CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk, “Kurban, sofrada eşitliğin ve kardeşliğin adıdır. Ancak bugün o sofralara sadece sessizlik düşüyor. İnsanlar kendi evlerinde zor geçinirken, komşularının sofralarını düşünemiyor. Et, vitrinlerde kalmış durumda; çocuklar sadece vitrine bakmakla yetiniyor. Bu durumu kabullenmeyeceğiz. Bayram sabahı sofralarda hem et hem de umut olacak. Et, lüks değil, bir haktır. Biz o sofraları yeniden kurmaya kararlıyız. Komşularımızın sofralarına da et koyacağız” şeklinde konuştu.
Öztürk, yazılı bir açıklama yaparak Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayımladığı “İstatistiklerle Çocuk 2023” raporunu değerlendirdi.
Bursa’da gerçekleştirdiği saha ziyaretlerinde, vatandaşların ekonomik zorluklar nedeniyle kurban kesemediklerini ve pek çok ailenin sofralarına et koyamadığını belirten Öztürk, “Bir kuşak, etin tadını bilmeden büyüyor. Bu bayram da birçok çocuk için sofralarında yalnızca eksiklik olacak. TÜİK’in raporuna göre, 15 yaş altı çocukların yüzde 23,1’i ekonomik nedenlerle günde en az bir kez et, tavuk veya balık içeren yemek tüketemiyor. Aynı dönemde kırmızı et üretimi yüzde 11,7 oranında düşerek 2 milyon 105 bin tona geriledi. Artan üretim maliyetleri ve düşen alım gücü, et fiyatlarını tarihi seviyelere çıkardı. Kıyma fiyatı 450 TL’yi aşarken, küçükbaş kurbanlıkların fiyatı ise 16 bin TL’den başlıyor” ifadelerini kullandı.
Bir zamanlar çocukların bayram sabahı et kokusuyla güne başladığını belirten Öztürk, bu durumun artık mümkün olmadığını vurguladı:
“Çünkü mutfakta tencere yok, markette ise alım gücü kalmadı. Bu bayramda da milyonlarca çocuk için bayram, sadece bir eksiklik olarak geçecek. Beslenme uzmanlarının uyarılarına göre, hayvansal protein eksikliği çocuklarda kalıcı fiziksel ve zihinsel sorunlara yol açabiliyor. Et, artık dar gelirli aileler için bayramda bile ulaşılmaz bir lüks haline geldi. İktidar, tarımı bitirdi, üreticiyi yalnız bıraktı ve ithalata bağımlı hale getirdi. Bugün yalnızca sofralardan değil, çocukların gelişiminden de et eksikliği söz konusu. Kurban Bayramı, paylaşma kültürünü simgeler. Ancak sosyoekonomik eşitsizlikler bu kültürü de yok ediyor. Kurban, sofrada eşitliğin ve kardeşliğin adıdır. Ama şimdi o sofralara sadece sessizlik düşüyor. İnsanlar kendi evlerine zor yetinirken, komşularının sofralarını düşünemiyor. Et vitrinlerde kalmış, çocuklar sadece vitrine bakıyor. Bu durumu kabul etmeyeceğiz. Bayram sabahı o sofralarda hem et hem de umut olacak. Et, lüks değil, bir haktır. Biz o sofraları yeniden kuracağız ve komşularımızın sofralarına da et koyacağız.”
