Her bir dolandırıcılık vakası, mağdurlara ortalama 165 dolarlık bir kayba mal oluyor. Avrupa genelinde ise yıllık ekonomik kayıpların toplamı 9,5 milyar doları buluyor.
Dolandırıcılığa uğrayan kullanıcılar, yaşadıkları sorunları çözmek için ortalama 14 gün harcıyor. Bu süre, bir aylık çalışma süresinin yaklaşık yüzde 70’ine denk geliyor.
Visa, tüketicilerin çevrim içi ortamlarda güvende kalmaları için gerekli araçlar ve bilgiye ulaşımını sağlamakta kararlıdır. Bu amaçla, Türkiye’de başlattığı “Dijitalde Güvendeyim” projesi ile toplumun dolandırıcılık girişimlerine karşı farkındalığını artırmayı amaçlıyor.
Sahte reklamlar ve yapay zekâ destekli dolandırıcılık içerikleri sosyal medyada hızla yayılmakta. Visa’nın Avrupa genelinde yaptığı bir araştırma, bu içeriklerin gerçek olduğuna inanan kullanıcıların dolandırılma riskinin yaklaşık beş kat daha fazla olduğunu göstermektedir. Araştırma bulguları, dijital ortamda yayılan yanlış bilgilerin kullanıcıları dolandırıcılık girişimlerine karşı son derece savunmasız bıraktığını ortaya koyuyor.
Araştırmanın verilerine göre, çevrim içi dolandırıcılığa maruz kalan kullanıcıların ortalama kaybı 165 dolarken, dolandırıcılık vakaları Avrupa ekonomisine yıllık yaklaşık 9,5 milyar dolarlık zarar vermektedir. Mağdurlar, maddi kaybın ötesinde duygusal stres, artan kaygı ve düşen verimlilik gibi ciddi sorunlarla da karşı karşıya kalmaktadır. Ayrıca, online dolandırıcılık vakalarının ardından sorunları çözmek için ortalama 14 iş günü harcamaktadır; bu da bir aylık çalışma süresinin yaklaşık yüzde 70’ine tekabül etmektedir.
Kullanıcıların çevrim içi davranışları dolandırıcılık riskinin artmasında önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. İçeriğin doğruluğunu kontrol etmeden paylaşım yapan kullanıcılar, doğrulama yapanlara göre iki kat daha fazla hedef alınıyor (yüzde 43 – yüzde 22). Sadece başlıkları okumak, içeriği doğrulamadan paylaşmak veya yapay zekâ ile üretilmiş içeriklere güvenmek gibi alışkanlıklar, dolandırıcılar için yeni fırsatlar yaratıyor.
• Kullanıcıların yüzde 44’ü, gerçek sandığı içeriğin yapay zekâ ile üretildiğini sonradan fark ettiğini belirtiyor.
• Katılımcıların üçte biri (yüzde 32) çoğunlukla içeriklerin sadece başlığını okuduğunu ifade ediyor.
• Her beş kişiden biri (yüzde 19), içeriğin doğruluğunu kontrol etmeden gönderi paylaştığını aktarıyor.
