Londra merkezli Reuters’a konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin enflasyonu iki yıl içinde tek haneli seviyelere indirme hedefinin kararlılıkla sürdüğünü ifade etti. Şimşek, hükümetin bu sürecin aksamaması için gerekli tedbirleri alacağını vurgulayarak, enflasyonun yıl sonunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın tahminlerine göre yüzde 19 ile 29 arasında olacağını açıkladı.
Şimşek, “Yıl sonu enflasyon tahminimizi koruyoruz; enflasyonun düşmesi için gerekli koşullar büyük ölçüde mevcut” diyerek, “Enflasyonun düşmesi öngördüğümüz şekilde ilerliyor. Bizim için önemli olan, bu iyileşmenin kalıcı ve istikrarlı olmasıdır” şeklinde konuştu.
Bakan, 2024 yılında enflasyonun yüzde 20’nin altına ineceğini ve 2027’de tek haneli rakamlara ulaşmasını beklediklerini bildirdi. Resmi verilere göre, tüketici fiyat endeksi geçen yıl mayıs ayında yüzde 75 ile zirve yaptıktan sonra temmuzda yüzde 33,5’e düştü.
KUR REZERV SATIŞIYLA BASKILANDI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta tutuklanmasının ardından Türk Lirası önemli bir değer kaybı yaşadı. Lira, bu tarihte yaklaşık yüzde 12 değer kaybederken, serbest piyasada Amerikan Doları 42 liraya yükselerek rekor kırdı, Euro ise 45 liraya yaklaştı.
Dolar ve Euro, günün ilerleyen saatlerinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın müdahaleleriyle geriledi. 6 Ağustos 2025 tarihinde, dolar 40,67 seviyesindeyken Euro 47,13 seviyesindeydi.
DÜŞEN ENFLASYON AB ORTALAMASININ 16 KATI!
TCMB’nin rezervlerinden satış yaparak kur oranlarını baskılaması ve Türkiye’nin dünyada en yüksek faizi veren ikinci ülke olması, enflasyonun nispeten düşmesini sağladı. Ancak, bir önceki yılın temmuz ayında aylık enflasyon yüzde 3.23 iken, 2025 Temmuz’da bu oran yüzde 2.06 olarak belirlendi. Bu durum, enflasyonun son 12 ay içinde yüzde 35.05’ten 33.52’ye düştüğünü gösteriyor. Avrupa Birliği’nde son bir yıl içinde görülen enflasyon ise yüzde 2 olarak, Türkiye’deki aylık enflasyonun oldukça altında kaldı. Enflasyondaki bu azalma, dar gelirli vatandaşlar için büyük bir sorunu sürdürmeye devam ediyor.
Merkez Bankası’nın geçen ay politika faiz oranını 300 baz puan indirerek yüzde 43’e çekmesiyle birlikte gevşeme döngüsü yeniden başlamış durumda.
‘GEÇİCİ BİR YAVAŞLAMA’
Şimşek, para, maliye, gelir ve arz yönlü politikaların koordinasyonunun Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşmasında belirleyici olduğunu ifade ederken, büyümenin orta vadeli program hedefi olan yüzde 4’ün biraz altında kalabileceğini bildirdi.
Yılın ilk çeyreğinde ekonominin yüzde 2 büyümesinin “keskin bir ekonomik gerileme değil, geçici bir yavaşlama” olduğunu belirten Şimşek, büyümedeki bu yavaşlama ve bütçe gelirlerindeki düşüşün kamu maliyesi açısından zorlukları artıracağını kabul etti.
Şimşek, oldukça yüksek olan cari açığın da program hedeflerinin altında kalacağını açıkladı. Bütçe gelirlerinin tahminlerin altında kalmasına rağmen hükümetin harcamalarda “disiplinli” kalmaya devam edeceğini savundu.
BÜTÇE AÇIĞI HEDEFİN ÜZERİNDE
Hükümetin 2025 yılı için planlanan bütçesi, bir önceki yıla göre yüzde 49 oranında artırıldı. 2024 yılı bütçesinde yaklaşık 11 trilyon TL gider ve 2,65 trilyon TL açık öngörüldü ki bu açık GSYH’nin yüzde 6,4’üne denk geliyor.
2025 bütçesinde toplam bütçe gideri yaklaşık 14,7 trilyon TL’ye yükseltilmesine rağmen, yine de açık verileceği ve bu açığın da 1,9 trilyon TL olacağı tahmin ediliyor. Bu açık için geçen yıla göre daha düşük olduğu ifade edilse de, yılın ilk yarısındaki gelişmeler hedefin çok ötesinde açığın artma riskine işaret ediyor. Bu durum, kamuda mali baskının artmakta olduğunu gösterirken, Şimşek’in “disiplinli” harcama iddialarıyla çelişiyor.
EKONOMİDE FİNANSMAN BAĞIMLILIĞI SÜRÜYOR
Petrol fiyatları, dış ticaret tarifeleri ve işlenmemiş gıda ürünlerinin enflasyon üzerinde sınırlı yukarı yönlü risk oluşturduğu belirtilirken, hükümetin olası dış şoklara karşı önlem alma ihtiyacının sürdüğü vurgulandı. Bu gelişmeler, enflasyonun yeniden artma olasılığını gündemde tutuyor.
Uluslararası finans kuruluşlarından kalkınma odaklı projeler için sağlanan dış finansmanın 2023 ve 2024 yıllarında toplam 17,4 milyar dolara ulaşacağı, bu yıl içinde ise yaklaşık 7 milyar dolar sağlandığı bildirildi.
Şimşek, Dünya Bankası, İslam Kalkınma Bankası ve Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB) ile oluşturulan orta vadeli işbirliği çerçevesiyle önümüzdeki üç yıl içinde 40 milyar doların üzerinde dış finansman sağlamayı hedeflediklerini açıkladı.
Ancak ekonominin bu denli dış finansmana bağımlı olması, küresel finansal dalgalanmalara karşı kırılganlık riskini artırıyor.
