Bağcılar’da 3+1 daire fiyatına, ABD’nin Miami şehrinde bir müstakil villa sahibi olunabiliyor. Bu durumu düzeltmek amacıyla yeni bir düzenleme üzerinde çalışmaların sürdüğü bildirildi. Planlanan değişiklikle, kirada oturanlara 2 yıl süre tanınacak. Bu süre zarfında ev sahipleri, mülklerini satma, emlak vergisi rayici üzerinden devlete devretme ya da “sosyal konut” olarak İl Özel İdareleri’ne aktarma seçenekleriyle karşılaşacak. Ayrıca, kiracılara oturdukları evleri satın alma hakkı tanınacak; bu kişiler, mevcut kira bedellerine yakın fiyatlarla ev sahibi olabilecekler.
Yeni tasarının en dikkat çekici yönlerinden biri, konutların yatırım aracı olmasının engellenmesi. Artık konutlar, yalnızca barınma ihtiyacını karşılayan alanlar haline gelecek. Düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte, ev sahiplerine tanınan 2 yıllık süreyle konut piyasasında dengelerin yeniden oluşması bekleniyor.
Devletin uluslararası kuruluşlardan temin ettiği kredilerle çok sayıda mülkü bulunanların evlerini hızlı bir şekilde devralması planlanıyor. Bu süreç, belirlenen kredi kapasitesinin dolmasıyla “sosyal konuta” dönüşüm aşamasını başlatacak.
TÜİK verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 39 milyon konut mevcut. Bu konutların yarısından fazlasında, yani yaklaşık 24 milyonunda kiracılar ikamet ediyor. 2025 yılı itibarıyla ise 1,6 milyon konutun boş olarak tutulması öngörülüyor.
Yasal düzenleme ile öncelikli hedef, bu boş konutların sahiplenilmesi. Ardından, 2 yıl içinde 24 milyon kiracıya oturdukları evleri satın alma fırsatı sunulması planlanıyor. Ev sahipleri için de bazı özel düzenlemeler yapılacak. Konut değerini düşük göstererek daha az vergi ödeyen ev sahiplerinin mağduriyetlerini azaltmak amacıyla, ev rayiç bedellerinin bulunduğu konuma göre yüzde 50 daha fazla ödeme yapılabileceği belirtiliyor.
Not: Toplum, kendi toplumsal taleplerinin peşinde koşmayı bıraktı. Siyasi hareketler, bu talepleri örgütleme konusunda yeterince etkin değil. Bu durumda, yukarıda belirtilen gibi bir düzenlemenin neden mümkün olamayacağı sorgulanabilir.