Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye’nin toplam ihracatının 390 milyar dolara ulaştığını ve Cumhuriyet tarihindeki en yüksek rakama eriştiğini duyurdu. Bolat, Türkiye’nin artık dünya ticaretinde önemli bir güç haline geldiğini ifade ederken, uzmanlar bu gelişmeyi nitelik ve döviz kazancının sürdürülebilirliği açısından değerlendirerek daha temkinli bir yaklaşım sergiliyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) 2011’de tanıttığı “Hedef 2023” vizyonu çerçevesinde, 2023 için yıllık 500 milyar dolarlık ihracat hedefi belirlenmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hedefe olan inancını yıllar boyunca pek çok kez dile getirirken, 2023 yılı ihracatı 255 milyar 777 milyon dolarda kalmıştı. 2025 yılı geçilirken, Bolat tarafından açıklanan verilere göre, 390 milyar doların 270 milyar doları mal ihracatından kaynaklandı. Dış Ticarete Yön Verenler Derneği Başkanı Dr. Hakan Çınar, ihracatçıların zorlu bir dönemden geçtiği bir bağlamda bu rakamın iddialı olduğunu ancak gerçek bir başarı olmadığını vurguladı:
KG FİYATI 1.42 DOLAR
“Dış ticaret fazlası verdiğimiz zaman, ihracat artışı anlam kazanacaktır. İhracatçıların fiyat belirlemede ciddi sorunları devam ediyor. Kur baskısına son verilmesi gerekiyor. İlk dokuz ayda TÜİK enflasyonu ile doların artış oranı eşit. Bu bir tesadüf değil, para politikasının bir sonucudur. Reel enflasyon daha yüksek, ama kur sabit; emek yoğun sektörlerde işletmeler müşteri kaybediyor.”
Prof. Erhan Aslanoğlu, yüksek katma değerli ürünlerin toplam ihracattaki payının yaklaşık yüzde 3 civarında olduğunu belirterek, “Bu oran büyük ölçüde savunma sanayisinden kaynaklanıyor. Yüksek teknoloji ürünleri konusunda çeşitliliğimiz dar. Ayrıca, dünya ekonomisi dolar bazında büyürken, önemli olan dünya ihracatındaki payımızın artmasıdır; ancak genelde bu oran yüzde 1 civarında kalıyor” diye konuştu. Prof. Öner Günçavdı ise değerlendirmeyi tarihsel gelişim açısından yaparak, Türkiye’nin özel sektör öncülüğünde sanayileşmesinin 1960’larda başladığını hatırlattı. 1980 yılına kadar ihracatın öncelik olmadığını göz önünde bulundurarak, 300 milyar doları aşmanın önemli bir seviye olduğunu kabul etse de ekledi:
“Başarıyı değerlendirmek için bizimle aynı dönemde sanayileşen ülkeleri incelemek gerekiyor. Bu bağlamda ihracatı 700 milyar doları aşan Güney Kore, ülkemize en çok benzeyen ülke konumunda. Onların ihracat düzeyi ve niteliği göz önüne alındığında, başarılı olduğumuzu söylemek mümkün değil.”




