1. Haberler
  2. SPOR
  3. Beşiktaş’ta İllüzyon: Algı Yönetimi ve Gerçekler

Beşiktaş’ta İllüzyon: Algı Yönetimi ve Gerçekler

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İllüzyon, yanılsamalar üzerine inşa edilen bir kurgu biçimidir. Gerçek bir nesnenin duyular üzerindeki etkilerinin yanlış bir şekilde yorumlanmasıdır. 

Bu sanatta ustalaşmış olan kişi ise illüzyonisttir.

İnsanın yaşadığı sosyal, politik, ekonomik ve kültürel değişimler, bireyin sosyalleşmesine ve evrimleşmesine olanak tanıyan algılamalarla şekillenir. Bu algılar, nesnelere yönelik duyumlar aracılığıyla görsel dünyayı anlamlandırma sürecini destekler.

Algılama, nesneden elde edilen görüntülerin yanı sıra düşünce içerikleri ve edinilen deneyimlerden etkilenen sübjektif bir süreçtir.

∗∗∗

Algı manipülasyonu, bu sübjektif değerlendirmeye doğrudan müdahale eden bir durumdur. Hedeflenen kitleyi belirli bir amaç ve fikir doğrultusunda ikna ederek, istenen ortamın yaratılması hedeflenir.

Bu tür manipülasyonlar, adeta bir illüzyon gibidir.

Gerçek olmayan bir gösterinin sağladığı geçici haz, insanı kısa süreli bir mutluluğa sürüklese de, gösteri sona erdiğinde karşılaşılan gerçekler, bu manipülasyonun doğasını sorgulamayı beraberinde getirir.

Algı manipülasyonu, bireylerde bir yanılsama yaratır. Yapılanların hedef kitle üzerindeki etkisi, gerçeklerin yanlış bir biçimde değerlendirilmesine yol açar.

Başlangıçta duyulan heyecan ve beklenti, “aldatıldık” söylemiyle sona erer.

∗∗∗

Hasan Arat’ın ardından, Serdal Adalı illüzyona onun bıraktığı yerden devam ediyor. Takip edenler, bu yazının Hasan Arat için yazıldığını ve Adalı’ya yönelik az bir değişiklikle devam ettiğini bilir. Beşiktaş, adeta bir ‘dejavu’ yaşamaktadır.

Arat, “Futbol takımının sorunlarını henüz çözemedik. Bu sorunlar bir-iki günde çözülecek cinsten değil. Yaptığımız müdahaleler henüz sonuç vermedi. Maddi ve manevi olarak yoğun bir çalışma sürecindeyiz. Beşiktaş’a sahip çıkalım,” dediğinde, Serdal Adalı’nın söylemlerinden ne farkı kalıyor ki?

Adalı, geldiğinde “Beşiktaş’ın gerçekleri, 4 milyar lira artan borç yükü ve 2025 Mayıs ayına ertelenen bonservis bedellerinin olduğu bir tablo mevcut,” diyerek devam etti. Beşiktaş’ın toplam borcu, bir yıl içinde yüzde 45 oranında artmış durumda. Mayıs sonuna kadar 50 milyon avro, Aralık sonuna kadar da ek bir 50 milyon avro açık öngörülüyor. Toplamda 100 milyon avrodan söz ediyoruz.

Abraham 43 M€, Orkun 55 M€, Ndidi 24 M€, Cerny 20 M€, Djola 12 M€, Johan 1 yıl 5 M€, Taylan 6 M€, Toure 1 yıl 5 M€, Rıdvan 3 M€, Jurasek 1 yıl 1,5 M€, Gökhan 1,5 M€. Toplam: 176 milyon avro. İki Latin oyuncusunu da 15 milyon avro eklersek, toplamda 191 milyon avro yapar. Serdal Adalı, yerel düzeyde 9 milyar 252 milyon TL harcama gerçekleştirmiştir.

Arat döneminde ise 9 ayda bonservis bedelleri, maaş giderleri, menajer komisyonları, bonuslar, imza paraları ve vergilerle birlikte yaklaşık 120-130 milyon avro harcama yapılmıştı. Bu da 6 milyar 300 milyon TL’ye denk geliyor.

Her iki başkanın başlangıçta yaptıkları açıklamalar ile birkaç ay sonraki beyanları arasındaki fark, yalnızca bir çelişki değil, aynı zamanda bir illüzyonun itirafıdır.

Arat, ilk dört ayda üç antrenör değişikliği yaparken, Adalı şu ana dek iki değişiklikle yetinmiştir.

Şampiyonlar Ligi’nde, alınacak puanlar hariç, katılım ve finale kadar olan katkı ücretlerinin toplamı 63,5 milyon avro, Avrupa Ligi’ndeki toplam katkı ise 14,03 milyon avro olarak hesaplandığında, şampiyonluk hedefi olmayan transferlerin sorumlusunun Serdal Adalı olduğu aşikardır.

Abraham’ın Osimhen’e rakip olarak transfer edilmesi bir illüzyondur. Orkun’un belirli bir kapasiteye sahip olduğu bilinirken, onu bir kurtarıcı olarak sunmak ve anlam yüklemek de bir illüzyondur. Masuaku yerine Jurasek’i almak da aynı şekilde geçerlidir ve sadece 3-4 oyuncu üzerinden hedefe gitmeye çalışmak, etraflarına yeterli kalitede takviye yapılmamasına rağmen şampiyonluk hedefi konulması bir illüzyondur. Ligde 11. hafta itibarıyla BJK 17 puanda, Galatasaray ise 29 puanda bulunmaktadır.

Ve tüm bu organizasyonların temeli algıdır.

Algı üzerinden bir illüzyon yaratarak, zihinsel süreçler dahilinde bilginin yanılsatılması sayesinde her tür bilgi manipüle edilebilir. Olana rağmen, olmayanı varmış gibi göstermek suretiyle bir korunma mekanizması oluşturulmuştur. Hasan Arat, bu süreçte tüketilmiştir. Serdal Adalı’nın ise bu manipülasyonları, Beşiktaş’ı değil, başkanı koruyan her dönemin masa-başı abileriyle yönetmesi mümkün değildir.

∗∗∗

Serdal Adalı’nın “rakiplerimiz 3-4 senede ancak bu seviyeye gelebildiler” söylemi bir illüzyondur. Galatasaray, ligi 13. sırada tamamladıktan sonra hoca değişikliği yaparak ve önemli transferler gerçekleştirerek şampiyon olmuştur. Adalı’nın 3-4 yıl zaman istemesi ise asıl illüzyondur. Ancak bu süreçte harcayacağı paralar ve kulübün borcunun 40 milyar TL’ye ulaşması gerçektir.

Bu manipülasyon, yalnızca top çizgiyi geçene kadar işlemektedir. Top çizgiyi geçmemeye başladığında gerçeklerin tartışılması kaçınılmaz hale gelir. Bakın, Hasan Arat’ı bile Polonya Cumhurbaşkanı kurtaramadı…

Beşiktaş’ta İllüzyon: Algı Yönetimi ve Gerçekler
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.