1. Haberler
  2. SİYASET
  3. Bahçeli’nin Çarpıcı Dönüşü: Kürt Sorununda Yeni Strateji

Bahçeli’nin Çarpıcı Dönüşü: Kürt Sorununda Yeni Strateji

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye, son bir yılda milliyetçi cephenin Kürt sorunu ve terörle mücadele konusundaki söylemlerinde köklü bir değişim süreci yaşıyor.

PKK ile uzlaşmaz bir tutum sergileyen MHP ve lideri Devlet Bahçeli’nin yeni diyalog süreci, mevcut dengeleri altüst etti. Bahçeli’nin, Demokratik Bölgeler Partisi (DEM) temsilcisi Bakırhan ile el sıkışması, planlı bir hamle olarak öne çıktı. Terörsüz bir Türkiye hedefi doğrultusunda, MHP tabanı için tabu sayılan yöntemler tartışılmaya başlandı. Bahçeli, eleştirilerin hedefi haline gelen bu girişimini “DEM’e uzattığım el, ‘Türkiye partisi olun’ ve ‘Teröre cephe alın’ teklifidir” şeklinde savundu. Bununla da kalmayarak, daha çarpıcı önerilerde bulundu; Bahçeli, PKK’nın silah bırakması şartıyla Öcalan’ın “Meclis’e gelip silah bırakıldığını ilan etmesini” önerdi.

Umut hakkı ve muhatap sinyali, Kasım 2024’e işaret ediyor: Öcalan, terörün son bulması için kararlılık gösterirse, umut hakkı için yasal düzenleme önerisinde bulundu. Öcalan, silah bıraktıracak bir muhatap olarak değerlendirildi. Bahçeli, Öcalan’ı “PKK’nin kurucu önderi” olarak nitelendirirken, MHP’li Yıldız, bir komisyonun İmralı’ya temsilci göndermesini önerdi. MHP, güvenlik odaklı politikadan, muhatap ve teşvik odaklı yeni bir çözümsüzlük stratejisine geçiş yaptı. Bunun ardında yatan sebepler ise stratejik bir zorunluluk ya da siyasal pazarlık olarak sorgulanıyor. Bahçeli ve MHP’nin bu 180 derecelik dönüşümünün altında yatan “neden” sorusu iki ana eksende değerlendiriliyor:

Askeri çözümün sınırları: 40 yılı aşkın süredir devam eden terörle savaş ve askeri yöntemler, PKK’yı yok etmekten ziyade zayıflatmakla sınırlı kaldı. Kalıcı bir çözüm için siyasal ve sosyolojik adımların atılması gerektiği vurgulanıyor. Çözüm süreci (2013-2015) ise Kandil, HDP ve İmralı’nın çok başlı yapısı nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştı. MHP, şimdi sorunu tek bir muhataba (Öcalan) indirgemiş durumda.

Devleti oyun kurucu hale getirmek: İnisiyatifi Kandil ve HDP/DEM’in sokak siyasetinden alarak, devlet kontrolündeki İmralı’ya vermek amaçlanıyor. Nihai hedef, terörsüz bir Türkiye oluşturmak. Bu süreçte Öcalan’a umut hakkı sunarak PKK’nın silah bırakmasını ve dağıtılmasını sağlamak, MHP açısından bir ödün değil, ulusal birliği sağlamak için stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Anayasa pazarlığı ve siyasal sıkışmışlık: Değişimle ilgili endişelerini dile getiren çevreler, durumu farklı bir bağlama oturtuyor. Anayasa ve üçüncü dönem pazarlığı gündemde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2028’de üçüncü kez adaylığını sürdürebilmesi için gerekli olan anayasa değişikliği, yeniden adaylık için TBMM’nin erken seçim kararı dışında mümkün görünmüyor. Yeni anayasa veya değişikliğin halk oylamasına sunulması (360-400 milletvekili ile) veya doğrudan kabulü (400+ milletvekili ile) için Cumhur İttifakı oylarının yetersiz olduğu, bu noktada DEM’in desteğinin kritik olduğu belirtiliyor. MHP, DEM’in ikna edilmesi görevini üstlenmiş olabilir mi? MHP’nin bu açılımı, anayasa sürecinde Öcalan’ın durumu ve kültürel haklar gibi konuların dikkate alınacağına dair bir “güvence” sunuyor olabilir mi?

Meşrulaştırma riski: MHP, Erdoğan’ın geleceğini güvence altına almak amacıyla, tabanının ve ülke bütünlüğünün sarsılmasına yol açan, terör örgütü liderini meşrulaştıran tehlikeli bir yola girdi. Bu karmaşık tablo, Türkiye’nin geleceğine dair yaşamsal sorunları beraberinde getiriyor. Gelişmeler, Türkiye’yi bölünmeye sürükler mi? Sürecin yarattığı haklı kaygı, DEM-Apo taleplerinin netliği ile kendini gösteriyor. Bu talepler, Kürtçenin resmi dil olması, federasyon/özerklik ve Türk milleti tanımının değiştirilmesi gibi unsurları içeriyor ve anayasanın ilk dört maddesiyle çelişiyor. MHP’nin açtığı kapı, bu tehditlerin pazarlık masasına gelmesine ve üniter yapının tartışmaya açılmasına neden olarak bölünmenin fitilini ateşliyor. “Hayır” diyenler ise asıl bölünme riskinin, terörün devamı ve Kürt nüfusun siyaseten dışlanması olduğunu savunuyor. PKK’yı silerek ve DEM’i Türkiye partisi yaparak bütünleşmenin güçleneceği görüşü öne çıkıyor. Peki, anayasa değiştirilebilir mi? Halk bunu onaylar mı? Değiştirilmesi önerilemeyecek olan ilk dört madde, en büyük güvence olarak değerlendiriliyor. Ancak DEM’in talepleri, bu maddeleri doğrudan hedef alıyor. Erdoğan’ın adaylığı veya sivil anayasa adı altında başka değişiklikler için DEM ile pazarlık yapılabilir mi? Evet, 360 oy bulunursa anayasa değiştirilebilir. Ancak halkın onayı konusundaki belirsizlik devam ediyor. MHP tabanının, umut hakkı ve Öcalan ile diyalog için gösterdiği sessizlik, parti disiplinine bağlanabilir. Ancak süreç, DEM’in anayasal taleplerine evrildiğinde, sadece MHP tabanından değil, AKP ve geniş halk kitlelerinden sert tepkiler gelmesi kaçınılmaz olacaktır.

Türkiye, bu tehlikeli sarmaldan nasıl kurtulabilir? Ülkede ciddi bir kriz yaşanıyor. Güvenlikçi paradigmanın restorasyonu görüşü, MHP’nin derhal vazgeçmesini, DEM’i terörün uzantısı olarak tanımasını ve devletin terörle savaşını askeri-polisiye yöntemlerle sürdürmesini savunuyor. Diyalog sürecini ihanet olarak gören kesimlerin temel isteği bu. Saydam ve demokratik süreç görüşü, Kürt sorununu kabul etmekle birlikte çözümü İmralı-Kandil ile kapalı kapılar ardında değil, TBMM’de aramayı öneriyor. İktidar bloku ise bunun savrulma değil, denetimli bir terörü bitirme operasyonu olduğunu savunarak, kurtuluşun ancak PKK’nın silah bırakmasıyla mümkün olacağını belirtiyor; bu yol, hedefe ulaşmak için tek çare olarak öne çıkıyor.

Bahçeli’nin Çarpıcı Dönüşü: Kürt Sorununda Yeni Strateji
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.