1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. Diyabetes İnsipidus: Tehlikeli Susuzluk Belirtileri

Diyabetes İnsipidus: Tehlikeli Susuzluk Belirtileri

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hastaneden yapılan açıklamada, aşırı susama ve sık idrara çıkma gibi belirtilerin genellikle diyabet ile ilişkilendirilse de, bu şikayetlerin diyabetes insipidus gibi farklı hastalıkların belirtisi olabileceği ifade edildi. Kandaki şeker seviyelerinden bağımsız olarak ortaya çıkan bu nadir hastalık, özellikle yüksek sıcaklıklarda ciddi sonuçlar doğurabiliyor.

Açıklamada yer alan Erol, diyabetes insipidus hastalığında böbreklerin suyu tutma yeteneğinin kaybolduğunu belirterek, bu durumun kişilerin gün boyunca litrelerce su içmesine rağmen yoğun bir susuzluk hissi yaşamasına ve sık idrara çıkmasına neden olduğunu dile getirdi.

Erol, bazı durumlarda kişilerin idrar miktarının 10 litreyi aşabileceğini belirterek, “Diyabetes insipidus, aynı zamanda yorgunluk ve halsizlik gibi belirtiler de gösterebilir. Aşırı idrar çıkışı ve aşırı su içme isteği, çocuklarda gelişme geriliği veya alt ıslatma gibi sorunlara neden olabilir. Bu belirtiler, özellikle sıcak havalarda veya yeterli sıvı alınamadığında ciddi su kaybına ve hayati tehlikeye yol açabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

Diyabetes insipidus’un santral (nörojenik), nefrojenik ve psikojenik olmak üzere üç ana nedeninin bulunduğunu vurgulayan Erol, santral tipin beyindeki hipotalamus veya hipofiz bezinin antidiüretik hormon üretimindeki yetersizlikten kaynaklandığını, nefrojenik tipin ise bazı ilaçlar veya genetik bozukluklar nedeniyle böbreklerin bu hormona yanıt verememesinden kaynaklandığını aktardı.

Erol, “Bazı durumlarda ADH üretimi ve böbrek yanıtı normaldir. Ancak birey, psikolojik nedenlerle aşırı su içtiğinde bu fazla sıvı, doğal olarak idrar çıkışını artırır. Genellikle bu durum psikiyatrik hastalıklarda, özellikle şizofreni ve obsesif kompulsif bozukluk gibi durumlarda görülür. Uzun süreli aşırı su alımı, ADH salınımını baskılayarak durumu daha karmaşık hale getirebilir.” şeklinde bilgi verdi.

-Tanı ve tedavi süreci dikkatle yürütülmeli

Tanı sürecinde günlük idrar miktarı, idrar yoğunluğu, kan sodyum düzeyleri ve gerekli durumlarda susuzluk testi gibi yöntemlerin kullanılabileceğini belirten Erol, tanının ardından altta yatan nedenin belirlenmesi için beyin görüntülemesi gibi ileri tetkiklerin yapılmasının gerektiğini ifade etti.

Erol, santral diyabetes insipidus’ta eksik olan ADH hormonunun burun spreyi veya tablet formunda verilen ilaçlarla yerine konulabileceğini vurgulayarak, “Tedavi ile hastaların yaşam kalitesi hızla düzelir. Nefrojenik tipte ise altta yatan nedenin tedavisi, tuz kısıtlaması ve bazı idrar söktürücü ilaçlarla desteklenebilir. Psikojenik polidipsi tedavisinde ise su içme davranışının düzeltilmesi temel bir yaklaşım olarak öne çıkar. Bu hastalar genellikle bir psikiyatri uzmanı tarafından izlenir. Davranışsal terapi, psikoeğitim ve altta yatan psikiyatrik durumların tedavisi önemlidir. Ani su kısıtlaması, sodyum düzeylerini hızla yükseltebileceği için dikkatli bir hidrasyon planlaması gerekmektedir.” açıklamasında bulundu.

Diyabetes İnsipidus: Tehlikeli Susuzluk Belirtileri
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!