Edirne’de SOL Parti üyeleri, Kırklareli’nde yapılması planlanan nükleer santrale karşı, Saraçlar Caddesi’nde düzenledikleri basın açıklaması ile tepkilerini ortaya koydu.
SOL Parti Edirne İl Sözcüsü Nazım Türkoğlu, yaptığı konuşmada, yıllardır kamuoyundan gizli tutulan üçüncü nükleer santral sahasının yerinin artık gün yüzüne çıktığını belirtti. Türkoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın, bölgede inşa edilmesi düşünülen bir rüzgar enerji santralini ‘Nükleer santral sahası ile çakışıyor’ gerekçesiyle reddetmesinin, hükümetin gizli tuttuğu nükleer alanı açıkça ortaya koyduğunu ifade etti.
Kırklareli’nin Vize ve Demirköy ilçeleri arasında yer alan ormanlık alan, Poliçe Plajı ve Kumçakıl Sahili kıyı hattı, Longoz Ormanları Milli Parkı’nın hemen yanında nükleer santral için belirlenmiş durumda. Nükleer santralin, inşaat, işletme, söküm ve atık maliyetleri açısından en pahalı enerji seçeneği olduğunu vurgulayan Türkoğlu, teknoloji transferi iddiasının gerçekdışı olduğunu söyledi. Ayrıca, nükleer santralin dışa bağımlılığı azaltmadığını, aksine Rusya, Çin ve diğer ülkelere olan bağımlılığı kalıcı hale getireceğini dile getirdi. Nükleer yakıtın tamamının yurtdışından temin edileceğini de ekledi.
“BU PROJE, EKONOMİK VE EKOLOJİK BİR YIKIM REÇETESİDİR”
Türkoğlu, Mersin ve Sinop’taki nükleer enerji santrali süreçlerinin, bunun bir enerji politikası değil, ulusal bağımsızlık meselesi olduğunu gösterdiğini belirtti. AKP’nin enerji ihtiyacını bahane ederek nükleer lobilerle gizli pazarlıklar yaptığını iddia eden Türkoğlu, Türkiye’nin gerçek ihtiyacının nükleer risk, radyoaktif atık, dışa bağımlılık ve ağır maliyetler üreten nükleer santral değil, kamucu, ekolojik ve toplum yararını gözeten bir enerji politikası olduğunu vurguladı.
Emekçilerin, çiftçilerin, balıkçıların ve orman köylülerinin yaşam alanlarını tehdit eden bu projenin, ekonomik ve ekolojik bir yıkım reçetesi olduğunu belirten Türkoğlu, Trakya halkının yalnız olmadığını ifade etti. SOL Parti olarak, Trakya Platformu, çevre dernekleri, bölge halkı, bilim insanları ve hukukçuların yükselttiği itirazların yanında olduklarını sözlerine ekledi.




