1. Haberler
  2. EKONOMİ
  3. Büyüme Verileri: İhracatçılar Haklı, Diğerleri?

Büyüme Verileri: İhracatçılar Haklı, Diğerleri?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Ünlü iktisatçı Mahfi Eğilmez, “Büyüme Buysa Niçin Şikâyet Ediyorlar?” başlıklı blog yazısında Türkiye’nin üçüncü çeyrek büyüme verilerini ele aldı. Eğilmez, mevcut ekonomik program çerçevesinde yapılan eleştirilerin artış gösterdiği bir dönemde, yalnızca ihracatçıların karşılaştığı sorunların açıklanan verilerle tutarlı olduğunu dile getirdi.

Yılın üçüncü çeyreğindeki hanehalkı harcamalarındaki artışı vurgulayan Eğilmez, nihai tüketimdeki yükselişin normal şartlar altında olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebileceğini, ancak talep kısıtlama hedefli uygulamalar çerçevesinde bunun beklentilerin gerçekleşmediğine işaret ettiğini belirtti.

Mahfi Eğilmez’in büyüme verilerine ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

“TÜİK’in açıkladığı üçüncü çeyrek verilerine göre Türkiye ekonomisi, geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 3,7 büyüme kaydetti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırıldığında, bu yılın çeyrek büyümesi yüzde 1,1, geçen yılın üçüncü çeyreğine göre ise yüzde 3,4 olarak hesaplandı. Yıllıklandırılmış büyümenin yüzde 3,7 seviyesinde kalması, potansiyel büyüme oranı olan yüzde 4,9’un altında olsa da, küresel ölçekte yavaşlayan bir dönemde dikkate değer bir sonuç olarak değerlendiriliyor.”

“TARIM HARİÇ BÜTÜN SEKTÖRLER BÜYÜMÜŞ”

TÜİK, üçüncü çeyrek büyüme verisini açıklarken, Türkiye ekonomisinin geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 3,7 oranında bir artış gösterdiğini belirtti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış verilere göre ise bu yılın çeyrek büyümesi yüzde 1,1, geçen yılın üçüncü çeyreğine göre de yüzde 3,4 artış göstermektedir. Yıllıklandırılmış olarak yüzde 3,7 büyüme, potansiyel büyüme oranı olan yüzde 4,9’a göre düşük kalmasına rağmen, uluslararası düzeyde büyüme hızlarının düştüğü bir ortamda olumlu bir gelişme olarak kabul edilebilir.

Büyümenin detaylarına bakıldığında ise bazı dikkat çekici unsurlar mevcut. Geçen yılın üçüncü çeyreği ile karşılaştırıldığında, tabloya göre tarım sektörü hariç tüm sektörlerin büyüdüğü görülmekte. Tarım sektörü, yüzde 12,7 gibi önemli bir oranla gerilerken, bu durumun gelecekte daha da ağır maliyetlere yol açacağı öngörülmektedir.

Tarım sektörüne yönelik derhal kapsamlı bir destek programının hayata geçirilmesi gerektiğini belirten Eğilmez, uluslararası kuruluşların tersine önerilerini dikkate almadan tarım kesimine geniş çaplı destek sağlamanın önemini vurguladı. Bu önerinin iki temel sebebi bulunuyor:

  • Tarım üretiminin kaybedilmesi.
  • Tarım sektöründe çalışanların, bu mesleği terk ederek kentlere göç etmesi ve burada daha düşük nitelikli işlerde çalışmaları.

Tabloda yer alan finans, sigorta ve bilgi-iletişim gibi alanlardaki büyümenin, bu sektörlerdeki talep ve kârlara bağlı olarak normal sonuçlar olduğu görülüyor. Ancak inşaat ve sanayi sektörlerindeki büyüme oranları, piyasada dile getirilen şikayetlerle çelişmektedir.

“İNŞAAT, BÜYÜMEDE LOKOMOTİF OLMAYA DEVAM ETMİŞ”

İnşaat sektöründeki firmalar, “satışların durduğundan” şikayet ederken, TÜİK’in konut satışları endeksi bu şikayetlerin geçerliliğini sorgulatmaktadır. Bu durumda, inşaat sektörü büyümede lokomotif rolünü sürdürmeye devam etmiştir.

