Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde yaptığı basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Destici, Demokratik Emek ve Dayanışma Partisi (DEM) tarafından hazırlanan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan terörsüz Türkiye komisyonuna sunulan raporu kürsüde yırtarak tepkisini ortaya koydu.
“BU RAPOR BİZCE PAÇAVRADAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR”
Destici, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “PKK’nın siyasi uzantısı olan DEM, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oluşturulan terörsüz Türkiye komisyonuna bir rapor sundu. 99 sayfalık bu rapor, kanlı terör örgütü PKK’nın tarih boyunca ileri sürdüğü iddialar ve eylemlerin bir özetidir. Aslında bu raporu PKK’nın kendisi sundu. Türkiye’yi parçalamak amacıyla yıllardır ürettikleri boş diyalektiği, güncelleme ihtiyacı duymadan milletimizin önüne koydular. Bu 99 sayfalık ihanet belgesine tek tek yanıt vermeye ne vaktimiz ne de sabrımız var. Ancak, rapordaki her cümleye bizim ve milletimizin mutlaka söyleyecek sözleri var. Bu taleplere cevap vermek, bence gereksiz. Türk kimliğinin değiştirilmesine, Türkçe dışındaki dillerde eğitime ve resmi dile evet diyor musunuz? Türkiye’nin bölgelerinde yaşayanların etnik kökenlerine göre özerklik verilmesini istiyor musunuz? Anayasa’nın Cumhuriyetin temel niteliklerini değiştirilmesini mi talep ediyorsunuz? PKK mensupları için genel af çıkarılmasını destekliyor musunuz? Bu raporda dayatılan taleplerle ilgili soralım: PKK mensuplarına af çıkmasını, teröristlerin sosyal güvenlik kapsamına alınmasını ve isimlerinin devletin kayıtlarından silinmesini istiyor musunuz? Türk milletinin gerçek taleplerinin dile getirileceği zamanı bekleyeceğiz. Raporun bazı taleplerini asla kabul etmeyeceğiz. Hiçbir güç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Türk milletine bunu dayatamaz. Her şeyle başa çıkacak gücümüz var. Biz buradayız. Büyük Birlik Partililer, Alperenler burada. Türk milleti burada. DEM’in hazırladığı bu rapor, ne bizim ne de milletimizin gözünde bir değer taşımamaktadır. Bu nedenle, bu rapor bizim için paçavradan başka bir şey değildir. Türk milletinin gözünde de bir kıymeti yoktur. Kürdüyle, Türkmeniyle, Alevisiyle, Sunnisiyle bu millet her zaman hainlere karşı durmuştur.”
“TEK DİL İLKEMİZDEN ASLA TAVİZ VERİLEMEZ”
Destici, sözlerine devam ederek şunları söyledi:
“Anayasa bir pazarlık belgesi değildir ve olmamalıdır. Devletin kurucu iradesini, milletin ortak kader anlayışını ve hukuki sürekliliği güvence altına alan temel metindir. Bu nedenle anayasal düzen, silahların gölgesinde veya terörle bağlantılı taleplerle değiştirilemez. Hukuk devleti, niyet beyanlarına değil, bu taleplerin doğuracağı sonuçlara odaklanır. Bu talepler, dış güçlerin desteğiyle Sevr hayallerini canlandırma çabasından başka bir şey değildir. Güçlü üniter devletimizi çok kimlikli bir federasyona dönüştürme girişimidir. Bu nedenle silah bırakma karşılığında anayasal ve siyasal taviz istemek, hukuku rehin almaya yönelik bir girişimdir. Etnik temelli anayasal düzen arayışları asla barış getirmez; aksine toplumsal bütünlüğü bozarak devleti ve milleti ayrıştırır. Üniter ulus devlet modeli, farklı kökenlerden gelen vatandaşları eşit yurttaşlık paydasında bir araya getiren Cumhuriyetimizin temel kazanımıdır. Dolayısıyla, devletin dili, yapısı ve egemenliği tartışmaya açıldığında, mesele artık demokrasi değil, devletin varlığıdır. Türkiye Cumhuriyeti, terörle müzakere eden değil, terörü hukuk çerçevesinde tasfiye eden bir devlettir. Bu gerçek, hiçbir söylemle ve barış kılıfıyla gizlenemez. Yeni demokratik, sivil bir anayasaya evet; fakat terör örgütü ve siyasi uzantılarının devletin varlığı, ülkenin bütünlüğü, milletin birliği, resmi eğitim dilimiz ve kimliğimiz üzerine değişiklik taleplerine kesinlikle hayır. Tek dil ilkemizden asla taviz vermeyeceğiz. Herkes bilmelidir ki, burası Türkler tarafından kurulmuş bir Türk Devletidir; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Kürdüyle, Türkmeniyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sunnisiyle bu milletin adı Türk milletidir. Bayrağımız, rengini şehitlerin kanından alan ay yıldızlı al bayraktır. Bunu kabul edenler burada birinci sınıf olarak yaşar. Kabul etmeyenler, özellikle kimlere sesleniyorum; parti binalarına Türk bayrağı yerine başta sözde özerk bayraklar asanlar ve bölücü örgüt bayraklarını dalgalandıranlara sesleniyorum. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Bu onurlu Türk bayrağının altında yaşamayı kabul etmiyorsanız, başka bayraklar peşindeyseniz, o bayrakların dalgalandığı yerlere gidin.”
Destici, konuşmasının ardından Niğde’den partisine katılan 1500 kişiyi de duyurdu ve temsili olarak 3 kişiye rozet takdim etti.
www.sozcu.com.tr internet sitesinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı Mega Ajans
ve Rek. Tic. A.Ş’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.




