Almanya’nın en sol görüşlü futbol kulübü olarak bilinen St. Pauli, uzun yıllardır stadyumda çalınan “Das Herz von St. Pauli” (St. Pauli’nin Kalbi) isimli marşı, yazar ve bestecisinin Nazi propagandasıyla olan bağlantılarının gün yüzüne çıkmasının ardından kaldırma kararı aldı.
The Athletic’ten Sebastian Stafford’un raporuna göre, Bloor Nov Kulübü müzesinde görev yapan siyaset ve medya bilimci Celina Albertz’in gerçekleştirdiği araştırma, şarkının söz yazarı Josef Ollig ile besteci Michael Jary ve yorumcu Hans Albers’in Nazi dönemindeki ilişkilerini ortaya koydu.
NAZİ PROPAGANDASIYLA KESİŞEN MİRAS
1930 ve 1940’lı yıllarda Alman sinemasının önde gelen yıldızlarından biri olan Hans Albers, Nazi rejimi döneminde propaganda filmlerinde rol almıştı. Besteci Michael Jary ise, rejim tarafından “çok değerli” sanatçılar arasında yer alan Goebbels’in gizli “Tanrı’nın Lütfuna Mazhar Olanlar” listesine dahil edilmişti.
Albertz’in bulgularına göre, şarkının söz yazarı Josef Ollig de savaş esnasında Luftwaffe için bir “kriegsberichter” (propaganda muhabiri) olarak çalışarak, cepheden yazdığı metinlerle Nazi ideolojisini yücelten içerikler üretmişti.
Albertz, “Bu kişiler yalnızca kültürel figürler değil, aynı zamanda Nazi rejiminin anlatısına hizmet eden propagandacılardı” diyerek, araştırmayı başlatma motivasyonunun sadece şarkının geçmişini öğrenmek olduğunu, fakat ulaştığı sonuçların St. Pauli camiasında büyük bir tartışmayı tetiklediğini ifade etti.
TARAFTAR İKİYE BÖLÜNDÜ
St. Pauli Başkanı Oke Göttlich, Şubat 2025’te yaptığı açıklamada, “Bu şarkı birçok insan için derin bir anlam taşıyor. Ancak stadyumda çalınan bir marş, herkesi birleştirmelidir. Bugün bu mümkün değil” diyerek marşın kaldırıldığını duyurdu.
Kararın, Millerntor Stadı’ndaki ilk maç öncesinde açıklanmasının ardından bazı taraftarlar yuhalamalarda bulundu. Kulübün güvenlik şefi ve St. Pauli’nin tanınmış isimlerinden Sven Brux, taraftarlara hitaben, “Bu şarkıya hepimiz bağlıyız, ben de dahil. Ama stadyumda yüzde 30-40’ı rahatsız eden bir marşla birlik sağlanamaz” ifadelerini kullandı.
Olay, Almanya’da sıkça gündeme gelen “Vergangenheitsbewältigung” (geçmişle yüzleşme) kavramını futbol üzerinden yeniden tartışmaya açtı. Araştırmayı gerçekleştiren Celina Albertz, “Savaş sonrası kuşaklar uzun süre bu konuları konuşmadı. Birçok aile kendini kurban olarak gördü ve sorumluluk almak istemedi. Ancak bugün hâlâ insanların dedeleri hakkında ‘sadece emirleri uyguluyordu’ veya ‘Nazilerle ilgisi yoktu’ demesini duyuyoruz. Oysa gerçekler çok daha karmaşık” şeklinde konuştu.
Albertz, araştırma nedeniyle sosyal medyada eleştiriler alsa da kulüp yönetimi ve taraftarların büyük bir kısmı tarafından destek gördü. “Birçok insan bu şarkıyla duygusal bağ kurmuş olabilir ama eleştirel hafıza kültürü, rahatsız edici gerçeklerle yüzleşmeyi gerektirir” diyerek tartışmanın önemine dikkat çekti.




