Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Kayseri’de gerçekleştirdiği sunumda “Haziran 2024’te başlayan dezenflasyon süreci kesintisiz devam ediyor” ifadelerini kullandı. Karahan, “Enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığımızın içinde kalmasını bekliyoruz” diyerek geleceğe dair umut verdi.
TCMB Başkanı, karar alma süreçlerinde “nitelikli ve zamanlı bilgileri” kullandıklarını ve reel sektör temsilcileriyle etkili bir iletişim sağladıklarını vurguladı. “Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu, talepte dengelenme ve Türk Lirası’nda reel değerlenme vasıtasıyla dezenflasyon sürecini destekleyecektir” şeklinde konuştu.
‘ZIRT PIRT REVİZE EDEMEYİZ’ SÖZLERİ
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yalnızca 3 ay önce, 29 Nisan 2025 tarihinde katıldığı bir canlı yayında “Biz yatırım bankası değiliz, devletiz. Zırt pırt rakam revize edemeyiz” demişti. Ancak, yaşanan gelişmeler farklı bir tablo ortaya koyuyor. Şimşek, Eylül 2024’te “2025’in sonunda enflasyonu yüzde 20’nin altına indirebileceğimize ‘samimi’ şekilde inanıyorum” şeklinde ifadeler kullanmıştı.
Kasım 2024’te 2025 yılı için yüzde 21 olarak belirlenen enflasyon tahmini, kısa bir süre içinde revize edildi. Ocak ayında Şimşek’in sosyal medya hesabında yaptığı açıklamalarla bu oran yüzde 27,1’e yükseltildi. TCMB ise 7 Şubat’ta 2025 yıl sonu enflasyon beklentisini yüzde 24 olarak güncelledi.
Bu tahminler doğrultusunda asgari ücret artışı, 2024 yılı enflasyonuna göre değil, 2025 yılı beklentilerinin daha düşük olması nedeniyle yüzde 30’da kaldı.
YURTTAŞ TCMB’YE İNANMIYOR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın temmuz ayında açıkladığı beklenti anketine göre, hanehalkının 12 ay sonrası için öngördüğü enflasyon oranı yüzde 54,5 seviyesine ulaştı. Bu rakam, TCMB’nin resmi tahmini olan yüzde 24’ün oldukça üzerinde. Öte yandan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı yıllık enflasyon verisi ise yüzde 35,05 olarak kaydedildi.
TÜİK’in enflasyon hesaplamasında kullandığı madde fiyat listesini artık yayımlamaması, verilerin güvenilirliği konusunda tartışmalara yol açtı. Başkan Erhan Çetinkaya, bu değişikliği “Geçmişte açıklanan madde fiyatlarının bir gösterge niteliği yoktu. Bu sebeple artık bu fiyatları yayınlamıyoruz” sözleriyle savundu. Ancak, enflasyonun halk üzerindeki etkisinin belirginleştiği bir dönemde bu şeffaflık eksikliği kamuoyunda tepkilere neden oldu. Bağımsız araştırma grubu ENAG, temmuz ayı itibarıyla yıllık enflasyon artış oranını yüzde 68,68 olarak açıkladı.
WALL STREET TCMB’YE KATILMIYOR: TÜM BANKALAR DAHA KARAMSAR
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 35,05 seviyesindeyken, TCMB’nin yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 24 seviyesinde. Ancak, dünya çapında tanınan bankaların Türkiye yıl sonu enflasyon beklentileri, TÜİK’i kaynak olarak kullansalar bile TCMB’nin tahminlerinin üzerinde seyrediyor:
- Bank of America (BofA): Yüzde 28,1
- Citi: Yüzde 30
- Barclays: Yüzde 30,8
- Morgan Stanley: Yüzde 30
- HSBC: Yüzde 30
- BBVA: Yüzde 29
- J.P. Morgan: Yüzde 26
- Goldman Sachs: Yüzde 25,8
Bu veriler, hem yerli hem de yabancı uzmanların TCMB’nin “kesintisiz dezenflasyon” söylemine temkinli yaklaştığını gösteriyor. Sürekli revize edilen hedefler ile gerçekleşen veriler arasındaki fark, hükümetin enflasyonla mücadelede yaşadığı güven sorununu derinleştiriyor.
Diğer yandan, yıl sonu politika faizi için öngörülen seviyeler, enflasyondaki düşüş sürecine yönelik ciddi riskler barındırıyor. Merkez Bankası’nın uzun süredir çift haneli seviyelerde tuttuğu politika faizi, enflasyonda beklenen gerilemeyi sağlayamadı. Türkiye, dünyada en yüksek politika faizi uygulayan ikinci ülke olmasına rağmen, bu faiz oranlarının enflasyon üzerindeki etkisi sınırlı kalıyor.