CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü gazetesinin sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, bu röportajda Sözcü muhabiri Başak Kaya’nın yanı sıra TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik’i de davet etti.
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali için açılan davaya ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:
”Kurultay davasını açan ben değilim. Bu, ‘değişimci’ delegelerin başlattığı bir yargı sürecidir. Partiyi tartıştırmamak adına ifadeye gitmedim. Erdoğan’ın ‘şaibeli kurultay’ açıklamasına sessiz kalmanın getirdiği durum bu. Mahkeme kararını ‘tanımıyorum’ demek hukuken geçerli değil. Görevi kabul etmezsem kayyum riski doğar. Umarım böyle bir sonuç çıkmaz. Neden bu kadar korkuyorlar? Kayyum gelse daha mı iyi olur? Eğer kayyuma sebep olursam, bu kez ‘13 yıl partiyi yönettin, şimdi buna izin verdin’ diye tepki alırım.
Özgür Bey ile şu an konuşacak bir konum yok. Ne zaman isterse arar, görüşürüz. Kararın ne zaman çıkacağı ve içeriği belirsiz. Bu tartışmaları anlamıyorum. Karar çıktıktan sonra durumu Özgür Bey ile değerlendiririz. İsterse ben davet ederim, isterse oturup konuşuruz.
“MEDYADA YAPILAN YORUMLARA ŞAŞIRIYORUM”
Medyada benimle ilgili yapılan yorumlara şaşırıyorum. CHP vesayeti kabul etmez. CHP, Atatürk’ün partisidir ve devleti kuran partidir. Bugüne kadar hiçbir CHP Genel Başkanı vesayetle görev yapmadı. CHP vesayeti kabul etmez. Özgür Bey’i görevi devrederken uyardım, ancak şu anda karar almakta zorlanıyor.
“ASIL KAYYUM OLURSA…”
‘Göreve gelse bile partiyi yönetemez’ şeklindeki yorumları gülümseyerek karşılıyorum. Ne demek yönetemez? 13 yıl kim yönetti? Asıl kayyum olursa partiyi kim yönetecek? Böyle bir şey kabul edilemez. Göreve gelirsem nasıl bir yönetim anlayışım olur? Öncelikle partinin barışması ve bütünleşmesi gerekiyor. Zaman ayrılık değil, birlik olma zamanı. İnsanlar arasında bir gerginlik olabilir; bunu kırmamız lazım.
Mansur Bey ve Vahap Bey ile yaptığımız görüşmelerde daha çok Engin Özkoç konuştu. Vahap Bey, kayyum konusundaki görüşlerimi destekledi. Mansur Bey ise bu konuyu çözmek için bir araya gelmemiz gerektiğini belirtti. Ben de ortada bir karar olmadığını ve karar çıkarsa partiyi kayyuma teslim edemeyeceğimi söyledim.
“BENDEN İZİN İSTEMEDİLER”
Yapılan yorumları CHP’ye ve bana kurulmuş bir tuzak olarak değerlendiriyorum. Mahkeme, iddiaları inceleyerek delilleri ortaya koyacaktır. Yargı kararını tanımıyorum demek söz konusu olamaz. ‘Ben görevi kabul etmesem karar kadük kalır’ demek mantıksız. Görevi kabul etmezsem kayyum gelir. Kayyum geldiğinde de partiyi kimin yöneteceği belli olmaz. CHP kayyuma teslim edilemez. CHP’nin DNA’sı ile oynanıyor. Buna izin veremem. Yapılan özel görüşmelerin sızdırılması doğru değil. Benden izin istemediler. Yansıyan birçok bilgi yanlıştır ve gerçek dışıdır.
İl başkanları, ilçe başkanları ve örgütten arkadaşlar sürekli arıyor, ziyarete geliyorlar. Türkiye’nin durumunu konuşuyoruz ve bu konuları değerlendiriyoruz. Parti içinde bir sorun yok. Partinin toplantılarına katılmalarını da destekliyorum. Birkaç kez Muharrem İnce ile de görüştük; kendisi partisine katılmak istediğini ifade etti.”
SES KAYDI VE GÖRÜNTÜ İSTEMEDİ
Öte yandan, Sözcü’nün aktardığına göre, röportajın randevusu Kılıçdaroğlu’ndan gelmiş olsa da, ses kaydı ve fotoğraf çekilmesini istemedi.
Görüşme, Kılıçdaroğlu’nun Ankara Mustafa Kemal Paşa Mahallesi’ndeki ofisinde gerçekleşti.
TGRT’YE DE RÖPORTAJ VERDİ
Ayrıca, TGRT Ankara Temsilcisi Fatih Atik de görüşmeye dair, “Sayın Kılıçdaroğlu ile yarım saatten fazla görüşme fırsatım oldu. TGRT Haber’deki yorumlarımızı çok beğenerek takip ettiğini söyledi ve objektif habercilik yaptığımız için teşekkür etti” şeklinde konuştu.
