Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında tehdit içerikli ifadeler kullandığı iddiasıyla tutuklanmasına dair sosyal medya üzerinden bir açıklama yaptı.
Tunç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bir sosyal medya yayını sırasında, ‘ömür boyu başkanlık’ gibi tamamen asılsız bir iddia üzerinden Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘diktatör’ iftirasında bulunulması; tarihî gerçeklerle bağdaşmayan, yalan ve yanlış örneklerle hakaret ve şiddet çağrısı niteliği taşıyan bir kara propaganda olarak değerlendirilmektedir. Hakaret ve tehdit, hiçbir demokratik hukuk düzeninde düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında yer almaz. İfade özgürlüğü, kişilik haklarını, kamu düzenini, milletimizin değerlerini ve devletin anayasal kurumlarını hedef alan saldırılar için bir kalkan olamaz.
Hukuk devleti ilkesinin gereği olarak, hiç kimse Cumhurbaşkanımıza yönelik olarak diktatörlük gibi çirkin ve yakışıksız ifadelerle hakaret ve tehditte bulunma hakkına sahip değildir. Tehdit ve hakaret, gazetecilik kılıfı altında meşrulaştırılamaz. Soruşturmayı yürüten savcılık, Anayasa ve kanunlardan aldığı yetkiyle, kişi ve unvan ayrımı gözetmeksizin görevini yerine getirmektedir. Hiçbir makam ya da kişi, yargıya talimat verme yetkisine sahip değildir. Unutulmamalıdır ki demokratik toplumlarda eleştiri ile suç arasındaki sınır nettir. Hukukun belirlediği bu çizgi aşıldığında, gerekli adlî mekanizmaların harekete geçmesinden rahatsız olunmamalıdır.”
DMM’DEN DE AÇIKLAMA GELDİ
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik tehdit iddiasıyla gözaltına alınarak tutuklanan Fatih Altaylı’nın yargılanma süreciyle ilgili kamuoyunu yanıltıcı bir kampanya yürütüldüğünü bildirdi.
Açıklamada, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 106. maddesine göre tehdidin suç teşkil ettiği ve bu suçun “ifade özgürlüğü” olarak sunulmasının bir manipülasyon olduğu ifade edildi. Hukuk devletinde suç teşkil eden durumlara karşı hukukun üstünlüğü ilkesinin herkes için geçerli olduğu vurgulandı.
Altaylı’nın YouTube kanalında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ömrü boyunca Cumhurbaşkanı kalıp kalmamasıyla ilgili sorulan bir soru üzerine kullandığı ifadelerin suç teşkil ettiğine dikkat çekildi. Açıklamada, “Kendisi ‘…yakın geçmiş değil uzak geçmişe bak, bu millet padişahını boğmuş bir millettir. Az buz değildir öldürülen, suikasta kurban giden Osmanlı padişahı…’ demiştir. Altaylı’nın bu sözleri, Cumhurbaşkanımızla ilgili yöneltilen bir soru üzerine sarf edilmiş olup, ne anlama geldiği açıktır. Buna rağmen Altaylı’nın Cumhurbaşkanı’mızı kastetmediğine dair iddialar manipülasyondur.” denildi.
Altaylı’nın gözaltı ve yakalama sürecinin Ceza Muhakemesi Kanunu’na uygun olarak yürütüldüğü belirtilen açıklamada, bu konudaki usulsüzlük iddialarının da tamamen dezenformasyon ürünü olduğu ifade edildi.
Soruşturma makamlarının, Altaylı’nın ifadelerini TCK’nın 310/2. maddesi ve TCK’nın 106/1’de belirtilen tehdit suçu çerçevesinde değerlendirerek tutuklama talep ettiği kaydedildi. Sulh Ceza Hakimliği de, şüphelinin beyanı ve ifadeleri ışığında, tehdit suçunun varlığı ve fiili saldırı kapsamında olduğu, kaçma şüphesinin yüksek olduğunu belirterek tutuklanmasına karar vermiştir. Ülkemizde yargı süreçleri bağımsız mahkemeler tarafından yürütülmektedir. Adli makamlar, suç şüphesi durumunda süreçleri hukuki çerçevede yönetmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”
