Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan temmuz ayı enflasyon oranlarını değerlendirdi. TÜİK’in yıllık enflasyonu yüzde 33,52, aylık enflasyonu ise yüzde 2,06 olarak duyurmasının ardından Kuruoğlu, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerini hatırlatarak temmuz ayı enflasyonunu yüzde 3,75, yıllık enflasyonu ise yüzde 65,15 olarak açıkladığını belirtti.
Kuruoğlu, “Hür-Sen olarak endişelerimiz ortadadır. Bu kaygılarımızı, memur ve emeklilerimizin büyük bir kısmının paylaştığını biliyorum. Tüm bu olumsuzluklara rağmen, sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği; kim karar verirse versin, her türlü eylem ve etkinliğe destek vereceğiz” şeklinde ifade etti.
Kuruoğlu, “Meşhur sözdür, ‘Hayaller Paris, gerçekler…’ TÜİK’in enflasyon tespitini de, iktidarın enflasyon düşüyor masallarını da gayet güzel anlatan bir ifade. Gerçekler ise, kamu çalışanlarının yoksulluk sınırı, emeklilerin ise açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmesidir. Enflasyon düşüyor masallarına artık karnımız tok. İmzalanan işçi toplu sözleşmesine göre, işçilerimiz 2026’da yüzde 10 artı 6, toplamda yüzde 16 zam alacaklar. ‘Şimdi sırada memurlar var’ diyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın niyetinin ne olduğunu çok yakında daha iyi anlayacağız” dedi.
Tüm memurların en büyük kaygısı, masada satılma ihtimalidir. Memurların çoğunluğunun iki sendikada yoğunlaşmış olmasına rağmen, bu sendikalara olan güvenin azaldığını belirten Kuruoğlu, “Öyleyse neden üye oldular?” sorusunu gündeme getirerek bu durumun sebeplerinin bilindiğini ifade etti. Kuruoğlu, “Her şeyin bir sonu olduğu gerçeğini de biliyoruz. Kimse süresiz olarak aldatılamaz veya korkutulamaz. ‘Mücadele edenler her zaman kazanamaz, ancak kazananlar her zaman mücadele edenlerdir’ sözü bizim şiarımızdır” dedi.
“2026 İÇİN DURUM VAHİM”
Kuruoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “İşçiler, 2025 için idare eder bir kazanım elde etse de, 2026 için durum vahimdir. Endişemiz, memur ve emeklilerin 2026 için bu oranlara bile ulaşamayacak olmalarıdır. Talebimiz yüzde 10 artı 6 değildir; ancak iktidarın ‘hedeflenen enflasyona göre zam’ politikası açık bir şekilde ortadadır. Bu politikayı ortadan kaldıracak bir sendikal iradeyi gören beri gelsin.”
Kuruoğlu, ENAG verilerine göre temmuzda aldıkları yüzde 5 zamdan geriye sadece yüzde 1,25 kaldığını, TÜİK enflasyonuna göre ise bu oranın yüzde 2,94 olduğunu aktardı. İşçilere dahi verilmeyen refah payının memurlara verileceği düşüncesinin gerçekçi olmadığını belirten Kuruoğlu, “Gerçekte, refah payı sistemleşse, son 5 yıllık kayıplarımızı sürece yayarak giderecek tek yöntem olacaktır” ifadelerini kullandı.
