Son yıllarda yapay zekâ yatırımları, küresel piyasalarda ciddi bir artış gösterirken, bu durum “balon” tartışmalarını da beraberinde getirdi. Financial Times tarafından gerçekleştirilen yıllık yatırımcı yuvarlak masa toplantısında, yapay zekâ şirketlerinin değerlemelerinin ne denli sürdürülebilir olduğu ve 2026 yılında olası sert bir piyasa düzeltmesi ihtimali gibi konular masaya yatırıldı.
UZMAN GÖRÜŞLERİ İKİYE AYRILDI
Toplantıya katılan gazeteciler, fon yöneticileri ve yatırım stratejistleri arasında bir ortak görüş oluşmadı. Bazı uzmanlar, yapay zekâ hisselerinde balon sinyalleri gördüklerini ifade ederken, diğerleri mevcut değerlemelerin geçmişte yaşanan dot-com balonuna kıyasla daha sağlam temellere dayandığını öne sürdü.
Fon yöneticisi Simon Edelsten, günümüzde öne çıkan yapay zekâ şirketlerinin güçlü bilançolara sahip olduğunu belirterek, “2000 yılındaki gibi temelsiz değerlemeler yok” değerlendirmesini yaptı. Nvidia, Amazon ve Microsoft gibi büyük şirketlerin, yüksek değerlemelerine rağmen aşırı uçta olmadıkları düşüncesi dile getirildi.
TALEP GÜÇLÜ, BEKLENTİLER YÜKSEK
Fidelity’den Niamh Brodie-Machura, yapay zekâya yönelik talebin tedarik zincirinin her alanına yayıldığını ve arzın bu talebi henüz yeterince karşılayamadığını aktardı. Ancak yatırımcıların, yapılan harcamaların somut kazançlara dönüşmesini görmek istediklerini de vurguladı. Beklentilerin karşılanmaması durumunda piyasalarda ciddi dalgalanmaların yaşanabileceği uyarısı yapıldı.
GEÇMİŞ BALONLARLA BENZERLİK TARTIŞMASI
Financial Times yazarı Stuart Kirk, geçmişte birçok balona tanık olduğunu belirterek daha temkinli bir yaklaşım sergiledi. Kirk, “Her balonda ‘bu kez farklı’ denir ama sonuç değişmez” sözleriyle yapay zekâ hisselerindeki yükselişe mesafeli durduğunu ifade etti.
Katie Martin ise yapay zekânın dönüştürücü etkisini kabul etmekle birlikte, piyasalarda ciddi bir “köpük” oluştuğunu savundu. Martin, bazı hisse hareketlerinin yatırımcı davranışlarında aşırılığa işaret ettiğini ve bunun klasik balon göstergeleri arasında yer aldığını belirtti.
2026 İÇİN EN BÜYÜK RİSK: ENFLASYON
Uzmanların üzerinde anlaştığı en önemli risk faktörü enflasyon oldu. Enflasyonun yeniden yükselmesi ve merkez bankalarının faiz indirimlerini durdurmak zorunda kalması halinde, başta yapay zekâ hisseleri olmak üzere tüm piyasalarda satış baskısının artabileceği ifade edildi.
Özellikle ABD’deki ücret artışları ve mali teşviklerin talebi canlı tutması, 2026 yılında yeni bir enflasyon dalgası riskini gündeme taşıyor.
YAPAY ZEKÂ YÜKSELİŞİNİ TERSİNE ÇEVİREBİLECEK RİSKLER
Toplantıda, yapay zekâ rallisini durdurabilecek diğer riskler de sıralandı. Bunlar arasında yatırımların beklenen ticari getiriyi sağlayamaması, Çinli yapay zekâ şirketlerinden gelebilecek düşük maliyetli ve güçlü modeller ile küresel piyasalarda yaşanabilecek beklenmedik “siyah kuğu” gelişmeleri öne çıktı.
YATIRIMCILAR İÇİN STRATEJİ ARAYIŞI
Bazı uzmanlar, portföy çeşitlendirmesinin önemine dikkat çekerken, yalnızca yapay zekâ hisselerine odaklanmanın riskli olabileceğini vurguladı. Avrupa ve Japonya borsaları ile savunma ve sağlık sektörleri alternatif alanlar olarak öne çıktı. Altın ise kimi uzmanlara göre güvenli bir liman, kimilerine göre ise piyasalardaki köpüğün başka bir yansıması olarak değerlendirildi.
2026 İÇİN OLUMLU SENARYOLAR DA GÜNDEMDE
Toplantıda temkinli yaklaşımların yanı sıra iyimser beklentiler de gündeme geldi. Ukrayna’nın yeniden inşası, Çin teknoloji hisseleri ve İngiltere borsasında görece ucuz kalan şirketler, 2026 için fırsat barındıran alanlar arasında sayıldı.
Uzmanlar, yapay zekânın büyük bir dönüşüm potansiyeline sahip olduğunu ancak beklentilerin oldukça yüksek olduğunu ifade ediyor. 2026 yılı, bu beklentilerin ne kadarının gerçeğe dönüşeceğinin test edileceği bir dönem olabilir.




