1. Haberler
  2. GÜNDEM
  3. Ümit Özdağ, 148 Gün Sonra Tahliye Oldu!

Ümit Özdağ, 148 Gün Sonra Tahliye Oldu!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sosyal medya paylaşımları nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ettiği” iddiasıyla 148 gün tutuklu kalan Ümit Özdağ, 17 Haziran 2025 tarihinde serbest bırakıldı.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, tahliyesinin ardından ilk canlı yayınında Sözcü TV’de İpek Özbey’in sorularını yanıtladı.

Özdağ’ın açıklamalarından dikkat çeken kısımlar şöyle oldu:

Tutukluluğuna neden olan gözaltı sürecini değerlendiren Özdağ, “Sabah İstanbul Başsavcılığı’nın bir soruşturma başlattığını duydum, ama üzerinde fazla durmadım. Konuşmanın Antalya’da yapıldığını biliyorum; İstanbul Başsavcılığı’nın ne ilgisi var ki?” şeklinde ifade etti.

O gün genel merkezdeki işlerini tamamladıktan sonra erken bir buluşma gerçekleştirdiğini belirten Özdağ, sonrasında bir lokantaya geçtiğini ve sohbet esnasında koruma ekip amirinin yanına gelerek, “Efendim, galiba kötü bir şey oluyor, çevreyi polisler sardılar, sizle görüşmek istiyorlar” dediğini aktardı. Özdağ, “Olur tabii” yanıtını verip yukarı çıktığını belirtti. Aklına iki ihtimalin geldiğini; gözaltı veya suikast ihbarı olduğunu söyledi. Ancak, kendisine gözaltı olduğu bildirildi.

Yukarı çıktığında “Hayırdır, müdür bey?” diye sorduğunu, “Suikast mı, gözaltı mı?” diye yanıtladığını ve “Gözaltı efendim” cevabını aldığını ifade etti. Çevresinde yaklaşık 25-30 polis olduğunu ve gözaltının tutuklama ile sonuçlanacağının belli olduğunu dile getirdi. Suç isnadı olmamasına rağmen, hakaret suçlaması bulunduğunu aktardı.

İstanbul’a gitmeden önce kafasında sürekli bir soru olduğunu belirten Özdağ, “Nasıl tutuklayacaklar?” diye düşündüğünü söyledi. Hakaretten dolayı tutuklamanın mümkün olmadığını vurguladı. İstanbul’a vardığında avukat görüşme odasında beklemeye başladığını ve “Ne zaman götürürsünüz?” diye sorduğunda “Yarın” yanıtını aldığını belirtti. Ancak öğleden sonra saat 1:30’a kadar bekletildiğini ifade etti.

Bu süreçte, sabah 9’da İstanbul Başsavcılığı’nın Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’ne bir yazı yazdığını ve “Olaylarla ilgili Zafer Partisi’ne dair bir rapor varsa yollayın” dediğini aktaran Özdağ, böyle bir raporun mevcut olmadığını ve emniyetin kendi raporlarını hazırladığını belirtti. Olaylardan sonra beş Zafer Partisi üyesinin gözaltına alındığını, bunlardan birinin eski üye, diğerlerinin ise olaylardan önceki tarihlerde partiye katıldığını söyledi. Hepsinin takipsizlik aldığını ancak bu duruma dayanarak kendisinin tutuklanmaya sevk edildiğini vurguladı.

Özdağ, sürecin zorluğuna dikkat çekerek, “86 milyon insanı tutuklamak mümkün; milletvekilleri dışında kimseye dokunulmazlık tanınmaz. Bu süreç başlamış oldu, ancak bir yandan da yoğun bir çalışma temposu vardı. Beş ay boyunca yat kalk oldukça yoruldum. Ancak haksız yere suçlandığınızı bilmek insanı çok yoruyor; bu, en çok yoran şeydir. Ne zaman çıkacağımı bilmemekse kaygıları artırıyor.” dedi.

Kobani olaylarında çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini ve 4000’e yakın tutuklama gerçekleştiğini hatırlatan Özdağ, 34 ilde ve 121 ilçede olaylar yaşandığını, iddianamenin hazırlanmasının 68 gün sürdüğünü, kendisi hakkında hazırlanan iddianamenin ise 78 gün sürdüğünü belirtti. Sonunda 2 yıl 4 aylık bir ceza verildiğini ifade etti.

“Şimdi gerekçeyi büyük bir merakla bekliyorum” diyen Özdağ, “Hakim çok nazik davrandı, ama ben tarihe geçmesini isterdim. Türkiye’de bağımsız yargı olmasa da bağımsız yargıçların olduğunu gösterebilirdi. Kamuoyuna da adalet için hala umut olduğuna dair bir mesaj verebilirdi.” şeklinde konuştu.

Özdağ, “Benim ilk günden beri söylediğim şu oldu: Türkiye’de iki farklı hukuk uygulaması var. İktidara yakın olanlara farklı, muhalefettekilere farklı bir hukuk uygulanıyor. Ancak bir milletin tek bir hukuku olmalı. Eğer destekleyenlere farklı, desteklemeyenlere ise düşman ceza hukuku uygulanırsa, milli birlik sağlanamaz.” ifadelerini kullandı.

Anadolu coğrafyasının özel bir yer olduğunu belirten Özdağ, tarihte birçok millet ve devletin bu coğrafyada yok olduğunu söyledi. Anadolu’da binlerce yıl önce Etiler ve Hititler gibi medeniyetler olduğunu belirten Özdağ, günümüzde ise bu bölgenin küresel ısınmalarla büyük nüfus hareketlerine sahne olduğunu vurguladı.

Özdağ, Orta Doğu’da Netanyahu gibi bir faşistin büyük batı desteğiyle her tarafı yakıp yıktığı bir dönemde Türkiye’nin en büyük gücünün hava savunma sistemleri, S-400’ler ve Türk Silahlı Kuvvetleri değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün “İlk cephede sınır” sözü olduğunu belirtti. Bu mesajın önemine işaret etti.

İpek Özbey’in “Yeni çözüm süreci”ni hatırlatarak, “Rehin alınma sebebinizin bu sürecin karşısında olduğunuzu düşünüyorsunuz. Peki, bu süreç devam ediyor. Neden serbest bırakıldınız?” sorusuna Özdağ, “Bu süreç büyük bir sıkıntı yaşıyor. Sıkıntı, bu sürecin doğasındaki diğer hususlardan kaynaklanıyor.” yanıtını verdi.

Özdağ, PKK terör örgütüne güvenilmemesi gerektiğini başından beri ifade ettiğini belirtti ve PKK’nın “Türkiye beni yendi ve ben mağlup oldum” demeden müzakere yapılmaması gerektiğini savundu. Bu yaklaşımını her zaman koruduğunu vurguladı.

Hem Öcalan’ın hem de PKK’nın açıklamalarında bir zafer havası olduğunu belirten Özdağ, birinci müzakere sürecinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşme yaptığı ve ona yedi sayfalık bir rapor sunduğunu aktardı. Bu sebeple, PKK’nın ne yapacağını, ne yapmayacağını hem bir konu uzmanı olarak hem de Türk siyasi tarihinin içinde aktif birisi olarak çok iyi öngörebildiğini ifade etti.

Ümit Özdağ, 148 Gün Sonra Tahliye Oldu!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Asistantr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.