İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Dışişleri Bakanlığı’na gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, bakanlık personeliyle bir araya gelerek önemli açıklamalarda bulundu.
Pezeşkiyan, İsrail ve ABD’nin saldırılarına rağmen diplomasinin sürekli aktif olduğunu belirtti. “Savaş koşulları nedeniyle bazı bürolarımız kapalıyken, ülkenin diplomatik temsilcileri görevlerinin başındaydılar. Uluslararası bağlantılarımız devam etti ve İran halkının sesini dünyaya ulaştırmak için sürekli olarak çaba gösterdiler” dedi.
Halkın gösterdiği birlikteliğe de vurgu yapan Pezeşkiyan, “12 gün boyunca zorlu ve kahramanca bir direniş sergilendi. Düşman, tüm gücüyle ülkeyi teslim almaya çalıştı. Bu süreçte, ülkemizin onurlu halkı önemli bir katkı sağladı ve olağanüstü bir mücadele ve dayanışma örneği göstererek takdire şayan bir başarı elde etti” şeklinde konuştu.
“MÜTTEFİKLERİMİZLE BİRLİKTE HAREKET EDECEĞİZ”
İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’in yönlendirmeleri doğrultusunda, mevcut koşullarda savunma, güvenlik ve diplomasi alanlarının etkili bir şekilde izlenmesi gerektiğini vurgulayan Pezeşkiyan, “Diplomasi alanında çalışan arkadaşlarımız bu konuda büyük bir gayret gösterdi. Biz de ülkenin genel politikalarıyla uyum içinde, öncelikle komşularımızla dış ilişkilerimizi geliştirmeye odaklanarak bu bağları daha derin ve kalıcı hale getireceğiz” ifadelerini kullandı.
BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi ülkelerle iş birliğini artırmanın önemine dikkat çeken Pezeşkiyan, “Bu yönde Rusya, Çin gibi ülkeler ve diğer müttefiklerimizle birlikte hareket edeceğiz. Süreci Avrupa ülkeleri ve diğer devletlerle akıl, saygınlık ve karşılıklı fayda temeli üzerinde ilerleteceğiz” dedi.
‘TÜRKİYE’ AÇIKLAMASI
Dış politikadaki öncelikli hedefinin komşu ülkelerle ilişkileri güçlendirmek olduğunu belirten Pezeşkiyan, “Türkiye, Türkmenistan, Azerbaycan, Afganistan, Pakistan, Irak ve Basra Körfezi ülkeleri de dahil olmak üzere komşu ülkelerle ilişkilerimizi geliştirmeliyiz. Bu ilişkileri ilerletirsek muhteşem sonuçlar elde edebiliriz. Daha fazla hareketlilik göstermeliyiz. İş insanlarından tüccarlara, kültür temsilcilerinden akademisyenlere kadar herkes daha aktif olmalı” şeklinde görüş bildirdi.