DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlediği basın toplantısında TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a hitap etti.
Temelli, “27 Şubat’ta Öcalan’dan gelen açıklamanın ardından, 12 Mayıs’ta PKK’nın silahları bırakacağını ve kendini feshedeceğini duyurmasıyla birlikte, bu konudaki gelişmeler duraksadı. Artık harekete geçme zamanı gelmiştir. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un bu konuda inisiyatif alacağını belirtmesi bekleniyor. Numan Kurtulmuş’a çağrıda bulunmak istiyorum: Bir an önce bu çalışmalara başlamalı, tüm tarafların etkin bir şekilde çalışacağı bir komisyon oluşturulmalıdır. Bu konuyla ilgili özel bir komisyonun faaliyete geçmesi, siyasetin en kritik sorumluluklarından biridir” ifadelerini kullandı.
İSRAİL-İRAN ÇATIŞMASI
Temelli, basın toplantısında İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının savaşın şiddetini artırdığını belirterek, “Gelen bilgiler doğrultusunda 400’e yakın insanın yaşamını yitirdiği, bunların büyük çoğunluğunun sivil, çocuk ve kadınlardan oluştuğu bilgisi ulaştı. Çok sayıda yaralı var ve insanlar Tahran’dan evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Savaş, herkese acı, zulüm ve ölüm getirir. Savaşın sona ermesi adına tüm tarafların üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Türkiye başta olmak üzere bölgedeki ülkelerin diplomatik çabalarını artırmaları ve uluslararası güçlere de çağrıda bulunarak Ortadoğu’daki bu yangının söndürülmesi için sorumluluklarını yerine getirmeleri önemlidir” dedi.
“GELİN DEMOKRATİK TOPLUM ÇAĞRISINA DESTEK VERİN”
Temelli, “İran ve İsrail gibi rejimlerden çözüm beklemek yanıltıcıdır. Türkiye’nin dış politikası uzun bir süre bu hataya saplanmış durumda. Şu an çok ciddi risklerle karşı karşıyayız. Bu risklere karşı tek çözüm yolumuz barıştır, demokratik Türkiye ve demokratik toplum arayışıdır. Gelin, demokratik toplum çağrısına destek verelim. Bu sayede çözüm üretebilir ve Ortadoğu halklarının geleceğini kurtarabiliriz” şeklinde konuştu.
“BU MESELEYE ÖZGÜ BİR KOMİSYONUN ÇALIŞMASI ÖNEMLİDİR”
Meclis’in barış ve demokratik toplum konularında inisiyatif almasının şart olduğunu vurgulayan Temelli, “Öcalan’dan gelen açıklamaların ardından PKK’nın silahları bırakacağını duyurmasının üzerinden uzun bir süre geçti ve bu konudaki adımlar atılmadı. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un bu konuda bir inisiyatif alacağını belirtmesi umut verici. Harekete geçilmeli ve bu konunun çözümüne yönelik bir komisyon oluşturulmalıdır. Numan Kurtulmuş’a tekrar çağrıda bulunuyorum: Bu çalışmalar bir an önce başlamalı, herkesin etkin bir şekilde çalışacağı bir komisyon kurulmalıdır. Bu meselenin sadece teknik boyutlarıyla ele alınamayacağını, siyasetin de bu süreçte önemli bir rol oynadığını belirtmek isterim” dedi.
“BU KEYFİ UYGULAMALARA SON VERİN”
Temelli, bayramdan önce uygulamaya konulan yargı paketinin ciddi hayal kırıklığı yarattığını, bunun sonucunda hasta tutukluların ve keyfi şekilde infaz edilenlerin mağdur olduğunu ifade etti.
Cezaevlerindeki durumun kötü olduğunu dile getiren Temelli, “Nihat Genç, 30 yıldan fazladır cezaevinde. İdare Kurulu, ona ‘Pişman mısın?’ diye soruyor. Bu sorunun bir anlamı yok; Kürt kimliğinden dolayı mı pişman olmalı? İnsanları cezaevinde tutmak için bu tür anlamsız sorular sorarak bir yol arıyorlar. Buradan gözlemci idare kurulundaki aklını yitirmiş kişilere sesleniyorum: İnsanlara pişman olup olmadıklarını sorarak kimliklerini değiştiremezsiniz. Bu keyfi uygulamalara son verin” dedi.
“MERKEZ BANKASI’NIN BANKACILIK SİSTEMİNİ YÖNETMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Temelli, Türkiye ekonomisinin son 40 yılda ciddi sarsıntılar yaşadığını belirterek, “Bu süreçte Türkiye, dünyadaki en kırılgan ekonomilerden biri haline geldi. Savaşın sona ermesi umuduyla insanlar ekonomide de bir iyileşme bekliyorlar. Ancak ekonomi yönetimi, içinde bulunduğumuz koşulların ciddiyetinin farkında değil. Hazine ve Maliye Bakanı, ‘En zorunu geride bıraktık’ diyor. Ancak bu açıklama, sadece Londra’daki konutundan dünyayı izleyen biri için geçerli olabilir; emekçiler, çiftçiler ve esnaf için geride kalan zor günler devam ediyor. Açlık, yoksulluk ve işsizlik artıyor. Merkez Bankası’nın borcu 1,5 trilyonu aştı.
Merkez Bankası’nın bankacılık sistemini yönetmesi mümkün değildir. Bu ülkede asgari ücret, yoksulluk sınırının yarısına eşit olmalıdır. En düşük emekli maaşı da bu seviyede olmalıdır. Şu anda ara zamdan bahsediliyor, ama bu zam en fazla yüzde 10 olacak. Hazine ve Maliye Bakanı ile Merkez Bankası Başkanı, dezenflasyon programını emekçilerin, emeklilerin ve yoksul halkın üzerinden yürütüyor. TÜİK Başkanı hakkında suç duyurusunda bulunuyorum; son 4 dönem boyunca kamu emekçilerinden her 6 ayda 5 puan çaldı ve birikimli etkisi yüzde 25’tir” dedi.
İmralı’daki görüşmelere de değinen Temelli, “İmralı ile istişare sürdürebilmek için ziyaretler gerçekleştirmek istiyoruz. Bu ziyaretlerin geniş kapsamda yapılmasını arzuluyoruz. Ancak ziyaret trafiğini belirleyen iktidardır. Geçmişin kısıtlarının kaldırılmasını ve bu ziyaretlerin sağlanmasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.
DEM Parti yetkililerinin Silivri’de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, Ahmet Özer ve Can Atalay ile görüşmek için başvuruda bulunduklarını ifade eden Temelli, 19 Haziran Perşembe günü bu ziyaretin gerçekleşmesini umduklarını söyledi.
Temelli, “Silivri’de çok sayıda siyasi mahpus var. Vakit olsa hepsini ziyaret etmek isterlerdi ama maalesef zaman kısıtlılığı nedeniyle sadece 5-6 arkadaşımızı ziyaret edecekler” diyerek sözlerini tamamladı.