Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bütçe görüşmeleri başlamış durumda. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sunumundan önce, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Plan ve Bütçe Komisyonu Sözcüsü Veli Ağbaba, 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı’nın bazı vaatlerde bulunduğunu hatırlattı. Bağ-Kur’lular için 7 bin 200 prim günü, stajyer ve çıraklık sürelerinin sigorta başlangıcı sayılması, taşeron işçilere kadro verilmesi, tüm memurlara 3600 ek gösterge ve emekli memurlara seyyanen zam gibi çeşitli taahhütlerin yerine getirilmediğini ifade eden Ağbaba, “Bir siyasi dolandırıcılıkla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
‘151 BİN TL BORÇLA DOĞUYOR’
Ağbaba, Türkiye’nin gidişatının her geçen gün kötüleştiğini vurguladı. 1 Ocak’ta asgari ücretle 4.5 çeyrek altın alınırken, şu anda bu rakamın 2.5 çeyrek altına düştüğünü belirtti. Emekli aylıklarıyla ilgili de geçen yıl 2.5 çeyrek altın alınabilirken, bu yıl bu miktarın 1.5 çeyrek altına gerilediğini, ekonominin gerçek durumunun bu olduğunu söyledi.
EKONOMİNİN ÖZETİ
Ağbaba, masadaki oyuncak bebeği göstererek, “Bu bebek, doğmamış çocuklar şu anda 151 bin lira borçla doğuyor. Bütün ekonominin özeti bu. Milyonlarca insan borçlu, aç ve yoksul; ancak bu bütçede bu bebeğin geleceği konuşulmuyor, kırk haramilerin geleceği konuşuluyor. Onlara bütçe ve para ayrılıyor” dedi.
‘ÇETE CUMHURİYETİ’
Ağbaba, çocukların daha doğmadan borçlu doğduğunu savunarak, Türkiye’nin bir “çete Cumhuriyeti” haline geldiğini ifade etti. Cep telefonlarının sanal kumarhaneye dönüştüğünü ve uyuşturucu bağımlısı binlerce gencin bulunduğunu bildirdi.
‘KIRK HARAMİLERİN BÜTÇESİ’
Ağbaba, “Milli Piyango adeta bir kumarhane haline geldi. Kumarı yasakladık ama Türkiye’nin her yeri kumarbaz olmuş durumda. Bu bütçe halkın bütçesi değil. Bebeklerin, yoksulların, emeklilerin bütçesi değil. Kırk haramilerin bütçesi” diyerek eleştirilerini sürdürdü.
‘İNSANLAR DOLANDIRILDI’
Esnafın prim gün sayısının 7 bin 200 güne düşürülmesine dair verilen sözlerin tutulmadığını dile getiren Ağbaba, esnafın, çocukların, taşeron işçilerin ve 3600 ek gösterge bekleyen insanların “dolandırıldığını” belirtti. “Bütçenin özeti bu arkadaşlar” diyen Ağbaba, “Bir tarafta garanti ödemeleri kapsamında 300 milyara yakın bir para, diğer tarafta 151 bin lira borçla doğan bebekler. Bütçenin özeti bu” dedi.
GEÇEN YIL 108 BİNDİ
Ağbaba, geçen yıl bütçe görüşmeleri başladığında doğan bir bebeğin 108 bin lira borçla dünyaya geldiğini, şu anda ise bu borcun 151 bin liraya yükseldiğini aktardı. Gelecek yıl her saat 312 milyon lira faiz ödeneceğini savunan Ağbaba, “Kim ödeyecek? Halk ödeyecek, bu bebek ödeyecek. Kırk haramiler, faizciler, bankerler alacak. Maalesef devletin kasası üretime değil, faize çalışıyor. Tam bir faiz, rant bütçesi” ifadelerini kullandı.
YILMAZ’IN MERAKI: REEL Mİ NOMİNAL Mİ?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, komisyonda milletvekilleriyle selamlaşırken CHP’li Ağbaba bebeği gösterdi ve “Geçen yıl siz geldiğinizde bu bebek 108 bin TL borçla doğuyordu, bugün 151 bin TL borçla doğuyor. Bu çocuklara, fakire fukaraya acımanız lazım” dedi. Bunun üzerine Yılmaz, “Reel bazda mı nominal bazda mı” diye sordu. Ağbaba, “Reel bazda” yanıtını verdi.
SURİYELİLER DAHİL
Daha sonra Cevdet Yılmaz sunumunu gerçekleştirerek, 2024 yılı itibarıyla kişi başına düşen milli gelirin 15 bin 325 dolar olmasının, 2025’te ise 17 bin 748 dolara çıkmasının beklendiğini ifade etti. Yılmaz, “Orta Vadeli Program dönemi sonunda bu rakamın 21 bin dolara yaklaşması hedeflenmektedir. Bu hesaplamalarda geçici koruma altındaki Suriyeli nüfusun da dikkate alındığını belirtmek isterim” dedi.
ENFLASYONDA ‘ATALET’
Yılmaz, kiralar başta olmak üzere hizmet enflasyonundaki süregelen ataletin manşet enflasyon üzerindeki baskıları artırmaya devam ettiğini, gıda fiyatlarında ise olumsuz iklim koşullarına bağlı arz yönlü gelişmelerin iyileşmeyi kısmen sınırladığını belirtti. Yılmaz, “Toplam talep koşullarının enflasyondaki düşüşe verdiği katkının sürdürülmesi sağlanacak ve bu süreç, sosyal konut başta olmak üzere konut arzı ile gıda arzının artırılması gibi arz yönlü politikalarla güçlendirilecektir” şeklinde konuştu.
SINIFLAR 23 KİŞİYMİŞ!
Birçok ilkokulda 30’un üzerinde mevcudu bulunan sınıflarda eğitim verilmeye çalışıldığını ifade eden Yılmaz, “Eğitimin fiziki kapasitesinde sağlanan iyileşmeler sayesinde 2002-2003 eğitim öğretim yılında derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 36, ortaöğretimde 30 iken 2024-2025 eğitim öğretim yılında ilköğretimde 23, ortaöğretimde 20’ye düşmüştür” dedi.
