EKONOMİ SERVİSİ
Mayıs ayı enflasyon verilerinin açıklanmasıyla birlikte, beş aylık resmi enflasyon farkı netleşti. Memur maaşları ve memur emeklilerinin aylıklarına yapılacak zamların yanı sıra, tüm emeklilerin kök aylıklarına da bir düzenleme, haziran enflasyonunun açıklanmasının ardından temmuz ayında gerçekleşecek.
Beş aylık enflasyon farkı yüzde 15,09 olarak belirlendi. Emekli aylıklarında yapılacak düzenleme ise 6 aylık fark oranına göre hesaplanacak. Temmuz ayında tüm emeklilerin kök aylıklarına da bir iyileştirme yapılması planlanıyor. Emekli aylıklarına yapılacak zam, kök aylıklar üzerinden hesaplanacak.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın verilerine göre, her dört emeklimizden biri, düşük kök aylık nedeniyle 14 bin 469 liralık en düşük emekli aylığını almakta. Yaklaşık 4 milyon yurttaşı etkileyen bu durum, sıfır zam riski ile karşı karşıya kalmalarına sebep oluyor.
Kök maaş, emeklilerin hesaplanan net maaşını tanımlıyor. Çalışma hayatında sürekli asgari ücret üzerinden prim ödeyen vatandaşlar, en düşük emekli aylığına mahkum kalıyor.
Emekli maaşları belirlenirken, aylık bağlama oranları dikkate alınıyor. Hesaplama için üç ayrı dönem mevcut. AKP iktidarı döneminde yapılan mevzuat değişiklikleri nedeniyle, 2000 yılı ve öncesi, 2000-2008 yılları ve 2008 yılı sonrası ayrı ayrı hesaplanıyor. Her dönemin hesaplanması esnasında aylık bağlama oranları yıllara göre düşüş gösteriyor. Başka bir ifadeyle, emekçi çalıştıkça emekli aylığı azalıyor. 2008 öncesi prim hesaplama yöntemleri değişmemiş olsaydı, günümüzde en düşük emekli maaşı 33 bin lira seviyesinde olacaktı.
2024 yılı, “Emekliler yılı” olarak adlandırılsa da, AKP iktidarının bu yıl da açlık sınırını bile geçemeyen aylıklarla emeklileri sefalete sürüklediği görülüyor. Ancak kök aylıkların iyileştirilmesine dair herhangi bir plan mevcut değil.
KAMU İŞÇİSİNE OVP DAYATMASI
Yaşanan ekonomik krizin bedelini emeğiyle kazananlara yükleyen AKP iktidarı, Mehmet Şimşek liderliğindeki ekonomi yönetimi aracılığıyla, milyonlarca yurttaşı adeta cezalandırmaya devam ediyor.
Kamu işçilerinin durumu, memur statüsündeki çalışanlarla benzerlik gösteriyor. Yaklaşık 3 milyon kamu işçisi ve aileleri, Kamu Çerçeve Protokolü’nde pazarlık masası kurulmasını bekliyor. Yüz binlerce işçi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın onayı olmadan verilmeyen zam teklifi nedeniyle bayramı belirsizlik içinde geçirdi.
Kamu işçilerini temsil eden Türk-İş ve Hak-İş, zam teklifini Şubat ayında sundu. Ancak, 3,5 ay süresince sendikalara herhangi bir bilgi verilmediği gibi, görüşme talepleri de geri çevrildi. Kamu işçileri, temsilcilerin teklifine yapılacak yanıtı bekliyor. İşçi temsilcisinin önerisi, günlük en düşük ücretin 1800 liraya çıkarılması, bunun ardından 2025’in ilk altı ayı için yüzde 50, sonraki altı aylık dönemler için ise yüzde 25 zam yapılması ve ek olarak yüzde 10 refah payı verilmesi şeklinde. Ancak henüz olumlu ya da olumsuz bir yanıt alınamadı. Geçtiğimiz hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, işveren tarafının ilk teklifini bayram sonrasında sunacağını açıkladı.
Kulislerde kamu işçileri için konuşulan zam oranı, IMF’nin önerdiği oranlarla örtüşüyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Orta Vadeli Plan (OVP) çerçevesinde sunduğu “Hedef enflasyonla uyumlu zam” önerisi, işçilere sefaleti vaat ediyor. 2026 yılı için yalnızca yüzde 12 hedef enflasyon artışı konuşulmakta. Kamu işverenlerini temsil eden TÜHİS’in, 328 kamu kurumunda çalışan işçileri ilgilendiren teklifi, diğer kamu ve özel sektör sözleşmelerinde emsal teşkil edebileceği için emeğiyle geçinenlerin alım gücünü tehdit ediyor. DİSK Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) son raporu, resmi enflasyonun emek gelirlerinden en az 198,2 milyar lira kayba yol açtığını ortaya koydu.