Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 12 Aralık Cuma günü bir araya gelecek.
İşçi temsilcilerinin katılmayacağını duyurduğu toplantı öncesinde, işverenlerin asgari ücret ile ilgili talepleri netlik kazandı.
Araştırma şirketi Loginsight tarafından gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, “Asgari ücret 2026’da çalışan refahını reel olarak artırır mı?” sorusuna yanıt verenlerin yüzde 54,5’i artışın reel refah yaratmayacağını belirtirken, yüzde 36,6’sı “kısmen” yanıtını verdi. “Evet” diyenlerin oranı ise yalnızca yüzde 8,9 olarak kaydedildi.
“Asgari ücret belirlenirken en çok hangi denge gözetilmeli?” sorusuna verilen yanıtlar ise şu şekilde sıralandı: Çalışan refahı yüzde 46,5, enflasyonla mücadele yüzde 24,8, işveren maliyet dengesi yüzde 10,9, istihdamın korunması yüzde 8,9 ve ekonomik büyüme yüzde 8,9.
Patronların 2026 yılına dair ortalama asgari ücret beklentisi ise 27 bin 800 TL seviyesinde belirlendi.
Marketing Türkiye’nin aktardığına göre, araştırma sonuçlarını değerlendiren Bağımsız araştırma şirketi Loginsight CEO’su Kadir Duzcu, bulguların iş dünyasında önemli bir zihniyet değişimi yaşandığını vurguladı ve şu açıklamayı yaptı:
“Araştırma bulguları, iş dünyasında ücret konusunun giderek daha kapsamlı bir biçimde ele alındığını; çalışan refahı ile makro ekonomik dengelerin bir arada değerlendirildiği yeni bir yaklaşımın güçlendiğini gösteriyor. Yani iş dünyası, asgari ücreti artık yalnızca bir maaş düzenlemesi olarak görmediğini açıkça ortaya koyuyor. Kamu politikaları, enflasyonla mücadele, verimlilik ve dijital dönüşüm, aynı çerçevede değerlendiriliyor. Şirketlerin verimlilik ve otomasyon yatırımlarına yönelmesi, ilerleyen dönemde ücret artışlarının sürdürülebilirliğinin ancak dönüşümle sağlanabileceğini göstermekte. 2026’ya yaklaşırken asıl önemli soru, ‘asgari ücret ne kadar artacak?’ değil; ‘bu artış şirketler ve ekonomi için nasıl sağlıklı bir şekilde yönetilecek?’ şeklinde olacak. Bu süreci etkili bir şekilde yönetebilen organizasyonlar, gelecekte ayakta kalmayı başaracak.”




