Türkiye, yüksek enflasyonla birlikte hileli gıda enflasyonu sorunuyla karşı karşıya kalmaktadır.
Tarım ve Orman Bakanlığı, sucuk, et, peynir ve çay gibi birçok gıda ürününün taklit edilmiş veya katkılı olanlarını içeren bir liste yayımlamaktadır.
Son günlerde bu hileli ürünler arasına zeytinyağı da eklenmiştir.
Zeytinyağındaki sahteciliği nasıl tespit edebileceğimiz konusunda, Balıkesir Edremit’te beş nesildir zeytinliklerde üretim yapan Lavinya Zeytinyağları’nın sahibi Gülistan Beste Acar ile görüştük.
Acar, “Kaz Dağları’nın eteklerinde, diğer gerçek üreticilerin Çanakkale’den Mardin’e kadar Ege, Akdeniz ve Güneydoğu’nun dört bir yanından elde ettiği bu yağ, kadim topraklarımızın bereketini simgeler. Bu değerlere saygı gösterilmelidir,” diyerek konuya giriş yaptı.
KATKILI ZEYTİNYAĞI NASIL BELİRLENİR?
Gerçek zeytinyağını almak için, başta TARİŞ olmak üzere yetkili laboratuvarlardan alınan analiz raporunu sunabilen firmalar tercih edilmelidir.
Besin değeri yüksek soğuk sıkım ve sızma zeytinyağları için sahteciliği önlemek adına bakılması gereken beş temel tahlil bulunmaktadır:
Serbest yağ asidi oranı: Türk Gıda Kodeksi’nde bu oran 0.8 olarak belirlenmiştir. Bu değerin altındaki her oran, yağın kalitesini gösterir. Edremit bölgesindeki soğuk sıkım sızma zeytinyağlarında bu oran genellikle 0.2 ile 0.6 arasındadır.
Sterol oranı: Kolesterolü düşüren ve kalp sağlığını koruyan önemli bir enzimdir. Gıda Kodeksi’ne göre kaliteli bir zeytinyağında Sterol oranı 1000 ve üzeri olmalıdır. Kaz Dağları’ndan esen rüzgarla beslenen yöredeki ürünlerde bu oran, belirlenen sınırın yaklaşık iki katıdır.
Enitrodiol oranı: Bu enzimin oranını gösterir; 4.5’in altındaysa yağın kalitesi ve saflığı açısından olumlu bir işaret olarak kabul edilir.
ECN 42 testi: Zeytinyağındaki karbon zinciri uzunluğunu tespit eden bir analizdir. Gıda Kodeksi’ne göre bu değerin 0.2’nin altında olması gerekir; bunun üzerindeyse sahtecilik belirtisi taşır.
Stigmastadien analizi: Gıda Kodeksi bu değeri 0.05 olarak belirlemiştir. Bu değerin üstündeki oranlar, yağın katkılı veya kötü işlendiğini gösterir.
(Gülistan Beste Acar)
SAĞLIK AÇISINDAN TAHLİLDE BAKILMASI GEREKEN KALEMLER NEDİR?
İlk olarak Palmitoleik Asit oranı dikkate alınmalıdır. Bu asit, kardiyovasküler sistemi destekler, bağışıklığı güçlendirir ve yaşlanmayı geciktirir.
İltihap, mide ve bağırsak ülserleri, kanser ve radyasyon etkilerine karşı koruyucu bir etki gösterir. Gıda Kodeksi’ne göre kaliteli bir zeytinyağında bu oran 0.3 ile 3.5 arasında olmalıdır; Edremit yağlarında ise bu oran genellikle 0.5 ile 2 arasındadır.
Ayrıca zeytinyağının büyük bölümünü oluşturan Oleik Asit oranı da önemlidir. Bu asit, beyinde bulunan ana Omega 9 yağ asididir.
Zeytinyağındaki Kampesterol kolesterolle mücadele ederken, Stigmastenol hücre zarlarını korur. Siltosterol, kolesterol seviyesini düşürürken, Brassicasterol ise kanser karşı koruyucu bir etki gösterir.
KATKISIZ ZEYTİNYAĞININ FAYDALARI NELERDİR?
Çeşitli bilimsel araştırmalar, zeytinyağının kolesterol düzeylerini kontrol etmeye yardımcı olduğunu ve kalp hastalığı riskini azalttığını göstermektedir.
Damar sağlığını iyileştirir, antioksidan özelliği sayesinde hücre hasarını azaltır; yaşlanmayı yavaşlatır ve kanser hücrelerinin büyümesini engelleyebilir.
Vücuttaki iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olurken, sindirim sistemini destekleyerek safra salgısını artırır ve sindirimi kolaylaştırır.
Polifenolik bileşenler sayesinde stresi azaltır ve beyin sağlığını destekler; hatırlama, odaklanma ve düşünme becerilerini iyileştirir.
Ayrıca cilt üzerinde nemlendirici etki gösterir. A, D, E ve K vitaminleri içeren zeytinyağı, yara iyileşmesini destekler, güneş hasarını azaltır ve akneye karşı etkilidir.