1. Haberler
  2. SPOR
  3. Futbolun Unutulan Kahramanı: Abdon Porte

Futbolun Unutulan Kahramanı: Abdon Porte

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“Tek yıldız kalmayacak gecede, gece kalmayacak, ben ölürken dayanılmaz evren de tüm varlığıyla ölecek benimle; sileceğim piramitleri, madalyaları, kıtaları ve yüzleri, sileceğim geçmişin birikimini, toz edeceğim tarihi, tozu toz, son günbatımını seyrediyorum şimdi, son kuşu dinliyorum…” Jorge Luis Borges

Bir futbol sezonu daha sona erdi. Futbolsuz geçen günlerde, geçmişe dönelim ve o güzel oyunun karın tokluğuna oynandığı siyah beyaz dönemlerin unutulmuş kahramanını anımsayalım; hazin hikâyesini aktarmak üzere…

1800’lerin sonlarına doğru, Uruguay’ın başkenti Montevideo’da dünyaya gelen bu kahraman, çocukluğunu günümüzde 35 bin nüfusa sahip, Yi Nehri’nin kıyısında bulunan Durazno’da geçirmiştir. Meraklı bir çocuk olan genç futbolcu, lakabı “El Indio” (Kızılderili) ile tanınmaya başlamıştır. O zamanlar, insanların geçimlerini tarım ve hayvancılıkla sağladığı dönemlerde, tarlalarda top peşinde koşarak zaman geçirmiştir. Futbola adım attığı ilk takım ise 1910’da mahalli liglerde mücadele eden Colon olmuştur. Ardından 1911’de Libertad’a, bir yıl sonra da 1899 yılında kurulan Nacional’a katılmıştır. İlk maçına 12 Mart 1911’de Dublin Club’a karşı çıkarken, defansın sağında görev almıştır. Xosé Enriquez, futbolcuyu anlattığı kitabında, “Günümüzde oynuyor olsa, 5 numaralı formasıyla o mevkinin değişilmezi olurdu” diyerek onun kalitesini vurgulamıştır. Diğer bir yazar olan Luis Scapinachis ise, “Müthiş bir savunmacıydı; mücadeleden yılmayan, azimli ve teknik becerisi yüksek bir takım oyuncusuydu” ifadelerini kullanmıştır.

Başlangıçta savunmanın sağında görev yapan bu futbolcu, zamanla orta sahaya geçmiş ve takımın kaptanlığına kadar yükselmiştir. 1911-1918 yılları arasında beyazlı takımla 200’den fazla maçta sahaya çıkmış ve 19 kupa kazanmıştır. O dönem, Nacional, 4 lig şampiyonluğu kazanarak tarihinin en parlak dönemini yaşamıştır. Kariyerinin en güzel günlerinde, tribünlerde yankılanan tezahüratlar onun için bir gelenek haline gelmiş, sevgi ve alkışlarla karşılanmıştır. Ünü, zamanla ülke çapında yayılmış ve yıldızı her geçen gün parlamıştır. Kısa bir süre sonra Uruguay Milli Takımı’na seçilmiş ve 1916’da düzenlenen ilk “Copa America” turnuvasında ülkesinin en iyi futbolcusu olarak gösterilmiştir. O yıllarda, Uruguay’da doğan erkek bebeklerin yarısından fazlasına onun isminin verildiği kaydedilmektedir.

Ancak futbol, hayat gibi iniş ve çıkışlarla doludur. 1918 yılında Alfredo Zibechi adında genç bir yetenek, onun formasını kapma fırsatını bulmuştur. 30 Ekim 1895 doğumlu Zibechi, Porte’nin kariyerinin düşüşe geçtiği dönemlerde, gençliğinin avantajlarını kullanarak sahalarda onun sergilediği yetenekleri başarıyla göstermiştir. Yaşlandıkça performansı düşen Porte, taraftarların tepkisini çekmeye başlamıştır. Maçlarda top ayağına geldiğinde yükselen ıslıklar, onun için zor bir dönem olarak kaydedilmiştir. Yaşını ilerletmiş futbolcular için söylenenlerden nasibini alanlardan biri olarak, “Artık bırakma zamanı geldi, en güzel günleri geride kaldı, onu kaplumbağlar bile geçer” denilmiştir.

∗∗∗

Bu itibarsızlaştırma döneminin sonunda, yöneticiler takımdan kesip, kendisini dışlamıştır. Dışlanmayı, hor görülmeyi ve alkışların bir gün sona ermesini kabullenemeyen Kızılderili, bir zamanlar kendisini alkışlayan tribünlerin ıslıklarını ağır bir yük olarak hissetmiştir. Teselliyi alkolde arayan Porte, 4 Mart 1918’de kendi hayatına son vermiştir. Gece yarısı, kulüpte kimsenin kalmadığı bir vakitte, takımının sahasında santra çizgisinde tek kurşunluk silahını kalbine doğrultmuştur. O an kimse silah sesini duymamıştır. Cansız bedenini, ertesi sabah gün ışığıyla Central Park Stadyumu’nun görevlisi bulmuştur. Bir zamanlar ülkenin idolü olan futbolcunun bir elinde silahı, diğer elinde ise kulüpte görevli Dr. Jose Maria Delgado’ya yazdığı kanlı bir mektup bulunmaktadır: “Bu veda sizin için ne kadar zor olduysa, benim için de o kadar zor oldu. Ailem, sevgilim, her şeyim Nacional bundan sonra sizlere emanet.”

İntihar haberini alan taraftarlar kulübe akın ederken, binlerce Nacional taraftarının omuzladığı tabut, gözyaşları içerisinde Bolivar Tile mezarlığına defnedilmiştir. Burada, kendisinden 13 yıl önce çiçek hastalığı nedeniyle vefat eden kulübün iki efsanesi Bolivar ve Carlos Cespedes kardeşlerin yanı başına yerleştirilmiştir.

Takımına ölesiye sevdalı Abdon Porte’nin ismi, günümüzde Nacional’in 27 bin kapasiteli Gran Parque Central Stadı’nın kale arkası tribününe verilmiştir…

∗∗∗

Şu günlerde, yaz zamanı, gazetelerin spor sayfalarını büyük puntolarla süsleyen transfer haberleri ve dudak uçuklatan sözleşmelere imza atan futbolcularla dolu bir transfer sezonu daha geçmektedir. O güzel oyunun paraya bulandığı bu dönemde, Abdon Porte’yi hatırlamakta ve onun için bir selam göndermekte fayda var. Unutmayalım ki, o futbol, hayatın içinde çok şey barındırıyor.

Futbolun Unutulan Kahramanı: Abdon Porte
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.