1. Haberler
  2. SİYASET
  3. Gençler Geleceksiz, Yoksulluk Alarm Veriyor!

Gençler Geleceksiz, Yoksulluk Alarm Veriyor!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul İl Başkanlığı Sosyal Politikalar ve Kent Yoksulluğu Komisyonu, Tuzla’daki İdris Güllüce Kültür Merkezi’nde Kent Yoksulluğu Buluşmaları’nın 30’uncusunu düzenledi.

Etkinlikte, sosyolog Özlem Yalçınkaya Akdağ, eski DİSK Genel Başkanı ve 21’inci dönem milletvekili Rıdvan Budak ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ekonomist Oğuz Demir, katılımcılara hitap etti.

AKDAĞ: SOSYAL DEVLETTEN ELİNİ ETEĞİNİ ÇEKEN MERKEZİ HÜKÜMET GENÇLERİ DEĞERSİZLEŞTİRİYOR

Sosyolog Özlem Yalçınkaya Akdağ, bir saha araştırmasında bir gencin “Ben işsiz değilim, ben kendimi değersiz hissediyorum” şeklinde bir yanıt verdiğini belirterek, bu durumun Türkiye’nin genel durumunu yansıttığını ifade etti. Akdağ, “Merkezi hükümet, sosyal devletten uzaklaşarak gençleri yalnızca işsiz bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemizin geleceğini emanet ettiği gençleri değersizleştiriyor” dedi.

Akdağ, gençlerin kendilerini değersiz hissettiğini ve geleceğe dair umutlarını yitirdiğini vurguladı. “Borçluluk ve güvencesizlik içinde adeta debeleniyor ve ilk fırsatta ülkesini terk etmek istiyorlar. Cumhuriyet tarihinde ilk kez gençlerin yüzde 68’i ülkeyi terk etme arzusunda” şeklinde konuştu.

Akdağ’ın konuşmasında öne çıkan noktalar şöyleydi:

“En güçlü sosyal refah devletleri Avrupa Birliği’nde ve İskandinav ülkelerinde bulunuyor. Avrupa Birliği’nde sosyal koruma harcamaları GSYH’nın yüzde 27’sini oluştururken, Türkiye’de bu oran sadece 10,8. Yani, Avrupa ortalamasının çok gerisindeyiz. Emekli maaşları haricindeki sosyal nakit transferleri Türkiye’de 1.4, OECD ortalaması ise 5.6. Emekli maaşlarını eklesek bile, bu durum pek değişmeyecek çünkü ülkemizde emekli yoksulluğu söz konusu. Türkiye, mevcut düzende ‘evet sosyal refah devleti var’ demesine rağmen, pratikte kadınlardan, çocuklardan, gençlerden, emeklilerden ve yoksullardan bu hakkı kullanmıyor; piyasada kimin parası varsa onun sözü geçiyor. Bu toplumsal kriz ve insan hakları ihlalinin yarattığı sonuçlar arasında derin yoksulluk, akran zorbalığı ve genç işsizliği var. Bu durum, toplumsal güvensizlik rejiminin bir yansımasıdır.”

ÇOCUK YOKSULLUĞU

TÜİK verilerine rağmen çocuk yoksulluğunun yüzde 32 ila 35 arasında olduğunu söyleyen Akdağ, bu durumun ciddi maddi yoksunluk içinde yaşayan çocukları kapsadığını belirtti. “Yakın zamanda yaşanan büyük depremde, deprem bölgesindeki yoksul hanelerde her iki çocuktan biri yoksulluk riskiyle karşı karşıya” dedi.

“AKRAN ZORBALIĞI SADECE ÇOCUKLARIN ÜSTESİNDEN GELEBİLECEĞİ BİR ŞEY DEĞİL”

Akran zorbalığına dair görüşlerini paylaşan Akdağ, bunun yalnızca çocuklar arasındaki bir sorun olarak görülmemesi gerektiğini vurguladı. “Çocuklar, ekonomik ve toplumsal şiddetin yansıması olarak erken şiddeti akran zorbalığında öğreniyor. Ekonomik şiddet ve toplumsal şiddet varsa, bunun ilk yansımaları çocuklar üzerinde görülüyor. Aile içindeki stres, ihmal ve istismar vakaları da oldukça yaygın. Akran zorbalığı, çocukların tek başına çözemeyeceği bir sorun; bu, çözüm üretmemiz gereken bir mesele olarak karşımızda duruyor.” şeklinde konuştu.

BUDAK: YARGIÇLAR, SARAY’LA UYUMLU KARAR VERİRLERSE ÜST YARGI ORGANLARINA ÇIKMA ŞANSINI ELDE EDİYORLAR, HİKAYE BU

Eski DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak, yargının durumu hakkında şunları söyledi: “Ben 1973’te sendikacılığa başladım. O dönem daha adaletli bir sistem vardı. 12 Eylül döneminde özgürlüğümüzden mahrum kaldık. O günlerde yargıçlar, yanlış karar verirseler üst yargı organlarından bozulma korkusu taşırdı. Ancak şimdi yargıçlar, Saray’la uyumlu karar verirlerse üst yargı organlarına çıkma şansı elde ediyorlar. Hikaye bu.” dedi.

DEMİR: ESKİ TÜRKİYE’DE 2 ÖĞRETMENİN ÇOCUĞU YOKSUL OLMUYORDU

İBB Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Oğuz Demir, kendi deneyimlerini paylaşarak, “Ben Amasyalı iki öğretmenin çocuğuyum. Eski Türkiye’de iki öğretmenin çocuğu yoksul olmuyordu. Onlar beni okutabiliyordu ve ben üniversite okuyabiliyordum. Bugün ise durum çok farklı. Bir öğretmenin çocuğu olarak, bir AK Partili’nin ya da bir siyasinin önünde el durmama gereği kalmıyordu. Ancak, atanmayan bir öğretmen Cumhurbaşkanına gidip işini çözemediğinde, ‘Yalan söylüyorsun’ deniyor. Bu, tarafsızlık ilkesine aykırı bir durumdur” şeklinde konuştu.

Gençler Geleceksiz, Yoksulluk Alarm Veriyor!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.