CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 38. Olağan Kurultayı’nın iptal davasını CHP genel merkezinden takip etti. Dava başladıktan yaklaşık bir saat sonra genel merkeze gelen Özel, beraberinde CHP genel başkan yardımcılarının da erken saatlerde genel merkezde hazır bulundukları görüldü. Eylül ayındaki duruşma gününün aksine, dün CHP genel merkezinin bahçesinde partililerin toplanmadığı dikkat çekti. Genel merkezde, daha çok gelişmeleri izleyen gazetecilerin varlığı öne çıktı.
CHP kurmayları, durumu kendi odalarından takip ederken, davadan ret kararı çıkmasının ardından süreci değerlendirdi. Kurmaylar, böyle bir karar beklediklerini ifade etti. Aksi bir sonucun seçim hukuku açısından sorun yaratabileceğine dikkat çeken CHP’liler, “Bu süreç odaklı bir davaydı. CHP’yi bölmek ve tartıştırmak istiyorlardı. Beklenmedik birçok olay yaşandığı için ‘Asla yapmazlar’ diyemiyorduk. Ancak İstanbul il başkanlığımıza beş bin polisle girildi, kayyum atandı ve milletvekillerine gaz sıkıldı. Bu nedenle tartışmalar ortaya çıkıyordu. Şimdi hukuken olması gereken karar verildi” şeklinde konuştular.
Partililer, davaya yönelik ileride yapılacak her türlü başvurunun sadece “CHP’yi tartıştırma amacı taşıyacağını” belirtti. CHP lideri Özgür Özel, kararın ardından il dışı programlarına katılmadan önce gazetecilere açıklamalarda bulundu. Ret kararını beklediklerini vurgulayan Özel, “Bu dava sonuç odaklı değil, süreç odaklıdır. Amaç; CHP’yi tartıştırmak ve partide bir tartışma varmış görüntüsü oluşturmaktır. Davayı açan kişi partiden atılmış biri. Dolayısıyla taraf olamaz. Mahkeme esastan kararını verdi ve davanın konusuz olduğuna hükmetti” dedi.
‘ARTIK TARTIŞMA BİTMİŞTİR’
Davanın “CHP’de iç karışıklık” yaratma amacı taşıdığını belirten Özel, “Buna alet olabilecek bir takım araçlar buldular. Bizi hasta etmeye çalıştılar. Hastalık yaratmak için mikrop lazım. Mikrop arayıp buldular. Ancak CHP’nin güçlü bünyesi birlik ve beraberlik içinde. Ne hastalandı, ne güç kaybetti, ne de bu mikropları kabul etti. Bu durum artık tamamen ortadan kalktı. Bundan böyle tartışmalar da geride kalmıştır. Otokrasinin ve otokratın yanında olanlar kaybetmiş, demokrasinin tarafında olanlar kazanmıştır” ifadelerini kullandı.
‘MAĞDURİYET ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR’
Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Hem milletin paralarından kuleler yapacaksın, belediyeleri yolsuzlukların odağı yapacaksın, hem de yargı hesap sorunca tehditler savunacaksın. Yok böyle 25 kuruşa simit” sözleri hakkında, “Erdoğan uçaktayken, uçarken iyice uçuyor. 25 kuruşa simit vardı, şimdi simit 20 lira. Bu partinin yaptığı kongreyi iptal etmekten umar besleyen bir zihniyetsiniz. İstanbul il binamıza dava açtınız. İl kongremize dava açtınız. İl başkanımıza dava açtınız. İşte bu, faşizan bir zihniyet. Yassıada’dan rahmetli Menderes’in mağduriyetinden siyasi rant çıkarmaya çalışıyor. Başka kapıya” tepkisini gösterdi.
‘FETÖ’DEN KALAN SON MİRAS ‘CASUSLUK’
Özel, Ekrem İmamoğlu’na yönelik casusluk suçlamasının kayyum riski yaratmayacağını belirterek, “Kayyum tartışmasını köpürtmeye çalışanlar var. CHP’nin kongresini yok sayma girişimi sona erince, borsa yüzde 5 arttı. İstanbul Büyükşehir gibi dünyanın en tanınmış metropolüne kayyum atamayı düşündüklerinde Türkiye’ye ne yaptıklarının farkında mısınız? Bu yüzden kimse buna cesaret edemez. İmamoğlu’nu terörle ilişkilendirdiler ama halk ‘Olmaz öyle şey’ dedi. Yolsuzluk iddiaları ise bütün anketlerde siyasi bulanma oranını yüzde 60’ın altına düşürmedi. Şimdi utanmadan ‘casusluk’ diyorlar. Bu tür iddiaları daha önce de gördük. FETÖ, hiçbir şey başaramadığında casusluk davaları açardı” dedi.
“Ne oldu İzmir askeri casusluk davasında? Ne oldu İstanbul askeri casusluk davasında? ‘Casus’ dedikleri kahraman Türk askerlerinin hepsi beraat etti. ‘Casusluk iddiasını ortaya at, onun üzerinden bir algı yarat. Sonra arkasını toparlarsın’ anlayışıyla hareket ediyorlar. Kime casus dediniz de siyaseten ispat ettiniz? Hepsi beraat etti. Ama bu durum ayıptır, yazıktır. İnsanlara atmadık leke kalmadı, bir de ‘casusluk’ diyorlar. Hakan Fidan döneminde MİT’in, Sağlık Bakanlığı’nın, Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ve İçişleri Bakanlığı’nın vatandaşlık hizmetleri dahil olmak üzere tüm bilgileri çalındı. Hakan Fidan, bu ülkenin değerli bilgilerini çaldırdı. Erdoğan’ın TC numarası bile gündeme gelmedi mi? Hepimizin TC’si çalındı. Bu davalar halen görülüyor. Milleti bu şekilde ikna etmeyi deneyecekler. FETÖ’den kalan son mirasla ‘Casus diyelim bakalım’ diyorlar. İmamoğlu’na casus diyen bir kişinin alnını karışlar halk.”
‘TELE 1’İN YANINDAYIZ’
Özel, Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın casusluk suçlamasıyla gözaltına alınması hakkında da görüşlerini paylaştı. “Bunu söyleyenin gerçekten yatacak yeri yok. Merdan Yanardağ’ı bir kere de bir şeye bulaştırmayın. Her meseleye Merdan Yanardağ’ı eklemeye çalışıyorlar. Namuslu bir gazeteciye sürmedikleri leke kalmadı ama bunları ispatlayamadılar. Tele 1 ailesine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Dayanışma duygularımızı zaten ilettik ve yanlarında olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.




