Geçtiğimiz günlerde BBC, 2026 Dünya Kupası’nda Amerika Kıtası’nda düzenlenecek olan bilet fiyatlarıyla ilgili ilgi çekici bir makale yayınladı. Makalede, bilet fiyatlarının şok edici seviyelerde olduğu ve bazı küçük ülkelerde grup aşaması biletlerinin, o ülkedeki bir aylık maaşın bile üstünde fiyatlara satıldığı belirtiliyordu. Örneğin, dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Haiti’de ortalama maaş aylık yaklaşık 147 dolar. Haiti’nin 52 yıl aradan sonra Dünya Kupası’ndaki ilk maçı olan İskoçya karşılaşmasının en ucuz bilet fiyatı ise 180 dolar. Üstelik, grubunda oynayacakları üç maç için toplam bilet maliyeti yaklaşık 625 dolara ulaşıyor. Bu durum, ortalama bir Haitili için stadyuma girişin maliyetinin dört aylık maaşından fazla olması anlamına geliyor. Benzer bir durum Gana için de geçerli; ortalama aylık maaşın yaklaşık 254 dolar olduğu ülkede, taraftarların takımını maçlardan finale kadar takip edebilmesi için en az 6 bin dolar ödemesi gerekiyor, ki bu rakama ulaşım ve konaklama masrafları dahil değil. Bu şartlar altında taraftarlar oldukça tepkili. İngiltere’de ‘Futbol Taraftarları Birliği’ bilet fiyatlarını taraftarlara yönelik bir hakaret olarak nitelendirirken, geçmişte Dünya Kupası’nı kaçırmamış bazı üyeleri maçları boykot edeceğini duyurdu.
Premier Lig’e dönecek olursak, Tottenham, Noel döneminde istikrarsız bir performans sergileyerek teknik direktör değişikliği gündemini gündeme getiriyor. Ev sahibi ekip, sezonun hayal kırıklığı yaratan takımlarından biri olan Liverpool ile karşı karşıya geliyor. Liverpool, bu sezon ligdeki ilk beş maçını kazanmasının ardından düşüşe geçmiş durumda ve son 11 maçında sadece üç galibiyet alabilmiş (2 beraberlik, 6 mağlubiyet). Tarihsel olarak, Liverpool, 2010-11 sezonunda Chelsea’den sonra ilk beş maçını kazanmasına rağmen Noel’e kadar 10 galibiyete ulaşamayan ikinci takım oldu.
Maça gelecek olursak, Tottenham, Liverpool’a karşı oynadığı son 25 lig maçının sadece iki tanesini kazanabilmiş (6 beraberlik, 17 mağlubiyet). İlginç bir istatistik ise Premier Lig tarihinde iki takım arasındaki karşılaşmalarda toplamda 206 gol atılması. İki takımın son üç lig maçında toplam 21 gol (maç başına 7 gol) kaydedilirken, Liverpool geçen sezon Tottenham’ı iki maçta 6-3 ve 5-1’lik skorlarla mağlup etmişti. Liverpool’un dikkat çeken oyuncusu Hugo Ekitike, ligdeki son iki maçında dördüncü golünü atarak formunu sürdürdü.
Ev sahibi Tottenham, 4-2-3-1 dizilişi ile sahada yer alırken; kalede Vicario, savunmada Porro, Romero, Van de Ven, Spence, orta sahada Bentancur ve Gray, ileri uçta Kudus, Bergvall, Simons, önlerinde ise gol umutları Muani bulunuyor. Misafir ekip Liverpool da benzer bir dizilişle sahaya çıkıyor; kalede Alisson Becker, savunmada Bradley, Konate, Van Dijk ve Kerkez, orta sahada Gravenberch, Jones, ileri uçta ise Szoboszlai, Mac Allister, Wirtz, önlerinde golcüleri Ekitike ile mücadele ediyor.
Maçta uzatma dakikaları boyunca yoğun bir mücadele yaşanırken, 3. uzatma dakikasında Konate’ye kasti tekme atan Tottenham kaptanı Romero, kırmızı kartla oyun dışı kalıyor. Bu durum, Arjantinli savunma oyuncusunun disiplin eksikliğinin takımı olumsuz etkilemesiyle sonuçlandı. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca, 61.138 taraftarın önünde Liverpool, maçı 2-1 kazanarak üç puanı hanesine yazdırıyor ve altı maçlık yenilmezlik serisini sürdürüyor. Tottenham ise 2025 yılı itibarıyla evinde oynadığı 11 lig maçında mağlup olarak kulüp tarihinin bir takvim yılındaki en kötü performansını sergiliyor, bu durum da taraftarlarını oldukça üzmekte.
Maçın en iyi oyuncusu ise Liverpool’un golcüsü Hugo Ekitike oldu.
