Basın toplantısında bir araya gelen Süleyman Sönmez, temsil ettikleri 100 bini aşkın işletmenin durumunu kapsamlı bir şekilde değerlendirdi. Sönmez, Türkiye ekonomisinin en önemli sorununun, üretim gücünü korurken öngörülebilirliği ve finansmana erişimi sağlamakta yaşanan zorluklar olduğunu belirtti. Özellikle KOBİ’lerin bu süreçte büyük zarar gördüğünü vurgulayan Sönmez, düşük faizli kredi, uzun vade seçenekleri, esnek teminat yapıları, yeni finansman modelleri ve bölgesel kredi programları talep etti. Ayrıca, ciro artışlarının büyük ölçüde enflasyondan kaynaklandığını, yani reel büyümenin oldukça sınırlı olduğunu ifade etti.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI VURGUSU
Sönmez, günlük nakit akışı yönetiminin bile zorlaştığını, yatırım iştahının belirsizlik ortamında zayıfladığını ve birçok işletmenin “bekle-gör pozisyonuna” geçtiğini aktardı. Ekonomiye güvenin sağlanabilmesi için kurumların ve yargı bağımsızlığının yanı sıra eğitim-istihdam uyumunu güçlendirecek yapısal dönüşümlerin gerekliliğini vurguladı.
Düzeltilmesi gereken bir diğer alanın vergi sistemi olduğunu belirten Sönmez, “Vergi politikaları bir cezalandırma aracı olmamalı; üretim ve istihdamı teşvik eden bir çerçeveye dönüştürülmeli. Ülkemizde vergi tabanı hâlâ dar. Kayıtlı ve vergisini düzenli ödeyen işletmeler sistemin yükünü taşımakta. Vergi kültürünü yerleştirmeli ve ‘Af çıkar’ beklentisine kapılmadan ödemelerimizi yapmalıyız. Önerimiz, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerindeki payının yüzde 65’lerden beş yıl içinde yüzde 50’nin altına düşürülmesidir. Bu, gelir dağılımında adaleti sağlayacak ve kayıtlı ekonomiyi güçlendirecektir.” şeklinde konuştu.
Türkiye’deki bölgesel maliyet farklılıklarının oldukça büyük olduğunu belirten Sönmez, tek tip asgari ücret uygulamasının istihdamı zayıflattığını savundu ve “bölgesel ücret” uygulamasının daha adil olacağını ifade etti. Ayrıca, özellikle deprem riski nedeniyle üretimin Anadolu’ya yayılması amacıyla “fabrika yapan TOKİ” modelinin hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.




