Olay, 3 yıl önce Metin Zakoğlu’nun ikametinde gerçekleştirilen bir tiyatro gösterisi sırasında meydana geldi.
İddiaya göre, kendisini apartman yöneticisi olarak tanıtan bir kişi, “evde tiyatro yapılıyor” bahanesiyle Zakoğlu’nun evine izinsiz girip görüntüler kaydetti ve bu görüntüleri başkalarıyla paylaştı. Zakoğlu, evden ayrılmasını istediği halde çıkmayan yöneticiye, sanatçı ve o sırada evde bulunan CHP Milletvekili Mahmut Tanal sert bir tepki gösterdi.
Konu mahkemeye taşındı ve mahkeme, apartman yöneticisini hapis cezasına çarptırdı.
‘HANEME TECAVÜZ ETMEYE YELTENENLER CEZALANDIRILDI’
Metin Zakoğlu, mahkeme kararını sosyal medya hesabı üzerinden duyurarak şunları ifade etti:
“Üç yıl önce ‘evimde tiyatro yapıyorum’ diye evimi basan, bizi görüntüleyip aradığı kişilere gösteren ve çıkmasını ısrarla istediğimiz halde evden ayrılmayan bu kişi, bugün hapis cezasına çarptırıldı. Kendini apartman yöneticisi olarak tanıtıp ‘adaleti sağlamak için girdim’ diyen bu zihniyete hukuk acımadı. Artık bir daha haneme tecavüz etmeye yeltenenler, tiyatromu ya da evimi basmaya kalkışanlar, 15 yıla kadar yargılanabileceğini ve hapis cezası alabileceğini öğrenmiş oldu.”
‘KİMSE HUKUKU KENDİ ELİYLE UYGULAYAMAZ’
Olayın ardından sosyal medyada bir kullanıcının sorusunu yanıtlayan CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, durumu şu şekilde değerlendirdi:
“Metin Zakoğlu, evinde tiyatro yaparak sanatı yaşam alanına taşıyan bir sanatçıdır. Ancak gösteri sırasında bina yöneticisi, elinde kamera ile izinsiz bir şekilde eve girerek ‘evde tiyatro yapamazsın’ diyerek baskın yapmıştır. Bu hukuk dışı müdahaleye, ‘Bu şekilde kayıt yapamazsınız’ diyerek tepki gösterdim. Konut dokunulmazlığına, özel hayatın gizliliğine ve sanat özgürlüğüne yapılan bu saldırıya karşı Zakoğlu, hukuki şikayette bulunmuştur. Bu olay, sanata, özel yaşama ve ifade özgürlüğüne karşı bir tahammülsüzlüktür. Kimse hukuku kendi eliyle uygulayamaz. Konut dokunulmazlığı Anayasa ile koruma altındadır. Sanat düşmanlığına ve özel hayat ihlallerine karşı asla susmayacağız. Sanat özgürdür, evlerimiz de!”
