Türkiye’de her dört yılda bir güncellenen emlak vergileri, 2025 yılı değerleriyle beraber tartışmalara yol açtı. Artışların orantısız ve gerçek piyasa değerleriyle uyuşmadığını düşünen vatandaşlar, belediyelere ve Maliye Bakanlığı’na yönelik eleştirilerini dile getiriyor. İlan edilen değerler sonrası vatandaşlar, 30 gün içinde dava açma hakkına sahip. Adli tatil nedeniyle itiraz süresi 7 Eylül 2025’e kadar uzanıyor.
Emlak vergisindeki bu değişiklikler, yerel yönetimlerin mali kaynak arayışını ve vergi adaleti konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Emlak vergilerinin matrahı, belediye, muhtar ve ticaret odası temsilcilerinin yer aldığı takdir komisyonları tarafından belirleniyor. Bu komisyonlara geniş yetkiler tanınmış durumda. Vergi yükünün özellikle sabit gelirli vatandaşları olumsuz etkilediğine dikkat çeken vatandaşlar, “Ev sahibi olmak artık bir yük haline geldi” ifadesini kullanıyor.
‘SİSTEM DEĞİŞMELİ’
Emlak uzmanı Ulvi Özcan, takdir komisyonları tarafından belirlenen rayiç bedellerin duyurulduğunu belirterek, konunun sosyal medya ve basında yoğun bir şekilde tartışıldığını vurguladı. Sorunun yalnızca bir bedel artışı değil, aynı zamanda bir sistem sorunu olduğunu ifade eden Özcan, “Bu uygulamada mağduriyetlerin sona ermesi için temel bir düzenlemeye ihtiyaç var. Çünkü yapılan hesaplamalar adil olmayacaktır” dedi.
Kendi ticari faaliyet alanı olan Boğaziçi’nden Vaniköy örneği veren Özcan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir yalının metrekare fiyatı 30 bin dolar, yalı dairesi 20 bin dolar. Denize bakmayan bir yalı dairesi ise 7 bin dolar. Aynı cadde üzerinde manzaralı bir dairenin fiyatı 15 bin dolar, manzarası olmayan bir dairenin fiyatı ise 5 bin dolar. Hepsi aynı cadde üzerinde olmasına rağmen adalet sağlanamaz. Ancak beyanı serbest bırakırsanız ve devlete şufa (önalım) hakkı tanırsanız, herkes mülkünün gerçek değerini göstermek zorunda kalır. Aksi takdirde mülk kaybetme riski bulunur. Bunun yanı sıra hem emlak vergisi hem de gelir vergisinin düşürülmesi ve satış sürelerinden kaynaklanan vergilerin oranlarının azaltılması büyük önem taşıyor.”
