Terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi’nde kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı görüşme aracılığıyla örgütün silah bırakma kararı ve Suriye’deki durum hakkında önemli mesajlar iletti.
Mehmet Öcalan’ın, örgüte yakın bir medya organına yaptığı açıklamalara göre, Abdullah Öcalan, Suriye’nin kuzeyindeki “Rojava” bölgesinde Kürtlerin silah bırakmayacağını ifade etti.
Mehmet Öcalan’ın aktardığına göre, Abdullah Öcalan, “Biz üzerimize düşeni yaptık, artık yapacağımız bir şey yoktur. Rojava’da Kürtler asla silah bırakamaz” şeklinde açıklamalarda bulundu. Ayrıca, Suriye’deki HTŞ yönetiminin lideri Ahmet Şara hakkında, “IŞİD’in başıdır, yarın ne yapacağı belli değildir” dedi.
Öcalan, terör örgütünün Suriye’deki uzantısı PYD’nin temelini oluşturduğu SDG için de, “SDG gerekirse Tabqa’da Suriye Demokratik Cumhuriyeti’ni ilan edebilir” ifadelerini kullandı.
Abdullah Öcalan’ın Mehmet Öcalan aracılığıyla ilettiği bu mesajların gündeme gelmesinin ardından, DEM Parti İmralı Heyeti’nden bir yalanlama açıklaması yapıldı.
DEM PARTİ’DEN YALANLAMA: PROVOKATİF GİRİŞİMLER
Mehmet Öcalan’ın isminin geçmediği açıklamada, “Bir süredir bazı çevrelerce sosyal medyada İmralı Adası’nda gerçekleşen görüşmelere ait olduğu iddia edilen notlar yayınlanmakta ve yorumlanmaktadır. Sayın Öcalan ile heyet arasındaki görüşmeler ve özellikle Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı sürecine dair görüşleri kamuoyu tarafından haklı olarak beklenmektedir. Ayrıca, görüşmeler hakkında heyet üyelerimiz tarafından basına ve kamuoyuna bilgi verilmektedir. Heyetçe sunulan ve anlatılanlar dışında tahrif edilmiş, spekülatif ve mesnetsiz yorumlara itibar edilmemelidir” denildi.
Açıklamanın devamında, “Gerçek dışı ve tahrif edilmiş belge ve bilgilere dayandırılarak güven zedelemeyi hedefleyen bu tutumları provokatif girişimler olarak değerlendiriyoruz” ifadelerine yer verildi. “İmralı Adası’nda yapılan tüm görüşmeler heyetimizin katılımıyla gerçekleşmiştir. Diğer tüm iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Ayrıca, heyetimizce açıklananlar dışında hiçbir görüşme notu veya belgeye itibar edilmemelidir” şeklinde vurgulandı.