İngiltere’nin resmi tatil gününde, tarihi Wembley Stadı’nda gerçekleştirilen League 2 play-off finalinde, kazanan takım üst lige terfi ederken 450 bin sterlinlik bir ödülün de sahibi olacak. Finalin bir tarafında, Londra’nın güneybatısında, Merton belediyesi sınırları içinde yer alan ve yaz aylarında dünyanın en prestijli tenis turnuvasına ev sahipliği yapan 69 bin nüfuslu Wimbledon mahallesinin sarı-lacivertli temsilcisi AFC Wimbledon bulunuyor. Uzun yıllar amatör liglerde mücadele ettikten sonra 1977 yılında profesyonel liglere adım atan bu ekip, dört sezon içinde dört küme atlayarak İngiltere futbolunun zirvesine tırmandı. “Deliler Çetesi” olarak bilinen bu kulübün hikâyesi, futbolseverlerin hafızasında derin izler bırakmıştır.
AFC Wimbledon’un Wembley’deki tarihi finaldeki üçüncü maçı bu. İlk kez 2015-16 sezonunda League Two play-off finalinde Plymouth Argyle’ı 2-0 mağlup ederek büyük bir başarı elde etmişlerdi. Ardından Ocak 2018’de FA Kupası 3. Turunda Tottenham Hotspur’a 3-0 yenilerek hayal kırıklığı yaşamışlardı. 27 kişilik kadronun toplam değeri 4,3 milyon Euro olarak belirlenirken, yaş ortalaması 26,3’tür. Takımın en dikkat çeken oyuncusu ise sezon boyunca 20 golle katkı sağlayan Matty Stevens’dır (17 gol, 3 asist).
Finaldeki diğer takım Walsall ise, ülkenin kuzeybatısındaki West Midlands bölgesinde, sanayi şehri Birmingham’a komşu olan 71 bin nüfuslu tarihi bir yerleşim yeri. 137 yıl önce kurulan Walsall FC, adını bulunduğu kasabadan alıyor ve “Saddlers” (Eyerciler) lakabıyla anılıyor. Bu lakap, kasabanın geçmişteki eyer imalatı geleneğinden kaynaklanıyor. 1958 yılında İngiltere 4. Ligi’nin kurucu üyeleri arasında yer alan Walsall, 1987-88 sezonunda ilk kez 2. Lig’e yükseldi. 2024-25 sezonunu otomatik yükselme potasının bir puan altında tamamlayan takım, 11.300 kapasiteli The Bank’s Stadı’nda ortalama 6.102 taraftarla maçlarını oynamaktadır. Bu final, Walsall’ın EFL play-off finalindeki üçüncü maçı; daha önce 1988 ve 2001 yıllarında oynanan iki finali de kazanmışlardı. Takımın öne çıkan oyuncusu Taylor Allen, ligdeki 10 golünün altısını ceza sahası dışından atarak dikkat çekti. Toplam kadro değeri 5,1 milyon Euro, yaş ortalaması ise 25,2’dir.
Wimbledon, 3-5-2 dizilişiyle sahaya çıkarken; kalede Goodman, savunmada Harbottle, Lewis ve Johnson, orta sahada Tilley, Smith, Reeves, Hippolyte ve Neufville, ileri uçta ise Browne ve Stevens görev alıyor. Walsall ise 3-4-2-1 dizilişiyle mücadele ediyor; kalede Simkin, savunmada Okagbue, Williams ve Allen, orta sahada Asiimwe, Chang, Stirk ve Liam, ileri uçta Jellis ve Hall, önlerinde ise Matt bulunuyor. İlk yarıda savunmadan uzun toplarla çıkmaya çalışan Wimbledon, her iki takımın da üçlü savunma ile pozisyon vermeme stratejisi izlediği bir mücadele sergiliyor. 4. dakikada Walsall, maçın ilk köşe atışından sonuç alamazken, her iki takım da topa sahip olduklarında uzun toplarla rakip kaleye yöneliyor. İlk 15 dakikada gol atma başarısı gösteremeyen takımlardan Wimbledon, topa yüzde 59 oranında sahipken, 3. bölgeye çıktıklarında sağda Tiley ile rakip savunmayı zorlamayı deniyor.
Topu yere indirip pas yapma yerine alt liglerin geleneksel “Route One” sistemine dayalı bir oyun sergileyen her iki takım, fiziksel güçleriyle gol arıyor. 22. dakikada Wimbledon, rakip savunmadan kaptıkları topla Smith ile uzaklardan kaleyi yokluyor. Hava topu mücadelesinin hâkim olduğu ilk 30 dakikada, Wimbledon rakip ceza sahasında yalnızca beş kez topla buluşabiliyor. 31. dakikada Wimbledon, boş alan bulduğu anlarda Browne ile ceza sahası dışından denemelerini sürdürüyor, ancak Walsall kalecisi Simkin topu kornere çeliyor. Bu pozisyonda Walsall savunmasının merkezinde Williams sakatlanarak yerini McEntee’ye bırakıyor. Wimbledon, ilk yarıyı yüzde 59 topa sahip olarak geçse de yalnızca bir kez rakip kaleyi buluyor. Ancak, devrenin uzatma dakikalarında sağdan kullandıkları kornerde rakip savunmanın uzaklaştıramadığı topu Hippolyte sert bir vuruşla sağ köşeden ağlara gönderiyor ve sarı-lacivertli taraftarlar coşkuya boğuluyor.
İkinci yarının başında takımlar, aynı kadrolarla sahada yer alıyor. Walsall, devreye baskılı başlıyor ve 49. dakikada soldan kullandıkları kornerde rakip savunmayı geçemiyorlar. 50. dakikada Asiimwe’nin sağdan ortasında kaleci Goodman’dan önce topa müdahale eden Matt, topu çizgiden çıkaran Harbottle ile birlikte oyunun kırılma anını yaşıyor. Gri bir Londra gününde, yağmurun hızlandığı dakikalarda Wimbledon savunmasında Harbottle’ın sakatlığı nedeniyle oyun bir süre duruyor, ancak sonrasında sahaya dönüyor. 61. dakikada Walsall’da iki değişiklik yapılırken, forvette Jellis ve Matt yerlerini Amantchi ve takımın yaratıcı oyuncusu Adomah’a bırakıyor. Yapılan değişiklikler takımı hareketlendiriyor ama final paslarında aceleci davranıyorlar. 69. dakikada Wimbledon savunmasında Harbottle’ın yerine Ogundere sahada. 71. dakikada Wimbledon ikinci gole yaklaşırken, rakip savunma arkasına sarkan Neufville’in vuruşunu Simkin kurtarıyor.
75. dakikada Walsall’da Chang ve Asiimwe yerlerini Lakin ve Barrett’a bırakıyor. 77. dakikada, son 11 maçta gol atamayan Stevens’ın yerine Kelly oyuna giriyor; hatırlatmak gerek ki Stevens, sezonu 21 golle tamamlamıştı. Son bölümde tempo ve heyecan artarken, 85. dakikada Walsall, soldan kullandığı duran topta Okagbue müsait pozisyonda isabetsiz vuruyor. O ana kadar rakip kaleyi yalnızca iki kez bulmuş olan Walsall, altı dakika uzatılan maçta başka bir gol atamayınca, 50.947 taraftarın önünde 1-0 kazanan Wimbledon, üç sezon aradan sonra League One’a geri dönüyor. Bu sezon, ligdeki en iyi savunmaya sahip olan takım, üst üste dört 1-0’lık galibiyetle sezonu tamamladı ve yeni sezonda zorlu League One’da başarılar diliyoruz.