1. Haberler
  2. EKONOMİ
  3. İş Dünyasında Operasyonlar: Güven Sarsılıyor!

İş Dünyasında Operasyonlar: Güven Sarsılıyor!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’taki tutuklaması sonrası, CHP belediyelerine yönelik operasyonların yanı sıra şimdi de iş dünyası ve şirketlere karşı harekete geçildiği gözlemleniyor.

Türkiye’deki siyasi gelişmelerde son zamanlarda artan operasyonlar dikkatleri üzerine çekti. Daha önce AKP ve MHP’ye yakın isimlerin tutuklanması, şirketlere ve kuruluşlara TMSF tarafından kayyum atanması gibi olaylar, arka planda karmaşık bir durumun yaşandığına işaret ediyor. Cumhuriyet, bu süreçleri değerlendirmek üzere iktisatçılara başvurdu.

OPERASYONLARIN BAŞLANGICI

Bu yıl hız kazanan operasyonlar, 27 Mayıs tarihinde Papara’ya yönelik gerçekleştirilen yasadışı bahis ve kara para soruşturmasıyla start aldı. Mahkeme kararıyla Papara’ya TMSF kayyum atandı. 24 şüpheliden 15’i gözaltına alınırken, Papara’nın sahibi Ahmed Faruk Karslı da dosyada yer aldı. Soruşturmada, Papara’nın dijital ödeme sistemi Payfix üzerinden 12 milyar TL’lik yasadışı bahis geliri aktarıldığı ve bazı şüphelilerin örgüt kurma ile suçtan elde edilen malvarlığını aklama suçlamalarıyla yargılandığı ortaya çıktı. 10 Ağustos’ta, avukat Rezan Epözdemir, rüşvet, FETÖ’ye yardım ve casusluk iddialarıyla gözaltına alındı ve bu dosya, AKP içindeki çatışmalarla ilişkilendirildi. Ağustos ayında Assan Group’un sahibi Emin Öner ve genel müdürü Gürcan Okumuş da askeri casusluk ve FETÖ bağlantılarıyla gözaltına alındı; grup bünyesindeki 10 şirkete TMSF kayyum atadı.

Eylül ayında Can Holding soruşturmasıyla yeni bir operasyon süreci başladı. 11-16 Eylül tarihleri arasında 26 şüpheliden 11’i tutuklandı. Bu kişiler arasında Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ ve eski Bilgi Üniversitesi Rektörü Remzi Sanver gibi önemli isimler yer aldı. Soruşturma, kısa süre içerisinde Ciner Grubu’na da uzandı. Ekim ayında Paramount dosyası kapsamında yeni gözaltı kararları ve TMSF kayyum atamalarıyla kara para aklama, örgüt kurma ve tefecilik iddiaları tekrar gündeme geldi.

Son olarak, Mübariz Mansimov dosyasıyla başlatılan tutuklamalar dikkat çekti. 15 Mart 2020’de iş insanı Mübariz Mansimov’un FETÖ ile bağlantılı olduğu iddialarıyla gözaltına alınması ve 2021’deki mahkûmiyetiyle kamuoyunun ilgisini çekmişti. Ardından Paramount Otel’in eski sahibi Atilla Uras’ın vefatı ve işletmenin el değiştirmesi konusunda pek çok haber medyada yer aldı. Uras’ın kızı Yasemin Victoria Uras ve suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamaları uzun süre tartışıldı. 4 yıl sonra başlayan yeni soruşturmalar kapsamında iş insanları Cihan Ekşioğlu, Çağlar Şendil ve Sinan Görkem Gökçe tutuklandı.

EKONOMİSTLERDEN UYARILAR: YATIRIMCI GÜVENİNDE DARALMA

Artan dava süreçleri ve TMSF’nin 2025 yılı itibarıyla 30’dan fazla şirkete kayyum atama planları, ekonomi çevrelerinde kaygı yarattı. İktisatçı Hayri Kozanoğlu ve Ekonomist İnan Mutlu, bu durumu farklı açılardan ele aldı.

TMSF DENETİMİNDE 1000 ŞİRKET

TMSF’nin yönetimine geçen şirket sayısı 1000’i, toplam değeri ise 10 milyar doları aştı. İktisatçı Hayri Kozanoğlu, bu grupta TEKFEN gibi köklü şirketlerin yanı sıra Kasımpaşa Spor Kulübü, Can Holding’e bağlı şirketler ve en son Paramount Otel’in bulunduğunu belirtti.

Kozanoğlu, operasyonlarla ilgili iki olasılığı değerlendirdi:

Birinci olasılık: İktidar, 19 Mart sürecinin ardından tüm yolsuzlukların ve kara para aklama çabalarının üzerine giderek seçmene “temiz toplum” arayışının samimi olduğunu kanıtlamak istiyor. Böylece CHP’li belediyelere yönelik hukuksuzlukları da meşrulaştırma çabası içinde.

İkinci olasılık: Belirli grupların üzerine gidilerek sermaye, kendine yakın kesimlere aktarılmaya çalışılıyor. 15 Temmuz sürecinde Gülen ile bağlantılı sermayeye uygulanan yöntemlerin benzerleri gün yüzüne çıkıyor.

KAPİTALİZMİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI

Ekonomist İnan Mutlu, durumu farklı bir perspektiften ele aldı. Mutlu, “TMSF’nin şirketlere kayyum ataması sürecini, kârlılık krizi yaşayan Türkiye kapitalizminin devlet eliyle yeniden yapılandırılması olarak değerlendirmek mümkün” dedi. 2001 krizi döneminde benzer bir durumun batık banka borçları gerekçesiyle yaşandığını hatırlatan Mutlu, bu sefer suç gelirlerinin aklanması gerekçesiyle sürecin yaşandığını belirtti.

TÜSİAD VE YİK BAŞKANLARI YARGI SÜRECİNDE

Şubat ayında TBMM’de kabul edilen bir kanun teklifiyle TMSF’nin suç gelirlerinin kullanıldığı kuvvetli şüphesi olan şirketlere kayyum atanmasının önü açılmıştı. Ekonomist Mutlu, TÜSİAD ve Yabancı Yatırımcılar Derneği (YİK) başkanlarının bu duruma itiraz ettikleri için gözaltına alındıklarını ve hâlâ yargı süreçlerinin devam ettiğini ifade etti. Bu durum, operasyonların şubat itibarıyla planlanmış olabileceğini düşündürüyor.

İKİ SEÇENEK: KAMULAŞTIRMA VEYA SATIŞ

Kayyum atanan şirketlerin geleceği belirsizliğini koruyor. Ekonomist Mutlu, “Bu şirketler ya Varlık Fonu’na devredilerek kamulaştırılacak ya da TMSF tarafından başka sermaye gruplarına satılacak. Zaten bazı şirketlerin ihalelerine de başlanmış durumda” diyerek geçmişteki süreçlerin iki olasılığı işaret etti.

İş Dünyasında Operasyonlar: Güven Sarsılıyor!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.