1. Haberler
  2. SPOR
  3. Beşiktaş: Umutlar Tükenirken Taraftar İsyanda!

Beşiktaş: Umutlar Tükenirken Taraftar İsyanda!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

İnönü Stadı’na doğru yola çıkarken, metroda binlerce Galatasaray taraftarıyla karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz haftadan beri ilan ettikleri şampiyonluğu kutlamak ve 5. yıldızın keyfini çıkarmak için Yenikapı’ya gidiyorlar. Gerçekten takdire şayan bir durum.

Metroda başka bir grup yolcunun “Eve yetişelim de bizim şampiyonluk maçını izleyelim” şeklindeki konuşmalarından, onların Fenerbahçeli olduğunu anlıyoruz. Herkes, şampiyonluk ve kutlama telaşı içinde. Onlara da ayrı bir saygı duymak lazım.

Dünyanın En Güzel Stat Yolu’nu geçip, Dolmabahçe Sarayı’nın önündeki ağaçlı yoldan stada giriyoruz. Beşiktaş taraftarları, tüm sezon boyunca yaşanan hayal kırıklıklarına rağmen, ligi 3. sırada bitirmenin ve Avrupa bileti almanın umuduyla tribünleri doldurmuş durumda. Bu fedakarlık için şapka çıkarmak gerekir.

Maç öncesinde, hem tribüne hem de takıma moral vermek amacıyla “Gençler Basketbol Ligi Şampiyonu Beşiktaş Takımı” ve ardından “U16 Ligi Şampiyonu Beşiktaş Futbol Takımı” kupalarıyla şeref turu atıyor. Binlerce kez tebrik etmek lazım.

Bu durumda, şu ana kadar bahsedilen tüm taraftarlar ve takımlar arasında bir çaba ve inanç var.

İstanbul’dan 1.062 kilometre uzakta, Trabzonspor deplasmanında oynayan ve haftaya 3. sırada girmeyi hedefleyen Samsunspor, maçı uzun süre önde götürmesine rağmen 2-2 berabere kalarak yerini sağlamlaştırıyor.

Peki ya Beşiktaş? Kendi sahasında ve muhteşem taraftarının önünde 3 puan alarak, haftayı Samsunspor’un üstünde kapatması beklenen Beşiktaş, ligin 14. sırasında bulunan Rizespor karşısında neden bu kadar umursamaz?

Gözler sahaya çevrildiğinde, “N’olacak ki? Sezon bitmiyor zaten. Bitse de evimize dönsek ya da menajerimizi arayıp pazarlıklara başlasak…” düşüncesindeler gibi görünüyorlar.

Beşiktaş, hayata karşı ciddiyetini kaybetmiş gibi. Geçtiğimiz sezon, neredeyse her yazımda “Kayıp Sezon” ifadesini kullanarak bu takımın eksikliklerini dile getirmekten yorulmuştum. Bu sezonun başlarında da birkaç maç dışında aynı hikaye devam ediyor. Yönetimi, teknik direktörleri ve oyuncularıyla taraftarına hayal kırıklığı yaşatan bu takımın hangi yönünü eleştireceğiz ki?

Hayati kurtarışlarıyla birçok maçı tek başına kazandıran Mert Günok’un, sezon başında “topu oyuna geç sokma” sorunundan kurtulmuşken tekrar aynı sorunla karşılaşmasını mı? Sürekli değişen defans hattını mı? Hızlı sol kanat oyuncularına yetişemeyen fakat alternatifi bir türlü yaratılmayan Svensson’u mu? İki hafta üst üste aynı ikiliyi tutturmakta zorlanan stoperleri mi? Kritik maçlarda rakiplerini zorlayan ama kendi sahasında Anadolu takımlarına boyun eğen orta sahayı mı? Hızlı top taşıyabilen ama bir türlü “bir hareket fazla yapma” alışkanlığını bırakamayan Gedson’u mu? Ya da hocanın bir türlü vazgeçmediği Ciro’yu mu? Bazı maçlarda “dünya starı” gibi oynayan ama çoğunlukla yalnız kalan Rafa’yı mı? Semih ve Mustafa’nın “Bu çocuklardan bir şey olmaz” dedirtmesini mi? Saymaktan yoruldum. Gerisini siz tamamlayın.

Ole Gunnar Solskjaer’in niyetinden şüphem yok, ancak belki de ligdeki kaderi değiştirecek bir maçta 89. dakikada defansın dengesini bozan bir hamle, amatörce bir hata değil mi? O sırada Trabzon-Samsun maçı 1-1, zaten maç 2-2 bitmiş.

Bir gol atıp durumu 2-1 yapsan, İnönü Stadı’na gelen cefakâr seyirciler büyük tezahüratla uğurlayacak seni. Peki, bu mu oldu? Taraftar maç sonunda “Formayı çıkarın, gidin!” diye bağırdığında, “Terbiyesiz!” mi diyeceğiz? Yanlış mı yaptılar şimdi?

Taraftarın sezon boyunca İnönü’deki performansı, teknik ekip ve oyuncuların çok üzerinde. Maç sırasında basın tribününde otururken, Beşiktaşlı yazarlardan oluşan grubun, Semih ve Mustafa’dan daha iyi oynayabileceğini düşündüm. Gerçekten de bu böyle.

Geçmiş olsun. Yine kayıp bir sezonu geride bırakıyoruz. Haftaya Bodrum’a 10 gol atsanız ne olur? Bu saatten sonra, İngilizlerin “Back to the drawing board” dedikleri duruma geçmek gerekiyor.

Başkan Adalı ve ekibinin, bu kulübün tarihi ve duruşuna yakışır bir kadro oluşturup “önümüze bakmak” gerektiği kesin. Her şey şampiyonluk değil tabi ki. Ligdeki sıralama da öncelik taşımıyor.

İngiltere Premier League’de tuttuğum takım Manchester United, bu yıl 16. sırada. Crystal Palace, FA Cup’ı kazanmak için 120 yıl bekledi. Tottenham UEFA Ligi Şampiyonu oldu. Ne küçülürler, ne büyürler.

Beşiktaş da öyle. Ancak formanın hakkını vermeden oynamak içimize sinmiyor. Yazıklar olsun.

Beşiktaş: Umutlar Tükenirken Taraftar İsyanda!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.