Benzer şekilde, sanayi sektörü de benzer şikayetlerle karşı karşıya. Sanayiciler, işlerinin kötü gittiğinden, maliyetlerin yükseldiğinden ve yeterli kazanç elde edemediklerinden yakınıyor. Özellikle tekstil sektörü, bu şikayetlerin en yoğun yaşandığı alanlardan biri. İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı (KKO) ve TÜİK’in Sanayi Üretim Endeksi (SÜE) verileri, bu şikayetlerin haklı olduğunu gösteriyor. Aşağıdaki grafik, KKO ve SÜE’de 2024 başından 2025 Eylül ayına kadar olan gelişmeleri yansıtmaktadır:

Grafik, KKO’da görülen aşağı yönlü eğilim ve SÜE’de 2025 başından bu yana yaşanan dalgalanmaları ortaya koymaktadır.

“İNŞAATÇI VE SANAYİCİLERİN ŞİKÂYETLERİ HAKSIZ”

Eğer TÜİK’in hesaplamaları doğruysa, inşaatçı ve sanayicilerin şikayetleri haksız görünmektedir. Eğer şikayetler haklıysa, o zaman TÜİK’in hesaplamalarında bir sorun olduğu anlamına gelir. Başka bir deyişle, her iki durum da aynı anda doğru olamaz.

Tablo, ürün üzerindeki vergilerin önemli ölçüde arttığını göstermekte; bu artış, ürünlere uygulanan sübvansiyonlar düşüldükten sonra görülen artışlardan daha fazladır.

“BEKLENTİLERİN KIRILAMADIĞININ AÇIK GÖSTERGESİ”

GSYH’nin harcamalar yönünden durumuna baktığımızda, bu yılın üçüncü çeyreğinde hane halkı nihai tüketiminin geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,8 oranında arttığı gözlemleniyor. Normal koşullarda bu artışın anormal olmaması gerekir; ancak eğer dezenflasyon programı uygulanıyorsa, bu artış hane halklarının dezenflasyona olan inancının zayıf olduğunu ve tüketime devam ettiklerini göstermektedir. Özellikle enflasyonun üzerinde reel faizlerin sunulduğu bir ortamda, bu tür bir tüketim artışı, beklentilerin gerçekleşmediğine dair açık bir gösterge olarak değerlendirilmektedir.

“SÜRE FAZLASIYLA UZADIĞI İÇİN YAN ETKİLER ARTMAYA BAŞLAMIŞ”

İhracat, geçen yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 0,7 azalırken, ithalat yüzde 4,3 artış göstermiştir. Bu durum, kur baskılamasının ihracatı zorlaştırdığını ve ithalatı teşvik ettiğini açıkça ortaya koymaktadır. Kuru baskılayarak enflasyonla mücadele, genellikle kısa vadeli bir uygulamadır; en fazla bir buçuk yılda sonuç alınması beklenir. Ancak Türkiye, enflasyonla mücadeleyi yaklaşık iki buçuk yıldır sürdürüyor. Süre uzadıkça yan etkilerin de artması kaçınılmaz hale gelmiştir. Üstelik hane halklarının enflasyonun düşeceğine dair inançlarının zayıf kalması, enflasyonun düşürülmesine katkılarının da sınırlı olduğunu göstermektedir.

İşgücü ödemeleri, geçen yılın üçüncü çeyreğine göre yüzde 41,1 artmış görünse de, GSYH içindeki payı yüzde 35 olarak sabit kalmıştır.

“YALNIZCA İHRACATÇILARIN YAKINMALARI TUTARLI”

Özetle, çevrede duyulan yakınmalardan yalnızca ihracatçılara ait şikayetlerin, TÜİK verileriyle tutarlı olduğu gözlemlenmektedir. Diğer yakınmalar ise kafa karıştırıcı sonuçlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Büyüme Verileri: İhracatçılar Haklı, Diğerleri?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.