İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Göğüs Hastalıkları ile Tüberküloz Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Kılınç, Türkiye’de ortalama sıcaklıkların son dönemlerde artış gösterdiğini ifade etti.
Prof. Dr. Kılınç, küresel iklim değişikliğinin dünya genelinde sıcaklıkların yükselmesine neden olduğunu vurguladı. “Dünyanın sıcaklığı artıyor ve bu durum istatistiklere de yansıyor,” diyen Kılınç, 2025 yılının Temmuz ayında Türkiye’de 11 kez, 5’inin arka arkaya 40 derecelik sıcaklıkların kaydedildiğini belirtti. Önceki 40 yılda ise yalnızca 2 kez arka arkaya 40 dereceye ulaşan sıcaklık ölçüldüğünü hatırlattı. Hızla artan sıcaklıkların tüm canlılar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını söyledi.
‘PANDEMİ ÖNCESİNE GÖRE ÖLÜM ORANI YÜZDE 55 ARTTI’
Prof. Dr. Kılınç, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu üyesi istatistikçi Güçlü Yaman’ın büyük şehirlerdeki mezarlık müdürlüklerinden aldığı verileri değerlendirerek, sıcaklık artışının ölümleri artırdığına dikkat çekti. Kılınç, “Sıcaklıkların artışı ölümlerin artmasına yol açıyor. İzmir’de ölüm oranı pandemi öncesine göre yüzde 55 artış gösterdi,” ifadelerini kullandı. Sıcaklığın, ölüm riskini artıran bir faktör olduğunu belirten Kılınç, bu artışı kentteki ölümlerle ilişkilendirdi.
65 YAŞ VE ÜZERİNE ÖNEMLİ UYARI
Yüksek sıcaklıkların bazı gruplar için önemli bir risk oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Kılınç, kalp, akciğer, şeker ve böbrek hastalıkları gibi kronik rahatsızlıkları bulunan bireylerin daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.
65 yaş üstü kişilerin, herhangi bir sağlık sorunu olmasa bile, ölüm riskinin arttığını söyleyen Kılınç, 80 yaş üstü bireylerde bu riskin daha da yükseldiğini belirtti. Aşırı sıcak günlerde, özellikle 10.00 ile 19.00 saatleri arasında dışarıda bulunulmaması gerektiğini hatırlatarak, dışarıda bulunuyorlarsa mümkün olan en kısa sürede serin bir ortama dönmelerini önerdi. “Klimatize bir ortamda, ortalama 24 derece sıcaklığında bulunmak önemlidir,” dedi.
‘KARBON AYAK İZİNİ AZALTMA ZAMANI’
Prof. Dr. Kılınç, küresel iklim değişikliği ve ısınma ile ilgili önlemlerin dünya genelinde alınması gerektiğini de dile getirerek, karbondioksit emisyonlarının azaltılması gerektiğini ifade etti. “Bu, insan kaynaklı bir önlem. Endüstriyel ve egzoz gazları ile hava taşımacılığı kapsamında karbondioksit üretiminin azaltılması gerekiyor,” şeklinde konuştu. Herkesin, bireysel ve devlet düzeyinde karbon ayak izini azaltma planları yapması gerektiğini belirtti. Bu mücadelenin sadece bireylerin tek başına yapabileceği bir çaba olmadığını, Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı gibi organizasyonlarla iş birliği içinde hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
