Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, mahkemeye sevk edilerek tutuklandı. Bu gelişmenin ardından Antalya Adliyesi önünde CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır ve CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı basın açıklaması gerçekleştirdi.
CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, durumla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
– 31 Mart’ta bu adliyede aldığımız mazbatayı, bu adliye gasbetmiştir. Milyonlarca yurttaşımızın, yüz binlerce Antalyalı’nın iradesine bir savcı ve bir hakim karar vermiştir. Utanarak ifade ediyorum ki, artık yeter. Bu ülke hangi belaya düştü? Ortada bir suç yok. İki iddia üzerinden cezaevine konulan suçsuz belediye başkanlarımız var. Türkiye’nin her yerinde yargı demokrasiyi tehdit ederken, yargı bir vesayet organı gibi işlemektedir. Tüm güçler ve erkler tek bir adamda toplanmıştır. Biz, bir parti devletiyle karşı karşıyayız. 86 milyon yurttaşın iradesi, bir avuç yargıç tarafından hiçe sayılmaktadır. Evet, bu bir darbedir. Antalya halkına ve Türkiye’ye sesleniyorum; gelin, tüm Türkiye’de meydanları dolduralım, biz suç işlemiyoruz. Sokağı asla bırakmayacağız. Ankara’daki tek adama ve Adalet Bakanı’na sesleniyoruz: Onurunuz varsa, cesaretiniz varsa, gelin mücadelemizi birlikte verelim, belediyelerimizin üstünden elinizi çekin. Onuru, şerefi olan sandığı getirsin, bizimle uğraşmasın, hesaplaşmayı bizimle yapsın. Biz Ankara’dayız. Çık karşımıza Recep Tayyip Erdoğan, yeter artık.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ise şu sözleri sarf etti:
– Bu iftiracıların herhangi bir suçlaması var mı? Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımızın aleyhinde iddialar arasında bir suçlaması bile yok, tanıkları da, iftiracıları da yok. Kendisiyle ilgili doğrudan bir suçlama olmayan bir dosyada, tutuklama kararı alınması oldukça kolay hale geliyor. Avukatlar, Sayın Belediye Başkanımızın sağlık durumunu mahkeme heyetine ilettiler. ‘Kararınız bu yönde olacaksa en azından ev hapsi kararı almanızı rica ediyoruz’ dediler. Ancak, hukuk bu denli insani olmaktan uzaklaşamaz. Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında, kendisiyle ilgili hiçbir ifade yokken böyle bir karar alınması, sağlık sorunları olan birini haksız yere hapishaneye göndermek vicdansızlıktır. Siz adalet arayışında değilsiniz, kendi kirli iktidarınızı korumak için yargıyı araçsallaştırıyorsunuz.
“Adayımızı yanımızda, sandığı önümüzde istiyoruz”
– Bugün itibarıyla 20 milyondan fazla yurttaşımızın iradesi sakatlanmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 15 belediye başkanı görevlerinden bir şekilde uzaklaştırılmıştır. Bu, açık bir yargı darbesidir. Bugün Amasya Tamimi’nin 106. yıl dönümü. Genel Başkanımız oradaydı ve bir kez daha yüksek sesle dile getiriyoruz: Milletin bağımsızlığını, milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Burada görülen kararlılık, Türkiye’de demokrasi isteyen tüm birleşenlerin gerçek talebidir. Her alanda mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu iktidar, bunu her şekilde öğrenmek zorunda kalacak. Türkiye’yi, Recep Tayyip Erdoğan’ın yüzde 29 oyuyla yönetmeyecekler. Seçim için 2 Kasım tarihi uygun bir tarihtir. Adayımızı yanımızda, sandığı önümüzde istiyoruz. O sandığın geleceği Türkiye’de görülecek.
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı da şu ifadeleri kullandı:
– 31 Mart seçimlerinden sonra 14 Nisan’da burada Mesut Kocagöz Başkanımız tutuklanmıştı. Antalya’da elde ettiğimiz bu başarı, birçoklarına hazmedilemedi. Demokratik şartlarda gelenler, demokrasiye inananlara karşı mücadele ettiler. Bugün seçimlerde yüzde 48,86 oy alan belediye başkanımıza yeni bir mahkeme açarak tutuklanmasına sebep oldular. Bu, Türkiye’de tuzun koktuğu bir dönemin işareti. Bundan sonra çalışmalarımızı daha da hızlandırıp bu iktidarı demokratik yollarla yıkmak bizim görevimizdir. Biz sandık istiyoruz. Sandığın önümüzde gelip, adayın bizimle beraber mücadele etmesini istiyoruz. Bu yargı oyunlarıyla belediye başkanlarının kazanamadığı alanlarda onları tutuklayarak hiçbir sonuca ulaşamayacaklarını bilmelerini istiyoruz çünkü halk sizden daha güçlüdür. Mücadelemiz devam edecek. Onlar aldıkça biz çoğalıyoruz. Demokratik yollarla Türkiye Cumhuriyeti’ni eski sistemine kavuşturacağız. Yılmaz yok, hepimiz bir Muhittin Böcek, bir Ekrem İmamoğlu ve bir Zeydan Karalar olacağız. Hep birlikte başaracağız. Keşke yargı beni yanıltmış olsaydı, ama bizi yanıltmadılar. Adalet hala iki dudak arasında kalmaktadır.