Dolar endeksi, temmuz ayında yüzde 3,5 oranında bir artış göstererek, Donald Trump’ın ikinci görev döneminin başlangıcından bu yana ilk kez aylık bazda bir yükseliş kaydetti. Bu artış, ABD ekonomisine dair yayımlanan verilerin yanı sıra, Fed’in faiz politikalarına dair beklentilerin etkisiyle gerçekleşti.
ABD Doları’nın Euro, İsviçre frangı, Japon Yeni, Kanada Doları, İngiliz sterlini ve İsveç kronu karşısındaki performansını ölçen dolar endeksi, yıl boyunca Trump’ın ekonomi politikalarıyla ilgili endişeler nedeniyle aşağı yönlü bir seyir izliyordu.
Bu düşüşte, Fed Başkanı Jerome Powell’ın görevden alınacağına dair spekülasyonlar, ekonomik büyüme riskleri nedeniyle oluşan faiz indirimi beklentileri ve Çin ile yaşanan ticari gerginliklerin yarattığı belirsizlik etkili oldu.
Uzmanlar, doların değer kaybının arkasında yatırımcıların Trump’ın korumacı politikalarına karşı dolar varlıklarını azaltma eğilimlerinin bulunduğunu vurguluyor. Bu durumun, endeks üzerinde aşağı yönlü bir baskı oluşturduğu ifade ediliyor.
Temmuz ayının başlarında 96,4 seviyesine kadar gerileyen dolar endeksi, Şubat 2022’den bu yana en düşük seviyesini gördü.
DOLARDA TEPKİ YÜKSELİŞİ GELDİ
Temmuz ayının ikinci yarısından itibaren toparlanma gösteren dolar endeksi, yüzde 3,5 artışla 100 seviyesini aşarak, Trump’ın göreve geldiği dönemden bu yana ilk kez aylık bazda bir artış sergiledi. Ayrıca, endeks mayıs ayından bu yana ilk kez 100’ün üzerine çıktı.
ABD’de yayımlanan makroekonomik verilerin, ekonominin dirençli kaldığını göstermesi bu yükselişte önemli bir rol oynadı. Özellikle istihdam piyasasındaki olumlu gelişmeler ve genel ekonomik verilerin istikrarlı bir görünüm sergilemesi dikkat çekti.
Fed’in temmuz ayındaki toplantısında faizleri sabit tutmasının ardından, Başkan Jerome Powell’ın eylül ayında bir faiz indirimi için “henüz erken” açıklamasında bulunması da doları diğer para birimleri karşısında destekleyen unsurlar arasında yer aldı.
EKONOMİK VERİLER VE POLİTİK YANSIMALAR BELİRLEYİCİ OLDU
Londra merkezli Ballinger Group’tan FX analisti Kyle Chapman, doların yılın ilk yarısında 1970’lerden bu yana en zayıf performansını sergilediğinin altını çizdi.
Chapman, temmuz ayı tarım dışı istihdam verisinin beklentileri karşılamasa da, haziran ayı verilerinin güçlü geldiğini ve bu durumun, ABD ekonomisinin yavaşladığı ancak istikrarını koruduğunu gösterdiğini vurguladı. Chapman, “ABD’nin fiili gümrük vergisi oranları Trump öncesi döneme göre hâlâ yüksek, ancak son ticaret anlaşmaları riskleri azaltmış durumda ve 2 Nisan tarihine göre tablo daha olumlu” değerlendirmesinde bulundu.
Rabobank’ın kıdemli FX stratejisti Jane Foley, ABD’de resesyon endişelerinin azalmasının S&P 500 endeksinin son günlerde yeni zirvelere ulaşmasına yol açtığını ancak dolar endeksinin bu yükselişe sınırlı bir tepki verdiğini belirtti.
Foley, Euro/dolar paritesindeki geri çekilmenin, Avrupa Birliği ile ABD arasındaki ticaret anlaşmasına dair olumsuz yorumlardan etkilendiğini ve Almanya ekonomisine yönelik durgunluk beklentilerinin de bu durumu desteklediğini ifade etti.