Ermenistan’daki siyasi tartışmalar, alışılmışın ötesinde bir boyuta taşındı: Başbakan Nikol Paşinyan’ın sünnetli olup olmadığı gündeme geldi.
Sünnet konusundaki tartışmalar, Türkiye’de 1954 seçimlerinde Demokrat Partililerin, o dönemdeki CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek’e yönelik bel altı ataklarıyla hatırlanıyor. Üniversite eğitimini ABD’de tamamlayan Gülek’in mezuniyet cübbesiyle çekilmiş fotoğrafı, bazı DP’liler tarafından “Gülek, papazdır” iddiasıyla alay konusu yapılmış, hatta sünnetsiz olduğu öne sürülmüştü. Gülek, TRT’nin 1991’de yayınlanan “Demirkırat” belgeselinde bu duruma şu şekilde karşılık vermişti: “Bunu söyleyenin kızı da amma gevezeymiş!”
Şimdi benzer bir tartışma Ermenistan’da yaşanıyor. Başbakan Paşinyan, Ermeni Apostolik Kilisesi ile girdiği çatışma sonucu kilisenin sert suçlamalarıyla karşı karşıya kalıyor. Geçtiğimiz hafta kilisenin başrahibinin sözcüsü, Paşinyan’ın sünnetli olduğunu iddia etti. Bu durum, Ermenistan’da sünnetli olmanın ayıp sayıldığı bir toplumda ilginç bir tartışma başlattı. Paşinyan, başrahibe seslenerek “Gelsin, ona göstereyim” dedi.
Bu tartışmanın arka planında, Paşinyan’ın Türkiye ve Azerbaycan ile kurmaya çalıştığı yakın ilişkiler yatıyor. Kilise, daha milliyetçi bir çizgide durmakta ve geçmişte güçlü olan “Karabağ lobisi” ile olan ilişkilerini sürdürmektedir. Bu nedenle, kilise Paşinyan’ı istifaya çağırdı. Paşinyan ise, başrahibin gayrimeşru çocuk sahibi olduğunu öne sürerken, eşi de yüksek rütbeli rahipleri pedofiliyle suçladı. Son günlerde, Paşinyan’a muhalefet eden Tavuş Başpiskoposu Bagrat’ın tutuklanmasının ardından, Şirak Piskoposu Mikael’in de gözaltına alınması dikkat çekti.
Rusya, bu gelişmeleri Ermenistan’ın iç meseleleri olarak nitelendiriyor. Ancak Kremlin’in dış politikadaki müttefiki olan Rus Ortodoks Kilisesi, Ermeni Apostolik Kilisesi ile yakın ilişkiler içerisindedir. Moskova, Rusya’daki Ermenileri de kapsayan çeşitli yollarla Ermenistan’a nüfuz etmeye çalışıyor. Zira Paşinyan yönetimi, son yıllarda Moskova’dan uzaklaşma eğiliminde. Ayrıca, Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Savunma Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın Ermenistan’ı ziyareti, AB’nin Ermenistan’a olan ilgisinin arttığını gösteriyor. Ermenistan Dışişleri Bakanı Mirzoyan ise, AB ile ortak güvenlik konularını görüştüklerini ifade etti. Bu gelişmeler, Moskova’yı rahatsız ediyor ve Kremlin, kiliseleri kullanarak bu durumu kontrol altına almaya çalışıyor. Dolayısıyla, sünnet konusunu hafife almamak gerekiyor; çünkü bu mesele, Kafkasya’daki güç dengeleriyle doğrudan bağlantılı.
Rusya’nın bir diğer endişesi ise, Azerbaycan ile olan ilişkilerin kötüleşmesidir. Azerbaycan yönetimi, Yekaterinburg’da Rus polisinin çok sayıda Azerbaycan Türkünü tutuklaması nedeniyle Rusya’nın kültürel etkinliklerini iptal ettiğini duyurdu. Bu durum, Rusya’nın Güney Kafkasya’daki güç kaybını gözler önüne seriyor.
SIRBİSTAN’DA YENİ BİR İHTİLAL Mİ?
Sırbistan’da ise, sekiz ay önce Novi Sad kentindeki istasyon binasının çökmesi sonucu yaşanan trajedi, geçtiğimiz cumartesi günü yeniden alevlendi. Göstericiler, erken seçim talep ediyor. Muhalefetin cumartesi gününü seçmesi, 1. Kosova Savaşı’nın yıldönümüne denk gelmesi nedeniyle anlamlı bir strateji olarak değerlendiriliyor. Sırplar, bu tarihi günü kutsal kabul etmekte ve bu olayın ardından milli birliklerinin önemini anladıklarını öne sürmektedirler. Gösteriler sırasında birçok kişi gözaltına alınırken, protestocular bazı şehirlerde yolları kapattı. Sırbistan’daki durumu ve konunun Rusya-Batı ilişkileriyle bağlantısını ise ilerleyen günlerde daha detaylı bir şekilde ele alacağım.