dr. Mammadova, “Kanamanın yarattığı gerginlik nedeniyle, başlangıçta tüm hastalarda kan basıncı yükselebilir. Bu nedenle hasta sakinleştirilmelidir. Tansiyon yüksekse, düşürüldüğünde kanama azalır. Öncelikle hasta oturur pozisyonda olmalı ve burun kanatları sıkıştırılarak (Hipokrat manevrası) bir süre beklenmelidir. 20 dakikadan fazla süren burun kanamaları, yüksek tansiyon veya kan sulandırıcı ilaç kullanımı varsa, sık tekrarlayan veya kafa travması sonrası gelişen kanamalar ile çocuklarda tek taraflı sık kanamalarda mutlaka doktora başvurulmalıdır. Şiddetli burun kanamalarında, aspirasyon ve hipoksi gelişebileceği için hastalar yakından izlenmelidir. Burun temizlenip ilaç emdirilmiş tamponlar, hafif kanamalarda gümüş nitrat, kromik asit veya elektrokoter ile tedavi edilebilir. İnatçı ve durdurulamayan kanamalarda ise son çare olarak damarların bağlanması yöntemi uygulanmalıdır” dedi.
BURUN KANAMASINDAN KORUNMAK İÇİN ÖNERİLER
Op. Dr. Mammadova, burun kanamasını önlemek için şu tavsiyelerde bulundu:
“Odanın nem oranını artırmak için buhar makinesi veya nemlendirici kullanmak, bol su içmek, klima kullanımını azaltmak, nazal nemlendiriciler kullanarak mukoza kuruluğunu önlemek ve burun karıştırmaktan kaçınmak (özellikle çocuklarda çok önemli).”
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR
Op. Dr. Mammadova, burun kanaması hakkında halk arasında yaygın olan yanlış bilgileri sıraladı:
“Başı arkaya eğmek – yanlış: Bu pozisyonda kan genize akar, yutulur veya akciğere kaçar. Doğrusu: Hasta başını öne eğmelidir. Pamuk veya peçete burnun içine sokulmalı – yanlış: Pamuk kururken mukoza ile yapışabilir ve çıkarırken yeniden kanatabilir. Doğru: Burun yumuşak kısmı, kanatlarından 5-10 dakika sıkıca sıkılmalıdır. Burun sık sık sümkürmek kanı temizler – yanlış: Sümkürmek taze pıhtıyı yerinden oynatarak yeniden kanamaya neden olur. Doğru: Sakin kalınmalı, sümkürmemelidir. Soğuk havlu enseye konmalı – yanlış: Enseye soğuk uygulanmasının burun kanamasını durdurduğuna dair bilimsel kanıt yoktur. Doğru: Soğuk kompres burun köküne veya alına konulmalıdır. Her burun kanaması tehlikelidir – yanlış: Çoğu burun kanaması ön burun bölgesindeki yüzeysel damar kaynaklıdır ve basit önlemlerle durdurulabilir.”