Türkiye’de nüfusun yüzde 35.1’i yeterli besin değeri olan bir yemeği, yüzde 50.5’i bir haftalık tatili, yüzde 25.1’i ise beklenmedik harcamaları karşılamakta zorlanıyor. Ayrıca, nüfusun yüzde 56.4’ü borçlu bir yaşam sürüyor.
TÜİK’in yayımladığı 2025 Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri’nde, yoksulluk oranının azaldığına dair veriler yer alıyor. Ancak ekonomistler, yoksulluğun artık orta tabakaya yayılmaya başladığını savunuyor.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan geliri baz alındığında, yoksulluk oranı geçen yıla göre 0.6 puan düşerek yüzde 13 seviyesine geriledi. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alındığında ise bu oran yine 0.6 puan azalarak yüzde 20.6 olarak hesaplandı. Maddi ve sosyal yoksunluk oranı da yüzde 1.4’lük bir düşüşle yüzde 11.9’a indi. Bu oran, otomobil sahibi olma, beklenmedik harcamaları karşılama, düzenli protein tüketimi, ısınma masrafları, ayakkabı ve mobilya yenileme gibi 13 göstergeyi karşılayamayan bireyleri kapsıyor. Nüfusun yüzde 27.9’u izolasyon eksikliği nedeniyle ısınma imkanına sahip değil. Türkiye genelinde yoksulluk veya sosyal dışlanma riski taşıyan nüfus oranı ise yüzde 27.9 olarak belirlendi. 0-17 yaş grubunda bu risk oranı ise yüzde 36.8’e ulaşıyor.
‘ORTA GELİR GRUBU KİTLESEL YOKSULLAŞIYOR’
TÜİK’in açıkladığı yoksulluk ve yaşam koşulları istatistikleri hakkında ekonomistlerin görüşlerini aldık. Prof. Hayri Kozanoğlu, mevcut oranların ekonomik ve sosyal açıdan geçerliliği olmadığını, istatistiklerin adaletsiz dağılımı gizlediğini belirtiyor: “Gelir skalasının yüzde 50 noktasındaki bireylerin göreceli gelirleri azalıyor. Üçüncü yüzde 20’lik dilimin geliri, toplamın yüzde 15.1’inden yüzde 14.6’sına düştü. Aritmetiksel olarak payda düştüğünde oran yükseliyor. En zengin yüzde 1, gelirin yüzde 16’sını; en zengin yüzde 20 ise gelirin 48.8’ini alıyor. Kaymak tabaka zenginleşirken, altındaki kesim giderek yoksullaşıyor.”
Doç. Dr. Orhan Karaca, “Asgari yaşam için gerekli gelir hesaplanmalı ve bu gelirin altında kalanların oranı belirlenmeli. Bu, gerçek anlamda anlamlı bir gösterge olacaktır.” şeklinde görüş belirtiyor.
Dr. Levent Dölek ise “Hayatın gerçeği, yoksulluğun azaldığına değil, gelir uçurumunun daha da arttığına işaret ediyor. Bu durum, TÜİK’in medyan gelire göre yoksulluk oranının azalmasıyla da uyumlu değil. İnsanlar daha iyi yaşamıyor; orta gelir grubu kitlesel olarak yoksullaşıyor.” değerlendirmesinde bulunuyor.




