Günlük yaşamımızda üç öğün yemek tüketiyoruz; ancak bu öğünlerin zihinsel sağlığımız üzerindeki etkilerini ne denli dikkate alıyoruz?
Son yıllarda gerçekleştirilen araştırmalar, yemeklerimizdeki besinlerin sadece fiziksel sağlığımızı değil, aynı zamanda zihinsel sağlığımızı da önemli ölçüde etkilediğini göstermektedir.
Sağlıklı beslenmenin beden sağlığı üzerindeki olumlu etkileri uzun zamandır bilinse de, bilim insanları bu etkinin beyin sağlığını da kapsadığını net bir şekilde ortaya koyuyor. Harvard ve Oxford gibi prestijli üniversitelerin yer aldığı uluslararası çalışmalar, modern batı diyetinin beyin sağlığına ciddi tehditler oluşturduğunu vurgulamaktadır.
10 binden fazla kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir Avrupa araştırması, işlenmiş gıdalardan zengin bir diyet uygulayan bireylerin 50 yaşına gelmeden hafıza sorunları yaşama riskinin önemli ölçüde arttığını göstermektedir. Ayrıca, beslenme alışkanlıklarında yapılan basit değişikliklerin bile bilişsel işlevlerde belirgin iyileşmelere yol açabileceği bildirilmektedir.
Nörobilimci Lisa Mosconi, “Brain Food” adlı eserinde bu konuda dikkat çeken bir değerlendirme yapmaktadır: “Tükettiğimiz her şey, beynimizin bir kısmı haline geliyor.”
Mosconi’ye göre, besinler kan yoluyla nöronlara ulaşmakta, hücreleri yenilemekte, sinirsel iletişimi desteklemekte ve uzun vadede beyin dokusunu oluşturmakta önemli rol oynamaktadır.
Bu durum, kötü beslenmenin ruh halimizi ve enerjimizi etkilemekle kalmayıp, beynimizin fiziksel yapısını da tehdit edebileceği anlamına gelmektedir. Hafıza kayıplarından demansa kadar geniş bir risk yelpazesi bulunmaktadır.
Harvard’ın uyarısı: Beyne zarar veren 5 gıda grubu
Harvard Üniversitesi’nden alınan verilere göre, düzenli tüketildiğinde beyin sağlığını tehdit eden beş ana gıda grubu şu şekildedir:
Ultra İşlenmiş Gıdalar:
Paketli atıştırmalıklar, şekerli içecekler, dondurulmuş pizzalar ve endüstriyel dondurmalar bu kategoriye girmektedir. Nöroplastisiteye zarar veren bu ürünlerin yalnızca %20’sinin tam gıdalarla değiştirilmesi durumunda bile bunama riski %34 oranında azaltılabilmektedir.
Aşırı Şeker:
Özellikle hafızadan sorumlu hipokampüs bölgesine zarar verdiği bilinmektedir.
Sık Tüketilen Kızartmalar:
Beyne giden kan akışını azaltarak bilişsel işlevleri olumsuz yönde etkilemektedir.
Alkol:
Nöronlar üzerinde doğrudan olumsuz etkileri bulunmaktadır.
Yapay Tatlandırıcılar:
“Hafif” olarak tanıtılmalarına rağmen dikkat eksikliği ve uzun süreli hafıza problemleri ile ilişkilendirilmektedir.