ABD’nin gümrük tarifeleri ve diğer ticaret kısıtlamalarına rağmen, Çin’in ihracatındaki artış gözlemleniyor. Başkan Donald Trump döneminde başlayan ticaret gerginliği, Çin’in ABD’ye olan ihracatını azaltırken, ülke bu kaybı diğer pazarlara yönelik ihracatını artırarak telafi etmeyi başardı.
Temmuz ayında Çin’in toplam ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,2 oranında artarak 322 milyar dolara ulaştı. Bu artış, haziran ayındaki yüzde 5,8’lik büyüme beklentisinin üzerinde gerçekleşti.
AVRUPA, ASYA VE DİĞER PAZARLARDA GÜÇLÜ BÜYÜME
Bloomberg’in yaptığı analize göre, temmuz ayında görülen artışın en önemli nedeni, Avrupa Birliği, Güneydoğu Asya, Hong Kong, Avustralya ve diğer bölgelere yapılan güçlü sevkiyatlar oldu. Bu durum, ABD’den gelen alımlardaki dört aylık çift haneli düşüşü büyük ölçüde dengeledi.
BNP Paribas SA’nın Çin Başekonomisti Jacqueline Rong, “Çin’in son üç aydaki güçlü ihracat performansının arkasında ABD dışındaki pazarlara yapılan sevkiyatlar var” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Rong, Latin Amerika ve Afrika gibi bölgelerde de Çin’in ihracatının arttığını belirtti.
Yuan’ın ABD dışındaki para birimlerine karşı değer kaybetmesi, Çin mallarının rekabet gücünü artırarak dış satışlara olumlu katkı sağladı.
ABD’YE DÜŞÜŞ, AB VE ASEAN’A ARTIŞ
Çin’in ABD’ye ihracatı temmuz ayında yüzde 21,6 oranında geriledi. Buna karşın, Avrupa Birliği’ne yüzde 9,3, ASEAN ülkelerine ise yüzde 16,8 oranında bir artış kaydedildi. İthalat ise aynı dönem içerisinde yüzde 4,1 oranında yükseldi.
Pekin ve Washington arasında süregelen ticaret görüşmeleri çerçevesinde, 90 günlük gümrük tarifesi ateşkesi gündemde. Çin, İsveç’teki görüşmeler sonrasında ateşkesin uzatılması konusunda uzlaşı sağlandığını belirtirken, ABD’li yetkililer son kararın Başkan Trump tarafından verileceğini ifade ediyor.
DİĞER ÜLKELERİN KONTROLLERİ BELİRLEYİCİ OLABİLİR
Bloomberg analizi, “Temmuz verileri, ABD ile azalan ticarete rağmen Çin ihracatının genel olarak dayanıklılığını koruyabileceğini gösteriyor. Asıl risk, diğer ülkelerin ABD ile ticaret anlaşmaları çerçevesinde geçiş kontrollerini sıkılaştırma eğilimidir” yorumunu yaptı.
Yuan’ın temmuzdan bu yana kısmen değer kazansa da, uzun yıllardır benzer para birimlerine karşı zayıf seyretmesi, ihracata katkıda bulundu.
İKİNCİ YARIDA YAVAŞLAMA BEKLENİYOR
Bazı ekonomistler, firmaların artan stokları eritmeye çalışması dolayısıyla yılın ikinci yarısında ihracat artışında bir yavaşlama olabileceğini öngörüyor. Ayrıca, Çin’in nihai ürün ve bileşenlerde üçüncü ülkelere olan bağımlılığının arttığı gözlemleniyor. Bu durum, Trump’ın ticaret savaşlarının ardından daha da hız kazandı.
2017 yılında Çin’in Vietnam ve Meksika üzerinden ABD’ye yönelik toplam katma değerli üretimdeki payı yüzde 14 iken, 2023’te bu oran yüzde 22’ye yükseldi.
ÇİP VE ARAÇ SATIŞLARINDA YÜKSELİŞ
Temmuz ayında Çin’in çip ihracatındaki artış, küresel yarı iletken talebi ve yapay zeka teknolojilerindeki büyümeyle bağlantılı olarak değerlendiriliyor. Gemi ihracatında bir düşüş yaşanırken, yurt dışı araç satışları yüzde 19 oranında arttı. Makine ve ileri teknoloji ürünlerinde de ihracat artışı gözlemlenirken, nadir toprak elementleri ihracatındaki düşüş altıncı ayda da devam etti.
Bakır, demir cevheri, soya fasulyesi ve ham petrol ithalatında ise yıllık bazda artış kaydedildi.
TİCARET FAZLASI 1 TRİLYON DOLARI AŞABİLİR
BNP Paribas’tan Rong, ithalattaki artışın sürdürülebilir olmayabileceğini ifade ederken, Çin’de emlak sektöründeki durgunluğun temmuzda derinleştiğini belirtti.
Temmuz ayında Çin’in dış ticaret fazlası 98,2 milyar dolar oldu. Bu rakam, haziran seviyesinin altında kalmasına rağmen, tarihsel ortalamanın oldukça üzerinde. Mevcut eğilim devam ederse, 2025 yılı itibarıyla Çin’in ticaret fazlası 1 trilyon doları aşabilir.
TÜRKİYE’YE YÖNELİK İHRACAT DA YÜKSELİYOR
Çin’in Türkiye’ye yönelik ihracatı da artış göstermeye devam ediyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’nin temmuzda Çin’den yaptığı ithalat yüzde 11,4 artışla 4,6 milyar dolara yükseldi. Ocak-temmuz döneminde ise bu rakam yüzde 13,5 artışla 28,6 milyar dolara ulaştı.
Bu dönemde Çin, Türkiye’nin ithalatında yüzde 13,5 payla ilk sırada yer aldı.
Çin’in Türkiye ve ABD dışındaki pazarlara yaptığı ihracattaki artış, yerli üreticiler için rekabet baskısını artırıyor. Bu nedenle bazı sektörlerde Çin menşeli ürünlere karşı gümrük önlemleri talep edilmektedir.