Türkiye’nin önemli tarımsal ihraç ürünlerinden biri olan fındıkta, küresel alıcı Ferrero’nun piyasa üzerindeki etkisi yeniden gündeme geldi. Hasat döneminde yüksek maliyetler nedeniyle fiyat artışı beklenirken, alım fiyatının kilogram başına 300 liranın altına inmesi, üreticileri derinden etkiledi. Üreticiler, fiyat belirleme yetkisinin büyük alıcıların elinde toplanması nedeniyle söz haklarının giderek azaldığını vurguluyor. Ferrero’nun yerel tüccarlar aracılığıyla piyasayı yönlendirdiği ve alım hızını azaltarak fiyatları baskıladığı düşüncesi yaygınlık kazanmış durumda.
Fındık piyasasındaki bu tartışma, geçtiğimiz ay sonunda uluslararası basında çıkan “Ferrero Türkiye’den fındık alımını durdurdu” haberiyle alevlendi. Üreticilerin ve meslek örgütlerinin artan tepkileri üzerine Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, “Bu girişimleri fındık arzının sınırlı olduğu bir yılda fındık fiyatlarını baskılama girişimi olarak değerlendirmekteyim” açıklamasında bulundu.
2024’te Ferrero’ya yönelik başlatılan soruşturma sonrasında alınan taahhütleri hatırlatan Küle, “Kimse, önce söz verip sonra kendi taahhüdünü aşındırma girişiminde bulunmamalı” diyerek durumu eleştirdi. Ancak Rekabet Kurumu, şirketin Eylül-Aralık döneminde almayı taahhüt ettiği 45 bin ton kabuklu fındık alımını 30 bin tona düşürdü.
Üreticiler ve meslek örgütleri, Rekabet Kurumu’nun işlevsiz kaldığını ve devletin sorunlara çözüm geliştirme iradesini göstermediğini savunuyor. Yüksek girdi maliyetleri ve son dönemdeki kuraklık nedeniyle rekolte kaybı yaşayan üreticiler, “Üzerine böyle manipülasyonlarla uğraşıyoruz. Artık fındıkla uğraşmaya değmiyor,” ifadelerini kullanıyor.
‘HEP AYNI HİKÂYE’
Giresun Ticaret Borsası eski Tescil Müdürü Ruhi Yılmaz, yaşanan mağduriyetin yeni olmadığını belirtiyor. Yılmaz, hem üretici hem de ihracatçılar açısından durumu şu şekilde özetliyor: “Bu dev sermaye, Avrupa’daki tüccara uygun fiyata mal satabilecek durumda. Bunun karşısında durabilecek bir sermayemiz yok. Devletin açıkladığı alım fiyatının hiçbir anlamı yok, Ferrero ne derse o oluyor. Daha önce de kalibrasyona göre fiyatlama yapıp ucuza aldı. Rekabet Kurumu o zaman da etkisiz kaldı. Şimdi yine aynı hikâye, aynı sistem.” Fındığın bölünmüş arazilerde küçük çiftçiler tarafından üretildiğine dikkat çeken Yılmaz, bahçelerin boş bırakıldığını ve devlet politikalarını eleştirerek, “Devletin alım politikası anlamsız. Çalışıp üreten yerli üretici adeta cezalandırılıyor. Destekler de artık iki torba gübreyi bile karşılamıyor. Bu gidişle üretimimizi ve pazarımızı kaybedeceğiz,” şeklinde konuştu.
FINDIK DEPODA BEKLEYECEK
Ziraat Mühendisleri Odası Giresun İl Temsilcisi Rıfkı Karabulut, üreticinin maliyet üzerinde fiyat alacağına dair umut taşırken, her şeyin kötüye gittiğini ifade ediyor: “Bir dekardan alınacak fındık miktarı 55 kilograma kadar düştü. İtalya’nın çiftçisine ödediği 10 Euro’nun üzerinde. Bizim çiftçimize gelince, piyasada 380 bandı görünce nasıl bir algı yaratıldıysa her şey tersine döndü. Ferrero adına gizliden alım yapan tüccarlar bu manipülasyonu yapıyor. İnsanlar artık ‘uğraşmaya değmez’ diyerek bırakıyor.”
Ordu Fatsa’da fındık üreticisi Cemil Ceylan, “Şimdiye kadar manipülasyonlar amacına ulaştı ve bundan sonra üreticinin duruşu ve tutumu belirleyici olacak. Bununla ilgili toplantılarımızı yaptık, üretici fındığını depoda bekletecek ve ucuza satmayacak. Rekabet Kurumu’nu istedikleri gibi oynatıyorlar, iki yıldan beri maliyetimizi karşılayamıyoruz,” diyerek sürecin gidişatına dair endişelerini aktarıyor.