“AMACIMIZ DOLANDIRICILIĞI GERÇEKLEŞMEDEN DURDURMAK”
Visa Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin, konuyla ilgili değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı: “Yapay zekâ, hayatımızı kolaylaştırırken iş süreçlerimizi de dönüştürüyor. Dolandırıcılar artık yapay zekâ araçlarını kullanarak insanları kandırmakta ve çevrimiçi güveni zedelemektedir. Sahte ile gerçeği ayırt etmek her zamankinden daha zor hale geldi ve bunun sonuçları; kaybedilen para, zaman ve güven. Bu nedenle Visa olarak, yapay zekâ destekli yeniliklere yatırım yapıyor, sektör genelinde iş ortaklarımızla iş birliği yapıyor ve tüketicilerin güvende kalmaları için gerekli bilgi ve araçlarla destekliyoruz. Son beş yılda, yapay zekâ destekli platformların geliştirilmesi de dahil olmak üzere dolandırıcılığı önlemeye yönelik 13 milyar dolarlık yatırım yaptık. Bu yatırımlarımız sayesinde, küresel güvenlik araçlarımızla her yıl 40 milyar dolardan fazla dolandırıcılık girişimini engelliyoruz. Örneğin, 2025 Kara Cuma döneminde bir önceki yıla göre dünya genelinde yüzde 144 daha fazla dolandırıcılık girişimi tespit ettik ve durdurduk. Online dolandırıcılığı önlemek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
DOLANDIRICILIĞIN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ARTIYOR
Sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen dolandırıcılık yöntemleri giderek karmaşık bir hale geliyor. Bu durum, tüketici davranışlarını da değiştirerek ekonomi üzerinde belirgin etkiler yaratıyor. Avrupa’da yaklaşık 9 milyon kişinin, dolandırıcılığa maruz kaldıktan sonra çevrim içi alışveriş alışkanlıklarını değiştirdiği tahmin ediliyor. Dolandırılanların yüzde 28’i online alışverişlerini azalttıklarını, yüzde 4’ü ise tamamen bıraktıklarını ifade ediyor.
DOLANDIRICILIĞA KARŞI MÜCADELE GÜÇLENİYOR
Yapay zekâ, Visa’nın dolandırıcılığı önleme stratejisinin merkezinde yer alıyor. Visa, son 30 yılı aşkın süredir ödemelerin güvenliğini sağlamak amacıyla yapay zekâ destekli araçlar kullanıyor. Son beş yılda, şüpheli davranışları gerçek zamanlı olarak tespit eden ve dolandırıcılık girişimlerini kullanıcıya ulaşmadan engelleyen akıllı yapay zekâ destekli teknolojilere 13 milyar dolar yatırım yaptı. Farkındalık, teknoloji kadar kritik bir rol üstleniyor. Araştırmalar, kullanıcıların yüzde 33’ünün yapay zekâ tarafından üretilmiş içeriklerin sosyal medyada dolandırıcılıkları tespit etmeyi zorlaştıracağını düşündüğünü ortaya koyuyor.
VİSA, “DİJİTALDE GÜVENDEYİM” PROJESİ İLE DOLANDIRICILIĞA KARŞI FARKINDALIĞI ARTIRIYOR
Visa’nın Türkiye’de UNDP ve Habitat iş birliğiyle yürüttüğü “Dijitalde Güvendeyim” projesi, dolandırıcılığı sadece teknik bir güvenlik riski olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir sorun olarak ele alıyor. Proje kapsamında eğitimler, teorik anlatımlar yerine gerçek dolandırıcılık vakalarına odaklanıyor; sosyal mühendislik, oltalama (phishing) ve kamu görevlisi taklidi gibi klasik yöntemlerin yanı sıra, yapay zekâ ile üretilen sahte ses ve görüntüler de ele alınıyor.
Visa Türkiye Genel Müdürü Samile Mümin projeyi değerlendirirken, “Visa olarak güvenlik alanındaki uzun yıllara dayanan uzmanlığımızı, ‘Dijitalde Güvendeyim’ projesi ile toplumsal faydaya dönüştürüyoruz. Eğitimlerimizde sosyal mühendislik, oltalama ve yapay zekâ tabanlı saldırılar gibi yöntemleri gerçek vakalarla anlatıyoruz. Dolandırıcılık, özellikle 55 yaş üzeri bireylerde yoğun duygusal manipülasyonla karşımıza çıkan ciddi bir toplumsal sorundur. Bu nedenle eğitimlerde gerçek vakaları ele alıyoruz ve ‘Dur – Düşün – Danış’ yani 3D Kuralını yaygınlaştırıyoruz. Daha güvenli bir dijital gelecek için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.




